Merhaba :) Şimdi öncelikle şunu söylemeliyim bu bölüm bir önceki gibi uzun olmayacak fakat olayın oturması için önemli bölümlerden biri olacak. Çünkiğğ ilk defa Kuzey'in ağzından bir bölüm geliyor :D Bu sefer fazla uzatmayacağım çünkü yazacak pek bir şeyimde yok :D Haydi bölümee :D Bu arada bu bölüm için Youtube'dan parça koyamadım çünkü girdiğim dns kapatılmış galiba :S Neyse bölüm şarkısı Evanescence- My Immortal :) Multimedya: Kuzey.
KUZEY
İlk defa böyle kırılmış, incinmiş hissediyordum kendimi. Neredeyse ayakta zor dururken onun "Her şey için çok geç."diye küçük bir sesle fısıldayışı hala aklımdaydı ve yüzüme bir tokat gibi çarpıyordu. Her şey için çok geçti, ben geç kalmıştım. Zamanı ,normalde şimdi olduğu kadar önemsemem belkide hayat çizgimi kaydırmıştı. Ben bir şeylere geç kalmıştım, ben Melis'e geç kalmıştım.
Belki bu benim için bir cezaydı. Şimdiye kadar neyi önemsemiştim ki? Hiçbir şeyi. Çünkü ben çoğu hikayenin asıl çocuğuydum. Önemsenmesi gereken kişiydim, önemsemek zorunda olan değil. Fakat işte bu vurdumduymazlığımın cezasını bana en iyi duyguları ve en kötü duyguları yaşatanın elinden alıyordum. En acımasızca ve can yakanı buydu. Aslında bunları haketmiştim. Hataların en büyüğünü yapmayı seçmiş, biriciğimi kandırmıştım. Onun duygularıyla oynamıştım. En başından beri hatalıydım fakat Allah beni oynadığım küçük kıza aşık etmekle bana en büyük cezayı vermişti işte. Belamı bulmuştum. Şimdi ise kaybediyordum. Bir sarı çiyanın yüzünden. Sadece eğlenmek için bir iki gün takıldığım kızlardan ayrılışlarımı ya da onların benden ayrılışını hatırlıyorum da hiçbiri böyle koymamıştı. Kabul ediyordum, ben Kuzey İleri, ona deli gibi muhtaçtım. Beni bu hale getiren, zehirleyen, oydu ama panzehir için yine ona ihtiyaç duyuyordum. Onsuz sanki boğuluyordum. İşin en acı tarafıysa hala şansım varken onu tutamamıştım. Kollarımın arasından kayıp gitmişti ve onu Deniz tutmuştu. Şimdi ise sanki benim halimi görüp ders çıkarır gibi sıkı sıkı tutuyordu onu. Ve alayla gülümsüyordu bana:"Kaybettin."diye.
Etrafımda toplanmış herkesin "Kuzey iyi misin?"diye sormasını beynim es geçiyordu. Onları sanki görmüyordum ve duymuyordum. Kendimi o kadar soyutlamıştım ki dünyadan sanki kör,sağır ve dilsiz olmuştum. Partide değildik, etrafımda bunca insan yoktu. Ben ve kalbim vardı sadece. Bir de hissettiklerim. Birkaç dakika önce burada capcanlı ve diriydim. Şimdi ise ölmüş fakat ruhu üzüntüden dünyaya hapsolmuş biri gibiydim. Ölüydüm ama nefes alıyordum. Hayatta olmadığımı da biliyordum çünkü ben yaşama sebebimi neredeyse bilerek başkasının kollarına atmıştım. Şimdi ise ona dokunamadığım her saniye için kendime küfrediyordum. Ayrıca o Sarı'nın ona dokunduğu her saniye de kendime küfrediyordum. Etmiştim,bulmuştum.
Gözlerimi artık zar zor açık tutmaya başladığımda kendimi fazla zorladığımı fark ettim. Düzgünce düşünemiyordu bile beynim, ayakta durmaya mecalim ise hiç kalmamıştı. Bir de etrafımda toplanıp "Kuzey!"diye cırlayan kızların o kulak tırmalayıcı sesini duydukça sinirleniyordum. Hepsi etrafımda pervaneydiler ama hiçbirini görmüyordu gözüm. Hepsinin cehennemin dibine kadar yolu vardı benim için.
"Kuzey canım iyi misin? Ay kıyamam, Deniz denen çocuk vurmuş birde." diye Ceylin'in ağzında yaya yaya konuşması beni deli ediyordu. Bu kızı niye hala yanımda tutuyorum ki diye kendime soruyordum. İlk zamanlar açıkçası peşimdeki pervane halleri ve düzgün fiziği dikkatimi çektiği için onu yanımda tutmak biraz hoşuma gitmişti. Şimdi ise öldürüyordu beni.
"Bana sakın dokunma!"diyerek elini ittirdim. Kendince ilgilenmeye çalışıp Deniz'in morarttığı yere bakıyordu. Ama bu tiksinç kızın bana dokunmasını istemiyordum.
![](https://img.wattpad.com/cover/7264253-288-k528013.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lise İneği Günlükleri
Teen FictionLisenin inek ve ezik olarak bilinen kızı, nasıl olurda bir anda popüler bir kıza dönüşebilir? Bizde bunu merak ediyoruz işte. En iyisi okuyup öğrenelim.