Merhabağ Bursist'lerrr, nasılsınız hihiih 💋❤ umarım iyisinizdir. Yb biraz şaşırtmalı oldu ama dpğdşdpd neyse okuyunca anlarsınız, bu kez açıklamayı kısa tutacağım. Ya da dur, şey demeyi unuttum. Geçen bölümde yorumlarınıza cevap veremedim özür dilerim. Şimdiii sizden bir şey isteyeceğim. Bu bölüme çoooook yorum gelmesini istiyorum. Hepsini teker teker cevaplamaya çalışacağım hem de💕🦄🤷♀️ sizi çok seviyorum, iyi okumalar💥🌹 bol bol yoruuum🐶
Multi: Miray
Bölüm Şarkısı: Cem Adrian- Ben seni çok sevdim.
🐲
Karşımızda olan kişi, İlker'di. Neredeyse liseden beridir görmediğimiz, İlker. Şimdi uzun zaman sonra kalkıp, tam Çağan'ın vurulduğu gün bizimle konuşmaya geliyordu. Tuhaf şeyler dönüyordu ve bu beni rahatsız ediyordu.
''Ne işin var burada?''
Dağhan benden önce şaşkınlığını yenip konuştuğunda, İlker'de bana ve Dağhan'a bakıp ''Koridorda konuşabilir miyiz?'' diye bir soru yöneltmiş ve ardından Çağan'a bakarak ''Geçmiş olsun.'' demişti.
''Sağ ol, kardeşim.''
Çağan ve Bilge, olaylara anlam vermeye çalışıyordu. Dağhan bana baktıktan sonra, ''Sadece ikimiz...'' demişti.
''Olur, sadece ikimiz.''
Dağhan gitmeden önce kolunu yakalayıp, bana doğru dönmesini sağlamıştım.
''Benimle de konuşmak istedi...'' sözümü keserek, sessiz bir ses tonuyla ''Nereden geldi bir anda belli olmayan birisiyle seni konuştur muyum sence? Burada Çağan ve Bilge ile kal. Seni de ilgilendirecek bir şey, saçma bir olay değilse sana da söyleyeceğim.'' demişti. Başımı sallayıp ona hak vermiştim. Haklıydı. Çevremizdeki herkes bize düşmandı bu aralar. İlker'de bir anda ortaya çıkmıştı ve ne yapacağı henüz belli değildi. Belki İrem ve Suat'la çalışıyordu. Öbür türlü nerede olduğumuzu bilme şansı bile yoktu. Elimi yavaşça Dağhan'ın kolundan çektiğimde, o da bana gülümseyip odadan çıkmıştı. Bilge'nin yanına yürüyüp, oturduğumda, Bilge bana bakarak ''Ne diyecek acaba?'' demişti.
''En ufak bir fikrim yok.''
Bilge benim düşündüğüm şeyleri sesli bir şekilde bana sormuştu. Mırıldanarak, ''Burada olduğumuzu nereden bildi ki?'' dediğinde, Çağan'da ''Evet, bende onu merak ediyorum.'' diyerek bize katılmıştı.
''İrem ve Gencay denen pislikle çalışıyor olabilir mi?''
Çağan, olabilir anlamında başını sallarken, Bilge'de yeni bir soru sormuştu.
''Gencay kim ve İrem'in o adamla işi ne?''
Derin bir nefes alarak, ''Gencay barı satın almaya çalışan Allah'ın psikopatı, beyinsizi ve mazoşisti. İrem'de bana olan nefreti yüzünden onunla çalışarak Çağan'ı vurdurdu.'' dediğimde, Bilge'de sinirle, ''İrem mi?'' demişti.
Çağan, Bilge'ye bakıp, ''Sakin ol.'' dediğinde, Bilge'de sinirle yerinden kalkıp ''O yerlerde kartları gezen aptal böceği öldüreceğim...'' diye mırıldanmıştı.
''Bilge...''
Sözlerimi bölen şey, Dağhan'ın çatık kaş ve asık bir suratla içeriye girmesiydi. Yanına gidip, ''Ne diyormuş?'' dediğimde, bana dikkatle bakmıştı. Cümleyi nasıl toparlayacağını düşünüyor gibiydi. Bir iki dakika gözlerini yüzümden çekmemişti. Dikkatini dağıtan şey, Çağan'ın ona meraklı bir şekilde ''Kardeşim...?'' demesiydi.
''Bana, İrem'in onu tehdit ettiğini söyledi...''
Ona bakarak, ''Ne tehditi?'' dediğimde, bana bakmamaya çalışıyordu. Parmaklarım, çenesine gidip bana bakmasını sağladığında, gözlerimi gözlerine hizalayarak sorumu meraklı yenilemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURSLU♠2
Teen Fiction''Bu kitap 'Burslu' adlı kitabın devamıdır.Bunu okumadan birinci kitabı okumanızı öneririm.'' |♦| Sonunda evlenen Dağhan ve Miray'ı daha neler bekliyordu? Sona mı gelmişlerdi? Yoksa kendilerine bir başlangıç mı yaratmışlardı? |♦| ''Elleri...