Merhabağğlar Bursist'lerim Nasılsınız? Beni sorarsanız, iyiyim. Bölümlerin biraz geç geldiğini biliyorum ve bu durum benim de hoşuma gitmiyor ama gerçekten inanılmaz yoğunum. Yani gerçekten özür diliyorum. Sizi bekletmek gerçekten canımı sıkıyor ve kötü hissediyorum. Ama size güzel bir sürprizim var. Bunu okuduğunuz an diğer bölümü atacağım. Yani çifte bölüm dlpvsöof. Umarım gerçekten beklediğinize değecek güzel bir bölüm olmuştur. Sizi çok seviyorum. İyi okumalar, güzelliklerim.
Multi: Mükemmel bir fotoğraf ghjkfsjg tam da durumumuzu özetliyor gfksdj
Bölüm Şarkısı: Merlyn- Aklım Başımda Değil
🍎
Bilge'nin Ağzından:
Çağan bir süre sakince suratıma bakmış, sonra da yutkunup derin bir nefes alıp başını karanlıkta parıldayan İstanbul Boğazına çevirmişti.
''Bilmiyorum Bilge. Senin tarafından bakmak istiyorum, bunun sebebini öğrenmek istiyorum ama seni zorlamayacağım. Bunu bana iki kere daha söyledin ve demek ki yürümüyor. Sadece kendi açımdan bakmak, bilmiyorum...'' duraksayıp omuz silkmiş ve bana doğru dönüp, "Bencilce..." diye mırıldanmıştı.
"Yani..."
Beni susturarak, "Sadece, hayatımda gerçekten ilk defa birisini bu kadar sevdim ve onda kendimi buldum. Eğer, arada çocukça davrandığım ya da esprilerim için bana katlanamıyor ve daha farklı birisini istiyorsan sorun değil, bunu bil. Sonuçta her kadının hayali ona sürprizler yapan, onu romantikliklerle boğan, ona daha çok sarılan, daha çok ilgi gösteren bir erkektir. Yani benim gibi arada bar yöneten, sert görünümlü ama aslında mezdeke aşığı, yediği tek yemek hamburger olan ve hareketli birisi sıkıcıdır..." dediğinde, kalbimin sızladığını hissetmiştim.
Hayır, Çağan hayatımda gördüğüm, tanıdığım en mükemmel erkekti.
Bir kadının isteyebileceği her özellik onda vardı.
"Çağan..."
Bana doğru döndüğünde, gözlerinden akan yaşları görmüş ve kalbimin bir kez daha acıyla sızladığını hissetmiştim.
"Daha fazla konuşmamız gerekmiyor. En azından şimdilik. Seni eve bırakayım."
Gözlerini hızlıca sildikten sonra, arabaya binmişti. Peşinden ben de bindiğimde arabada sessizlik hakimdi. Çağan, bu sağır edici sessizlikten sıkılmış olacaktı ki, radyoyu açmıştı.
Bir beş dakikaya eve geldiğimizde, tekrar ona doğru dönüp, "Çağan...ben..." diye mırıldanmıştım.
"İyi geceler, Bilge."
Arabadan inip, eve doğru yürüdükten sonra gelen ağlama isteğimi serbest bırakmış ve zorla da olsa kapıyı açıp son bir kez arkama bakmıştım.
Gitmemişti.
Zaten hep öyle yapardı. Ben girene kadar beklerdi. Gitmezdi.
Kapıyı kapatıp, yere çöktükten sonra, ellerimi yüzüme koymuş ve hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.
Canım acıyordu.
Kendimi iğrenç hissediyordum ve birinin bana yardım etmesi gerekiyordu. Telefonu cebimden çıkartıp, kulağıma götürüp, beklemeye başlamıştım.
"Miray..."
✨
Çağan'ın Ağzından;
Elimde ki viski bardağını, kafama diktikten sonra sertçe tezgaha bırakmış ve elimi saçlarıma daldırıp, gözlerimi kapatmıştım.
''Çağan, ne oldu anlatsana. Beni çağırdın, hiçbir şey anlatmıyorsun. Neyin var?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURSLU♠2
Teen Fiction''Bu kitap 'Burslu' adlı kitabın devamıdır.Bunu okumadan birinci kitabı okumanızı öneririm.'' |♦| Sonunda evlenen Dağhan ve Miray'ı daha neler bekliyordu? Sona mı gelmişlerdi? Yoksa kendilerine bir başlangıç mı yaratmışlardı? |♦| ''Elleri...