- 38 -

23.3K 1K 137
                                    

Selaam :) Yeni bölüm geldii hanıım :D Şimdi çok iyi gidiyoruz hikaye olarak :) Hepinize teşekkür ederim verdiğiniz ilgiden dolayı :) Şimdi bir de BSS var :) Yeni bir hikaye ona da bir ara bakın profilimde öylece duruyor :D Yani öyle iştee neyse bölüme geçin :) Multimedya Kuzey :) Geçen bölüm Melis'i koymuştum ya ondan :D Bu arada bölüm Cenk'ten :D 

CENK

    Etraftaki kalabalığa bakıyordum aval aval. Olaylar hiç eksik olmazdı bizim okuldan. Bu sefer ne olduğunu bile merak ettiğimi söyleyemezdim. Saatime baktım , zilin çalmasına birkaç dakika vardı. Tek istediğim şu kalabalıktan kurtulup Eda'yı görmekti. Birkaç saniye bana yeter de artardı bile. Çoğunluğunu kızların oluşturduğu kişiler hızla bedava yiyecek veriyorlarmış gibi kafeteryaya koşuyorlardı. Neden yaptıklarını anlayabildiğimi söyleyemeyecektim fakat tek bildiğim şey onları yakından ilgilendiriyordu. Yani neredeyse tüm okuldaki kızları. Umursamamaya çalışarak koridordaki insanları geçmeye çalışırken birkaç kız hızla bana çarpınca ister istemez sinirlendim ve arkamı dönüp onlara sinirli bir bakış attım.

   "Ne oluyor böyle?" diye çıkıştığımda kız mahcupca başını eğdi . Sanırım onu utandırmıştım. En son istediğim şeylerden biriydi fakat kız bana çok hızlı çarpmıştı ve neredeyse zemini öpecektim.

   "Şey ben çok üzgünüm.. Kuzey İleri burada. Ve Melis'le ayrılmışlar galiba."diyip hızlıca koşarak uzaklaştığında durumun ciddi olduğunu anladım. Fakat anlayamadığım şey Kuzey ile Melis arasında bir şey oluyorsa ben neden bilmiyordum? Kızların neden koştuğu belli olmuştu işte. Okulun kızlarının yarısının en iyi arkadaşınıza, kardeşim dediğiniz insana hasta olması ve onun yanında sönük kalmanın ne demek olduğunu bilir misiniz? Kuzey yanımdayken onun gölgesi altındaydım sanki. Hiç kendi bağımsızlığımı ilan edememiş gibiydim. Bir aralar Eda'nın bile ondan hoşlandığını düşünmüştüm. O zamanlar Melis yoktu tabii. Kuzey'in hayatında Melis olduğu anda benim hayatımda değişmişti. Melis'e teşekkür borçluydum, sevgili yengeme. Fakat artık öyle bir şey kaldıysa. Eğer gerçekten Melis ve Kuzey bittiyse yeniden kızlar peşimizden eksik olmazdı. Kuzey'in peşinden daha doğrusu. Hayır, şikayetçi değildim. Eda vardı. Hem belki kıskanırdı da. Kafeteryaya giriş yaptığımda büyük bir kalabalığın birkaç kişinin etrafında toplanmış halde durduğunu gördüm. Kesinlikle Kuzey buradaydı. Kalabalığı biraz yarıp içerilere doğru girdiğimde o gıcık esmer kızı gördüm. Bu kız hiçbir zaman peşimizden ayrılmayan bir tipti fakat Melis'in gücü onu Kuzey'den uzak tutmaya yetmiş gibiydi. Adı sanırım Ceylin'di. Ya da öyle bir şeydi. Hiç önemsememiştim nedense. En önde o ve diğer kızlar Kuzey'i teselli etme çabasında gibilerdi. Demek ki Kuzey ve Melis cidden bitmişti.

   "Kuzey üzülme canım, o kaybetti. Ama ben her zaman buradayım." deyip Ceylin gülümsediğinde o kızdan bir kat daha iğrendim. Eğer Kuzey ve Ceylin diye bir şey olursa Kuzey'i kardeşilikten reddederdim herhalde. O kıza yenge bile denilmezdi.

   "Ne oluyor?" deyip kalabalıkta biraz daha ilerlediğimde Kuzey beni gördü ve kızların yanından geçip yanıma geldi. Gözleriyle kafeterya kapısını gösterdiğinde çıkmak istediğini anladım. Sanırım fazla ilgiden bunalmıştı. Bu da böyle bir manyaktı işte. Koridordan hızlıca çıkıp bahçeye indik ve boş banklardan birine geçtik. Özellikle kenarda kalmış ve pek dikkat edilmeyen bank seçtik. Rahatlığımızı düşündüğüne göre anlatacağı bir şeyler vardı.

   " Melis'le ayrıldık. Aslında hakettim." deyip elleriyle yüzünü ovuşturarak banka attı kendi. Bezmiş bir hali vardı. Kaşlarımı çatıp Kuzey'e baktım. Hakettim? Ne demek oluyordu bu. Kesin bir şey yapmıştı. Aklımda alaycı kuş olayı canlandığında, yani şu arkama yapışan not olayı diyelim. Melis ona yenge dememi istememişti. Demek ki o zaman her şey bitmişti. Bir sorunun olduğunu sezmiştim ama bu kadarını tahmin etmemiştim. İki gündür Kuzey okulda değildi ve Melis ağzını dahi açmamıştı. 

Lise İneği GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin