- 41 -

22.2K 1K 75
                                    

  41 kere maşallah temalı bölüm :D İçerikle falan ilgisi yok sadece bölümün sayısı :)  Neyse 2 gün olduu :D Hızlanma filam var :) Şimdi hiç hız kesmeden devam etmek için ben yine 150 vote  koyuyorum :D Bölüme geçiiin :) Multimedya Kuzey :)

     Endişe içindeydim. Ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Hani insanı bir telaş alır, eli ayağına dolaşır, beyni çalışmayı durdurur ya; bende öyleydim. Telaşın yanında korku da vardı. Deniz'in yanı sıra Kuzey'e karşı hissizleşmeme rağmen onun için de korkuyordum. Duygusal karmaşanın içindeydim bir nevi. Nefret ediyorum ama yine de endişeleniyorum. Sürekli bunun çok yeni olduğundan dolayı olduğunu anlatıp kendime hakim olmaya çalışıyordu. Öyleydi zaten. Ona karşı içimde bir nefret duygusu hissediyordum ama eski duygularımdan eser kalmamış gibiydi. Sadece bu bir alışkanlık diye düşünüyordum. Bırakması zor olan. Ellerimi yüzüme götürüp bir süre öyle kaldım. Bağırışlarıma rağmen dinlenmemiştim ve şu an kavga alevleniyordu. Artık kimin üstte kimin altta olduğunu bile kestirmek zordu. Asıl zor olan ise hiçbir şey yapamıyordum. Çoğu kişi etkisiz eleman olmayı tercih etmiş ve Deniz ile Kuzey'i çevresinde bir daire oluşturmuştu. 

     "Durun artık!" diye son kez haykırdığımda artık tükenmiştim. Bu haykırışımdan bana acıyıp belkide artık eğlencenin bittiğine inanan birkaç insaflı insan onları ayırmak için girişmişti. Ne kadar insaflı oldukları tartışılırdı ama. İki kişi Kuzey'i tutuyor, üç kişi de Deniz için çabalıyordu. Şu an o üç kişinin elinden kurtulmaya çalışan Deniz benim gözümde bambaşka biriydi. Ben onu hiç böyle tahmin etmemiştim halbuki. Kuzey içinde ilk böyle şeyler düşünmüştüm ama tanıdığım neredeyse bütün erkekler beni yanıltmaktan çekinmiyordu. İkisini de yatıştırmaya çalışıyordu kalabalık. Kızların bir kısmı Kuzey'in yanında, yalakalık içindeydi. Şaşırdığım şey ise Deniz'in yanında da birkaç kız vardı. Unutmuşum bu bir kuraldı; sen okulun en popüler çocuğuna meydan okursan, popüler olursun ve seninde yalakaların olur. Bu saçma oalyları izlemeye devam ediyordum kenardan. Olayın içine girecek kadar cesaretli değildim. Kuzey'le aramızdaki bu mesafe yeterliydi. Koridorun uzaklarında kel kafalı idareciyi gördüğümde kavganın bitmiş olmasından dolayı olan içimdeki huzur kendini yitirivermişti. Gözlerimi kısarak yüz ifadesini görmeye çalıştım. Fakat gördüğüm şey pek iç açıcı değildi. Gür siyah kaşları çatık ve burnundan soluyordu. Neredeyse o keltoş kafası kızaracaktı diyebilirim. Gözlerimi hemen Deniz'e çevirdim. Şu an kimse onu tutmuyordu ama o da saldırmaya yeltenmiyordu. Başlarının dertte olduğunu biliyordum yinede. İlginç oan şey ise Kuzey 3 günlük uzaklaştırmayı yeni almıştı ve daha bugün okula gelmişti. Eğer bu sefer ceza alırsa paçayı kolay kurtaramazdı. 

    "Neler oluyor burada?" diye böğürdüğünde kel kafalı idareci, artık her şey için çok geç olduğunun farkındaydım. Deniz'i beladan kurtaramazdım. Zaten kurtaramazdım da en azından buradan uzaklaştırabilirdim.

  "Hocam, kavga ettiler." diye bağırarak söylediğinde biri tepem atmıştı. Birde kendini halk kahramanı gibi öne atmıştı.  Çocuğa kötü bir bakış attığımda çocuk direkt beni idareciye havale etmiş, idareci de beni tehditkar gözlerle süzmeyi ihmal etmemişti. Çocuk bir işe atıldıysam bari tamamlayayım edasıyla bir de Deniz ve Kuzey'i göstermişti. 

    "Kuzey ve Deniz biraz sonra odamda olun!" diye gürleyip hızla uzaklaştığında idareci ibr anlık hırsla çocuğa sataşmaya kalktım. Fakat bu ispiyoncu her haltı yanlış ve abartarak anlatabilir diye kendimi tuttum. Onun yerine etrafta hala dağılmamış olan kalabalığı yarıp Deniz'in yanına gittim. Yakından baktığımda yüzüne hasar almış olduğunu farkettim. Dudağı ve kaşı patlamış ve kanı lacivert gömleğinde bir iz bırakmıştı. Gömleğin renginden pek belli olmasada yakında farkediliyordu. Kuzey'in elinin ağır olduğunu biliyordum Erkan'dan. Her kime saldırsa en az bir kaş bir dudak giderdi. Fakat sanki Kuzey'in hasarı daha büyüktü. Onun burnu kanıyordu ve boynunda kızarıklar çıkmıştı. Ayrıca elmacık kemiğinde yakışıklılığına gölge düşüren bir morarık vardı. Az önceki endişemden ve korkumdan dolayı ani bir hareketle Deniz'e sarıldım. Bu kaşın, bu dudağın, bu akan kanın sebebi bendim.

Lise İneği GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin