Sonunda yeni bölüm gelebildi :S Dün yazmayı çok isterdim ama saat yediyi geçerek eve geldim ve yorgunluktan öldüm zaten biraz hastaydım. Neyse özür maiyetinde yarında bir bölüm eklemeyi düşünüyorum. Çok beklettim tekrar özür dilerim. Umarim bu bölümü beğenirsiniz . Uzun yazmaya çalıştım ama olduğu kadar :D Bu arada baya gerilemişiz Teen Fiction'da da Romance'de de :( Düzeltmemiz gereeeeek :DD 90 K'ya da yaklaşmışız. Adım adım 100 K'ya :D Teşekkürler her şey için :) Multimedya Melis :) Hehe ilk kez Türkçe şarkı koydum :) Bu şarkı bi harika dostum. En azından laflarında bi şey anlayalım dimi ? adsaddsa :D Ben kulağıma güzel gelen her şeyi koyarım buraya o yüzden hazırlıklı olun. Bakın yine çok konuştum, hadi bölüme :D
Cenk şak diye telefonu kapatıp cebine hızla soktuğunda benim dışımda herkesin şaşkınlıktan gözlerinin büyüdüğünü gördüm. Ben de şaşırmıştım ama beklediğim bir şeydi. Sonuçta ben bunun üzerine kafa patlatmıştım ve Cenk'e mesajlar atmıştım. Bir de bunun üzerine Sanem mesaj attıysa ipler tamamen kopmuş demekti. Fakat atmadıysa benim yaptığım ortaya çıkabilirdi. Bunun içinde bir önlem almam gerektiğini farkettim. Yoksa Kuzey'in bana olan güveni sarsılabilirdi. Bir anda bu mutlu peri masalı bitebilir ve ben yine o karanlık kuytu köşemde her an için ölümü bekleyebilirdim. Geçirdiğim zor zamanlarda bile Kuzey yaşama sebebim olmuştu. O beni tanımıyordu ama onun varlığı beni umutlandırıyordu. Onsuz kendimi boşlukta hissederdim herhalde. Hele ki bu kadar beni bulutların üstüne çıkarmışken... Kesinlikle önlem almalıydım. Ama ilk önce emin olmam lazımdı. Ya Sanem'in telefonuna bakacaktım ya da Cenk'ten laf almaya çalışacaktım. Eve gidene kadar bu sıkıntıyla durmam imkansız gibiydi ama. Saatler eminim yıllar gibi geçerdi ve bu sıkıntı içimde durdukça ben kendimi yerdim. Ruh sağlığım için Cenk'ten laf almanın daha doğru olduğunu düşündüm. Hem hala benim Sanem'in kuzeni olduğumu bilmiyordu. Tabi Kuzey söylemediyse. Sanmıyordum. Cenk yanımıza yaklaşarak derin bir nefes aldı ve elini saçından geçirip gözlerini yere dikti. Kimsenin yüzüne bakmıyordu. Eda ise gözlerini Cenk'ten ayırmıyordu. Her şey bitmişti işte. Sanem ve Cenk diye bir şey yoktu artık. Eda içinden belki sevinsede şu an Cenk üzüldüğü için yüzü solgundu. İşte Eda böyle bir kızdı . O mutlu olsada sevdikleri üzgünken kendinin mutlu olması onun için haram bir şeydi. Bir kez daha derin bir nefes alıp sesli bir şekilde verdiğinde Cenk yüzünde ki ifadenin umutsuzluk ve ne yapacağını bilmezlik içeren bir ifade olduğunu gördüm. Bir anda Sanem'den ayrılmıştı ya da o noktaya gelmişti. Aslında sözlerinden tam ayrıldıklarını kestirmek mümkün değildi. Çünkü 'Senden ayrılıyorum.' gibisinden bir kelime duymamıştım. Hala ayrılmamış olsalar bile kopuk bir ilişkiydi bu. Fazla hayatta kalamazdı. Benim dileğim fazla zorlamadan kopmasıydı. Kuzey Cenk'in yanına gelip kolunu Cenk'e attı ve yumuşak bir sesle seslendi Cenk'e.
" İyi misin?" Şimdi Kuzey bana kalırsa kardeşlik görevini yapıyordu. O insanlara böyle şefkatli davrandığında tüm kötü anılar siliniyordu beynimden. Onun asla zalim biri olamayacağına inanıyordum. Ona daha çok bağlanıyordum fakat bir yandanda korkuyordum. Beni bıraktığında ne yaparım diye.
" Hava soğuk içeri girelim." dedi konuyu dağıtmak istercesine Cenk. Beyniyle bir savaş veriyordu. Fakat kazanan henüz belli değildi anlaşılan. Bundan sonra ne yapmaya karar vereceğini düşünüyordu belkide. Ya da Sanem'e yapacağı 'sorun sende değil bende' konuşmasını. Hiç düşünmek istemediğim biri ihtimalde vardı ama. Bir anda sinir ile çıkmış sözcüklerin nasıl özrünü dileyeceğini düşünüyordu belkide. Kuzey Cenk'i başıyla onaylarken bir yandan da bana kaç göz işaretleriyle gelmemizi söylüyordu. Eda'nın koluna girip onların peşinden gitmeye başladım. Nereye gittiğimiz aşikar, kafeteryadaki şu meşhur masamızdı. Kafeteryanın içine girdiğimizde bu teorimi kendi kendime doğruladım. Masanın yanına geldiğimiz anda ise Cenk kendini bir sandalyey bırakıp başını geriye attı. Gözleri açıktı, tavanı seyrediyordu. Ben ise onu şaşkınlıkla izliyordum. Sanem mi yapmıştı bunu ? Bakışlarımı anlamaması için hemen yüzümü yere çevirdim ve sandalyelerden birine oturdum. Kuzey'de sessizce Cenk'i izliyordu. Anlatılması gereken bir şey varsa Cenk anlatmalıydı. Üstelemenin bir anlamı yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise İneği Günlükleri
Novela JuvenilLisenin inek ve ezik olarak bilinen kızı, nasıl olurda bir anda popüler bir kıza dönüşebilir? Bizde bunu merak ediyoruz işte. En iyisi okuyup öğrenelim.