BURSLU♠2

|15|. ''Sen mutlu ol. Ben, senin mutluluğunda, boğulmaya razıyım.''

Merhabağğlarr Bursist'lerim. Nasılsınız? Sonunda yb geldiği için mutlu musunuz? Bu size bayram hediyem olsun. Bayram hediyesi kadar güzel bir bölüm olmuştur inşallah. -Bayram daha gelmedi ama olsun- Bol, bol, bol, bol yorum. Her satırda tepkilerinizi görmek istiyorum jvofkjgklf yoksa bölüm gelmez falan -şaka- jgfıdklghjkdf İyi okumalar :)))😍😍💕💕💕

Multi: Miray.

Bölüm Şarkısı:  Sia- The Greatest -bu arada bu şarkı sizce de mükemmel değil mi?-

Neon Jungle- Louder

Miray'ın Ağzından:

''Merhaba, ülkemize bir uzaylı gelip hepimize bir ufo verecekmiş. Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?''

Yaşlı amcaya karaoke kutusundan çıkan mikrofonu uzattığımda, heyecanlı bir şekilde ''Arabam mı olacak, yavrum?!'' demişti. Bende başımı salladığımda, gülerek ''Gelsinler, gelsinler. Minnoşlarım benim.'' demiş ve el sallayıp gitmişti. Sabah izlediğim videolar bende kafa yapmıştı. Dağhan'a yalvarıp, insanlara saçma sorular sormak istemiştim. O da aşırı derece sevimli attığım yavru köpek bakışına kanıp bana izin vermişti. Gözüme kestirdiğim, orta yaşlı bir kadının yanına gidip ''Merhaba. Ülkemize bir uzaylı gelip, bize hediyeler verecekmiş. Bu konu hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?'' demiştim.

''Bana, altın saat alıp, şu yakışıklıyı verirlerse neden olmasın?''

Kaşlarım çatıldığında, arkamı dönüp Dağhan'a ve sonra kadına bakmıştım.

''Teyze, fazlan zarar.''

Kadın ilk anlamamış bir ifadeyle bana baktıktan sonra, sinirle saçlarını savurmuştu. Gözlüğünü düzeltip ''Sen bana teyze mi dedin? Teyze gibi bir havam mı var, canım?!'' demişti.

''Vallahi kendinden küçüklere asıldığın için sübyancı olduğunu düşünüyorum.''

Açık sözlülüğüme ben bile şaşırdığımda, Dağhan yavaşça beni dürtmüştü. Kadının surat ifadesi bir acayip olduğunda, arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla yanımızdan uzaklaşmıştı.

''Miray, kadına sübyancı dedin.''

Dağhan'a baktığımda, birden kahkaha atmaya başlamıştı.

''Sen gördüğüm en değişik kızsın.''

Gülümsediğimde, ellerini belime sarıp beni kendine doğru çekmiş ve dudaklarını alnıma bastırmıştı.

''Benim değişiğim.''

Gülümseyip ''Çok eğlendim.'' dediğimde, ''Eğlendiysen daha yapabiliriz.'' demişti. Ondan ayrılıp hoplamaya başladıktan sonra, hızlıca gözüme kestirdiğim bizden on yaş küçük görünen çocuğun yanına gitmiştim.

''Merhaba. Annenizin size söylediği son şey ne acaba?''

Çocuk ilk Dağhan'ın tuttuğu küçük kameraya el salladıktan sonra, bana bakarak ''''Ekmek almayı unutma, Hüsoş.'''' demiş ve tekrar kameraya el sallayıp ''Anneme selamlar. Annişime!'' diyerek gitmişti. Kahkaha atarken birden havalandığımda, Dağhan'ın kucağında olduğumu anlamış ve başımı boyun girintisine saklamıştım. Nerede olursak olalım, onun güzel okyanus kokusu beni rahatlatıyordu.

''Nereye gidiyoruz?''

''Sürpriz.''

Gülümseyerek beni arabaya bindirdikten sonra önden dolanıp, sürücü koltuğuna geçmiş ve sürmeye başlamıştı. Aniden etrafta yankılan telefonun zil sesi beni korkutmuştu. Telefonunu açıp ''Efendim?'' dedikten sonra karşıdan gelen sesle şaşırmış ve arabayı kenara çekmişti.