Eveeeeet yeni bölüüüm. Çok zorluk içinde yazdım sevgili okuyuclarım, o yüzden vote ve yorum yapın yapmazsanız kellenizi uçururum :D Uçurmamda yapsanız iyi olur. :D Yanlış anlamayın sakın şaka yaptım :)Neyse işte yeni bölüm umarım beğenirsiniz. :) Multimedya kim ki? Ben söyleyeyim Melis. İyii okumalaaar !! :D
Şok geçirmiştim, afallamış bir şekilde müzik öğretmenine baktım. İçtenlikle gülümsüyordu. Daha sonra tekrar Kuzey'e baktım, o da 32 diş sırıtıyordu. İlk atağı yanımda ki Birce denen kız yaptı. Atak derken öyle kötü bir şey değil, bana döndü ve tebrik etti. Onun yüzünü incelediğimde gayet tatlı bir kız olduğunu farkettim. Bir an aklıma arkadaş olunabilecek bir kız olduğu geldi. Fakat emin de olduğumu söylemeyeceğim. Daha sonra diğer 4 kişi salondan çıktı. Müzik öğretmeni yanıma geldi ve elini omzunu koydu.
" Melis'ciğim bu grubumuz gördüğün üzere."dedi nazik dille. O an farketmiştim grubun da içeride olduğunu, tabi olacaktı. Fakat ben Kuzey'den başka kimseyi görmediğim için farkedememiştim. Daha sonra herkesi teker teker tanıtmaya başladı. " Bu Cem bateristimiz, Merve klavyecimiz , Anıl ve Kuzey gitaristlerimiz."dedi. Kuzey kendisinden bahsedildiğinde bana göz kırptı bu da benim daha çok heyecanlanmamı sağladı.
" Tanıştığıma memnun oldum."dedim ve gülümsedim. Merve denen kız çok cana yakındı, bunu etrafına saldığı enerjiden anlayabiliyordum. Her zaman güler yüzlüydü. Yani gördüğüm kadarıyla . İyi anlaşacağımıza inanıyordum. Müzik öğretmeni o sırada düşüncelerimi böldü.
" Evet arkadaşlar artık grup tamam olduğuna göre asıl konumuza dönebiliriz."dedi ve elindeki kağıtları bize dağıttı. Bu bir afişti, üzerinde 'Liseler Arası Müzik Yarışması' yazıyordu kocaman. Öğretmen yeniden konuşmaya başladı.
" Bildiğiniz üzere her sene yapılan bu yarışmaya okulumuz sürekli katılanlardan. Bu yarışma bizim okulumuzun ününü sağlıyor bu yüzden önemli. Ayrıca iki sene önce bir kez kazandık, bir daha neden olmasın ki?"dedi gaz verici bir şekilde.
" Ayrıca bir kupa daha eklenecek vitrinlerimize, sizlerde gurur kaynağı olacaksınız." Kadının amacı belliydi, birinci olmamız için elinden geleni yapmak. Bizi gazlamak da bunlardan ilkiydi. Daha sonra yarışmada söyleyeceğimiz şarkıyı ve notaları elimize tutuşturdu.
" Melis, pazartesi çalışma var sen bu şarkıyı ezberlemiş ol. Şimdi çıkabilirsin."Neden böyle dediğini anlamadım fakat üstelemekte istediğimi sanmıyorum. Belkide ilk günden beni yormak istememişti. Laf etmeden başımı salladım ve kapıdan çıktım.
Eda koridorda bıkkın bir şekilde dolaşıyordu. Kapıdan çıktığımı görünce hızla boynuma atladı. Daha sonra kızgın kızgın bakmaya başladı. Bu kızın ruh halini anlıyorum desem yalan olur.
" Sen neredesin yarım saattir burada bekliyorum!"diye bağırdı. Adeta sesi boş koridorda yankılandı. Ona biraz sessiz olmasını işaret ettim.
" Elimde olan bir şey değildi."dedim Eda'nın yanısıra daha az çıkan bir sesle. Kabul ettiğini belli eden bir şekilde başını salladı ve koluma girdi. Hayatımı değiştiren bu koridordan yavaş yavaş ayrılmaya başladık. Artık kendime daha çok inanıyordum. Ben artık eskisi gibi değildim, elimde sımsıkı tuttuğum şarkı kağıdıda bunun güvencesiydi. Ben artık grubun bir parçasıydım. Soğuk havanın yüzüme çarpmasıyla düşüncelerimden sıyrıldım. Hava kararmıştı, fakat korkak tiplerden değildim karanlık konusunda. Hatırlıyorum da bir gece yarısı yaşadığım şeylere dayanamayıp soluğu sahilde almıştım. Gerçekten kendimi bırakmaya hazırdım. Fakat orada bulunan bir gece bekçisi beni durdurmuş ve baya azarlamıştı. Beni zorla evime göndermişti. Şu an yaşadığım duygulara bakılırsa o bekçiye teşekkür etmeliyim. Daha sonra ise okula Kuzey geldi. İlk günden herkesin ilgisini çekmişti. O işte benim hayata bağlı kalma nedenim oldu, en zayıf noktam, en değer verdiğim insanlardan oldu. Okulun kapısında Eda'yla ayrıldık. Ve kendim, soğuk hava ve bitmek bilmeyen düşüncelerimle başbaşa kaldık. Fakat bu sefer bir değişiklik vardı düşüncelerimle. Artık acıtmıyordu her anım, acılar sanki arınmıştı bedenimden. Artık kafamda hep iyimser düşünceler , göreceğim güzel günler vardı. Şu ana kadar tek isteğim vardı o da adım adım yaklaşıyordu. Gerçekten ilk defa bu kadar mutlu olduğumu hatırlıyorum. Şöyle bir gerçekte vardı tabi, her arkadaş sevgili olmaz. 'Kuzey'in benden hoşlanacağı ne belli?' Bu fikir beynimde yankılanır yankılanmaz aklımdan çıkarmıştım. Çünkü bu boşuna kürek çektiğim anlamına gelirdi. Aslında bu doğruydu, mantığımı konuşturuyordum. Fakat o bana pek iyi şeyler söylemiyordu. Kalbimin sesinin bir an daha ağır bastığını hissettim. ' Sus mantık! Her şey güzel olacak! İnanıyorum.' Bir an bu düşünceyle yüzüme bir tebessüm yayıldı. Tamam biraz delice gelsede ben hem aklımla hemde kalbimle bir şeyi tartarak yapardım. Şu ana kadar da çoğunlukla kalbime inanmıştım, kalbim beni yarı yolda bırakmamıştı. Ve bu benim için en önemli olan konuda yine kalbime inanacaktım, çünkü en doğrusunu o bilir. Mantığımın böyle işlemesinin nedenide bana kalırsa yaşadığım olayların beynimi kirletmesiydi. Uzun zamandır aklımda bir kez olsun iyi bir şey yer almamıştı. Şu an ki durumuma bakarsak en yakın dostum umuttu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise İneği Günlükleri
Teen FictionLisenin inek ve ezik olarak bilinen kızı, nasıl olurda bir anda popüler bir kıza dönüşebilir? Bizde bunu merak ediyoruz işte. En iyisi okuyup öğrenelim.