|13|."Papatyalardan daha güzelsin."

4.8K 285 136
                                    

Merhabalarrğğ Bursist'lerim, nasılsınız? Beni soranınız varsa, iyiyim hdjdhf Geçen bölümü heyecanlı bir yerde bitirdim, sanırım. Aslında size bir şaka yapacaktım, yazmayı bıraktığıma, kitabı sileceğime dair. Tepkilerinizi merak ediyordum ama tepkilerinizden korkup, benden soğumayın diye vazgeçtim fjdhfjkhdsfjk Gerçekten öyle şeyler yazsaydım, ne derdiniz? Merak... Neyse uzattım, iyi okumalar :)

Multi: Dağhan.

Bölüm Şarkısı: Clean Bandit- Tears.

Shawn Mendes- Stitches.

Bilge'nin Ağzından:

''''Ne dersin kız, evlenek mi?''''

Duyduklarım ile şoka uğramış bir şekilde Çağan'a baktığımda, o da gülümsemeye çalışmıştı. Çağan, bana evlenme teklifi mi etmişti yoksa bu benim kulaklarımın bir oyunu muydu?

''Çağan? Galiba aklımı kaçırıyorum.''

Yanıma gelip, yere bağdaş kurduktan sonra nazikçe elimi tutup peçeteden yaptığı yüzük gibimsi şeyi yüzük parmağıma takmıştı.

''Yüzük falan yok. İdare et, şimdilik. Ne yapayım hem, ani oldu.''

Cevap vermeden, Çağan'ın kalkmasına yardım ettikten sonra elini tutarak ''Beni bu kadar çok mu seviyorsun, minnoş?'' demiştim. Tabii bu arada restoranda olduğumuz için tüm bakışlar üzerimizdeydi.

''Tabii porsuk. İstesen de gitmene izin vermem...''

Duraksadıktan sonra eğilip alnını alnıma yaslamıştı.

''...sen gidersen ben neşeli bir Çağan olmam. Bak homuruğa falan dönüşürüm. Allah korusun.''

Alnını, alnımdan çekip tahtaya vurduğunda, gülümsemiştim. Birden aklına bir şey gelmiş olacaktı ki ''Kabul ediyorsun, değil mi?'' demişti. Başımı olumsuz anlamda salladığımda, gözlerini kocaman açmıştı.

''Ulan ayrılırsan, yakarım burayı, gerçekten.''

Kahkaha attıktan sonra yavaşça kafasına vurmuştum.

''Ayrılmayacağım tabii ki, minnoş! Sen acele istemiyorsun. Yani beni oyalamıyorsun. Özür dilerim, böyle bir şeyi asla düşünmemeliydim.''

Kocaman açtığı gözlerini hızlıca kapatarak, dudaklarını dudaklarıma bastırdığında, bende gözlerimi yumup elimi yanağına koymuştum. Kısa bir öpücük sonrasında çekildiğinde, konuyu değiştirerek ''Acaba ne yapsak?'' demiştim.

Zıplayarak ''Akşama sürpriz. Şimdi Pokemon Go!''  dediğinde, göz devirmiştim. Çağan teker teker ona bakan kişileri taramış ve hesabı ödedikten sonra elimi tutarak uçarcasına restorandan çıkmıştı -çıkmıştık-. Telefonunu çıkartıp 'Pokemon Go' uygulamasını açtıktan sonra etrafa bakınmaya başlamıştı.

''Kız, porsuk! Hemen yanında!''

Bağırarak söylediğinde, zıplayarak çekilmiş ve başka bir yere doğru gitmiştim.

''Neydi o, böcek mi!?''

Bağırmaya karışık, soruma kahkahalarla güldükten sonra, oyununa odaklanıp başka yerlere zıplamaya devam etmişti. Birden ''Burada!'' deyip, iri adamın üzerine atlayınca adam sinirle parmaklarını çıtlatmış ve Çağan'a doğru gelmeye başlamıştı.

''Bilge, ben bu herifi dövemem. En iyisi uç, kaç, yok ol, yerin altına gir, bomba falan at. Ben neden konuşarak vakit harcıyorum, kaç!''

Elimi tutarak koşmaya başladığında, arkamıza bile bakmadan boş Antalya sokaklarında deliler gibi koşuyorduk.

BURSLU♠2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin