- 4 -

56.9K 2.2K 101
                                    

 Öncelikle şunu söylemeliyim bir önceki bölüme gelen vote ve yorumlara inanamadım , hepinize teşekkürler :) Ve bu vote ve yorumlar benim motivasyonum yazma isteğimi artırıyor. Yani ne kadar çok vote ve yorum gelirse o kadar çabuk yazabiliyorum. Eğer sizde bu bölümü beğendiyseniz vote tuşuna basmaktan ve yorum atmaktan çekinmeyin :D Neyse yeni bölümü beğenmeniz dileğiyle. Hepinize öpücükler :) Multimedyada Melis'in biricik kankisi Eda var :D (NOT: Bu not hikaye yayınlandıktan sonra eklenmiştir.Size kesin geleceği zamanı belirtmek için sınır koymaya karar verdim 10+ vote 6+ yorum da yb gelir. )

   Kalbimin atışları hızlanıyordu. İçimde öyle bir fırtına hissediyordum ki sanki kalbimin sesi dıştan duyulacak gibiydi sanki. Elim ayağım boşalmıştı adeta, midemde kelebekler uçuşuyordu. Nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Bakışlarımı gözlerinden çevirdim ve yerdeki kitapları toplamaya odaklandım. Ama o bu kadar yakınımdayken biraz zordu tabi. O da hafif bir tebessümle yerdeki kitapları topladı ve çoğunu eline aldı. Bu kadarda centilmendi işte, kızları nasıl etkileyeceğini biliyordu. Ayağa kalktı ve boş olan eliyle kalkmama yardım etti. Kıvrılan bluzumu düzeltirken beni süzdüğünün farkındaydım. Fakat emindim ki benim arzuladığım gibi bir süzüş değildi bu. ' Bu kızı daha önce gördüm mü acaba' süzüşüydü. Umutlanmamalıydım. 

 " İyi misin.. şey.."dedi ve lafını yarım bıraktı yüzünü bir şeyi hatırlamakta zorlanıyormuş gibi buruşturdu. Sanırım ismimi söylememi bekliyordu. Bunu anlamıştım o an dün kitapçıda karşılaşmamızda ismimin geçip geçmediğini düşünüyordum, sanki eğer onu etkilemiş olsaydım ismimi hatırlardı gibi düşünüyordum fakat Sanem'in yanındayken sönük kaldığım için beni farketmemiş de olabilirdi. 

  " İsmim Melis."diye tamamladım cılız bir sesle. Ve hala kitaplarımı ona taşıttığım için biraz kendime kızdım . Elimi kitaplarımı almak için uzattım , o da kitapları yavaşça bıraktı. 

  " Pekala Melis iyi misin?"dedi tek kolunu dolaba dayarken. O an yüzüme bir sıcaklık yayıldı, bu güzel bir duyguydu. Niye böyle bir şey hissetiğimi biliyordum. Yanımdaydı, kitapları verdikten sonra gidebilirdi ama yanımda kalmayı tercih etmişti. Belki sadece nezaketti fakat ben böyle düşünmek istiyordum.

  " İyiyim. Ve özür dilerim tekrar, dalgındım." Bu sefer sesim daha iyi çıkmıştı.

  " Sorun değil demiştim."dedi ve gülümsedi bende istemsiz olarak gülümsedim. Sonra yüzümü dikkatle incelemeye başladı. 

  " Ah aptal kafam! Seni ben dün görmüştüm, neydi o kızın adı.. herneyse onun kuzenisin." Güzel çok güzel beni hatırlıyor fakat ' o kızın kuzeni' olarak. Ne bekliyordum ki zaten beni hatırlamasını ve Sanem'i hatırlamamasını mı. Salağım ben! Süzme salak! Belki Sanem'den etkilenmişti o da ve Sanem'in oyuncağı olmaya dünden meraklıydı? Belki de boşuna umutlanıyordum.

 " Sorun değil, ben gitsem.. iyi olacak."dedim ve arkamı dönüp uzaklaşmaya başladım. Hayal kırıklığının verdiği bir sıkıntı vardı içimde. Sesimin titremesini istemedim ve ona arkamı dönüp uzaklaştım. Düşünüyorum da bunu yapmamalıydım. Ben SEVDİĞİMİN ADAM İLE İLK KONUŞMAMDA ONA ARKAMI DÖNÜP HIZLA UZAKLAŞTIM! Yanlış üzerine yanlış yaşıyordum. Ve yanlışımın ilk saniyesinden pişmanlığımı yaşamıştım. Bu konularda iyi değildim , yani erkeklerle konuşmada. Mantıklı düşünmeye başlamıştım biraz geç olsa da ben onunla 10 saniye geçirmiştim Sanem birkaç dakika. Tabi ki onu hatırlayacak! Bu ilk konuşmamız hakkında o kadar çok hayal kurmuştum ki kendimi de o hayallere kaptırmıştım ve hayalde olmayan en küçük bir söz beni etkilemişti. Şu an zamanı geri alıp bu hatayı yapmamak isterdim. 

   Dalgınlığımdan Eda'yı unuttuğumu farkettim. Hızla gittiğim yönü değiştirdim ve bahçeye yöneldim. Meğersem nereye gittiğimi bilmeden koridorlarda ilerliyormuşum. Bahçe kapısından Eda'yı aramaya başladım gözlerimde. Kenarda köşede bir bankta sıkkın sıkkın oturuyorduç Başka nasıl oturacaktı ki kızı kaç dakika bekletmiştim. Daha fazla sinirlenmemesini sağlayacakmış gibi hızla yanına gittim sanki yavaş yürüseydim daha az sinirlenecekti de. Yanına varır varmaz, sinirini püskürmeye başladı. Haklıydı da.

Lise İneği GünlükleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin