- 5 -

50.6K 2K 237
                                    

   Evet arkideşleeeeer yeni bölümle karşınızdayım, umarım beğenirsiniz :) Multimedyadaki arkideş Percy yani Mehmet düşündümde onu koymamıştım . Yen bölüm +10 vote dan sonra ve +6 yorumdan sonra gelir bu arada size bir şey sormak istiyorum Kuzey ve Melis çiftinin ismi ne olsun? Yani ZeyKer gibisinden bir isim. Ben bulamadım sizde fikirlerinizi söylerseniz mutlu olurum :) Bir dahaki bölüme görüşmek üzere.  NOT: Şarkıyla okumanızı tavsiye ederim bir okuyucum Lana Del Rey koymamı istemişti onun için koydum :)

  Ne olduğunu bile anlayamadan saçlarıma yapıştı. Bende onun saçlarını çekmeye başladım, bir yandanda kendiminkileri kurtarmaya çalışıyordum. Kendi saçımı kurtardığımda, ellerimi bir an Sanem'den çektim fakat bu ona atak hakkı vermişti. Kolumdan tuttu ve beni savurdu. Bu cici ve incecik kızdan beklenmeyecek bir güç gösterisiydi bu. Ne yapmam gerekiyordu bilmiyordum, bu benim ilk kavgamdı. Dengemi düzeltmeye çalışırken daha çok kaybettim ve kendimi yerde buldum. Sanem bu fırsattan yararlanarak karnıma oturdu ve saçıma tekrardan yapıştı. Pis pis sırıtmaya başladı. 

  " Melis'ciğim lütfen bir dahaki sefere kavga başlatmadan önce iki kez düşün."Sonrasında saçımı bıraktı ve üstümden kalktı. Elim ister istemez saçıma gitmişti. Gerçekten canım yanmıştı. Arkasını döndü ve gitmeye hazırlanırken ayak bileğinden tuttum. Bunu beklemediği için yere kapaklandı. Bende hızlı bir şekilde üstüne çıktım ve bileğini sıkıca tutttum.

  " Bir dahaki sefere sende lütfen rakibine arkanı dönmeden önce emin ol."dedim ve bu sefer pis pis sırıtan bendim. Bileğini bir hamlede kurtardı ve bana bir tokat çaktı. Sinirim dahada artmıştı artık yüzümün yandığını hissediyordum, hala üstünde olduğum için ona vurmaya başladım. Birden beklemediğim şekilde acıdan inlemeye ve yalvarmaya başladı.

  " Melis dur, lütfen! Yalvarıyorum lütfen.."

   Niye dediğini anlamaya çalışırken büyük bir şok geçirdim. Annem kapının eşiğinde bana kırmızı renk görmüş boğa gibi bakıyordu. Sanem'in üzerinden kalktım ve anneme yöneldim.

  " A- açıklayabilirim."dedim sesim titrerken.

  " Sus Melis!"dedi ve bileğimi kavradığı gibi beni sürüklemeye başladı. Beraber merdivenlerden indik. İnmek denmez sürüklenmek denir aslında. Beni mutfağa getirdi ve kapıyı çarparak kapattı.

  " Bu da ne demek oluyor?! Seni iyi yetiştirdiğimi sanardım! Melis kavga etmez, Melis kötü bir şey yapmaz, Melis hırslarının kurbanı olmaz! Ama sen ne yaptın? Kuzenini dövdün!" Sesi o kadar şiddetli çıkıyordu ki, titriyordum.

  " Ne olur bir kere de beni dinle! Açıklamama izin ver! Sadece bir kez de olsun kızını dinle."dedim hala titremeye devam ederken. Gözlerim yanıyordu, şimdi aciz görünmek istemiyordum ve gözyaşlarımı durdurmaya çalışıyordum fakat daha fazla dayanamayacağımı da biliyordum.

  " Pekala söyle bakalım Melis Hanım."dedi ve masaya dayandı.

  " Bak sana yemin ederim ki benim bir suçum yok! Beni çok sinirlendirecek hakaretler etti bana."dedim. Kendimi savunmaya çalıştığım için sesim biraz fazla çıkıyordu.

  " Buna inanmamı beklemiyorsun heralde?! Sanem geldiği ilk gün bana dert yanan bir başkasıydı o halde. Ondan haz etmediğini biliyorum Melis!"dedi ve dondurucu bakışlarını bana dikti. Dalga geçiyor gibiydi bir yandan da. 'Peki buna ne diyeceksin?' dermiş gibi bakıyordu. Annemin en kötü yanlarından biride bakışlarının her seferinde bir şey anlatmasıydı.

  " Sen kendi kızına inanmıyorsun yani?! Sana bana hakaret etti diyorum!"Kendimi aklamaya çalışıyordum fakat bana inanmayacağını da biliyordum. Duruşu bunu belli ediyordu.

Lise İneği GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin