Merhabağlar benim minnoş Bursist'lerimmm☄️💥 nasılsınız bakalııım? Umarım iyisinizdir❤ Şey biliyorum. Neredeyse bir aydır bölüm gelmiyor. Sınavlarım vardı ve onlara odaklanmam gerekiyordu. Biliyorum, gerçekten sizi çok beklettim ama buna rağmen hala yanımda olan okuyucularım var. Pardon, bir ailem. Bursist'lerim. Beni ne olursa olsun yine de desteklediğiniz için çok teşekkür ederim. Sizi bölüm yağmuruna tutmaya çalışacağımdan emin olabilirsinizz💪🏻 gerçekten sizi çok seviyorum. Umarım uzun bir aradan sonra beğendiğiniz bir bölüm olmuştur. İyi okumalar🐥💋
Multi: Dağhan🔥💥
Bölüm Şarkısı: NF- Got You On My Mind
💦⚡️
*"Gece parıldıyor. Gece kendi ışığıyla parlıyor... ayın veya yıldızların ışığıyla değil. Gece bugün mavi. Geceden yansıyan ışıklar karışıyor dipsiz, karanlık dalgalara. Dalgalar ise alıp götürüyor bizi. Bir yalana, veya yalanın gerektirdiklerine. Ben ise bu yalandan dalgalarda boğulmamaya çalışıyorum...''* 🌊🌙
💦⚡️
Dağhan'ın Ağzından:
Saat neredeyse gece dörde geliyordu ve ben unuttuğum bir saat diliminden beri Miray'ı izliyordum. Sanırım yanıma gelip uyuduğundan beridir gözümü bile kırpmadan onu izlemiştim. Ellerim saçlarına gidip, yavaşça okşadığında, gözlerimi kapatmış ve tek elimle onu daha iyi sarmıştım.
O çok güzeldi. Onu izlemesi çok güzeldi...
Saçları, gözleri, burnu, dudakları... kokusu. Huzur gibi kokuyordu.
Gözlerimi açtıktan sonra kucağımdaki Miray'a dikkatle bakmıştım. Bazen neden yanımda olmasına izin verdiğimi anlayamıyordum. Yanımda olduğu her saniye bir hedef tahtası gibiydi. İrem, Gencay denen sikik herif, Poyraz daha sayamadığım bir sürü insan... Bakışlarımı Miray'dan çekip sinirle kaşlarımı çatmıştım. Onu üzüyordum. Ona zarar veriyordum. Onu Gencay'dan, İrem'den, Poyraz'dan korusam bile kendimden koruyamazdım... Ahu meselesinde ona yalan söylemiştim...
Düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan şey, Miray'ın kıpırdanıp gözlerini açmasaydı.
''Güzelim...?''
Hızlıca kucağımdan kalkıp, hiçbir şey demeden tuvalete koşmuştu. Endişe bedenimi ele geçirirken arkasından koşarak bende tuvalete girmiştim. Yere çökmüş, kusuyordu. Yavaşça yanına çöküp saçlarını tuttuğumda, bitkin gözleriyle bana bakmıştı. Kalkmasına yardım ettikten sonra elimi ıslatıp alnına ve boynuna sürmüştüm. Güçsüz kolları bedenimi sararken, bende ellerimi saçlarında gezdirmiş ve gözlerimi kapatmıştım.
''Korkma...ben buradayım.''
''Korkmuyorum.''
Bir süre öylece durup sarılmıştık. Ayrıldığımızda onu nazikçe kucağıma alıp yatak odasına gidip yatağa yatırmış ve odadan çıkmak için yürümeye başlamıştım.
''Gitme...''
Gülümseyip ''Su getireceğim.'' dediğimde, başını sallamış ve gözlerini yummuştu. Mutfağa geldiğimde, çalan telefonumla doldurduğum suyu masaya bırakmış ve telefonumu açmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURSLU♠2
Teen Fiction''Bu kitap 'Burslu' adlı kitabın devamıdır.Bunu okumadan birinci kitabı okumanızı öneririm.'' |♦| Sonunda evlenen Dağhan ve Miray'ı daha neler bekliyordu? Sona mı gelmişlerdi? Yoksa kendilerine bir başlangıç mı yaratmışlardı? |♦| ''Elleri...