Merhabağlarr Bursist'lerim.. Nasılsınız? Sizi özledim yahu! Bu arada geçen bölüme fazla yorum gelmemiş, beğenmediniz mi? Üzüldüm azıcık😞🐼bu bölüme çok yorum yapın, lütfen.
Bir de yeni eğitim-öğretim yılınız çok çok çok başarılı geçsin. Derslerinize çok çalışın olur mu? Bana Bursist sözü verin! Bu sene TEOG'a girecek bütün Bursist'lerime şimdiden başarılar diliyorum. En iyi yerlere geleceğinize de inanıyorum. Sizi seviyorum, güzelliklerim, mıncırıklarım. İyi okumalar :)))
Multi: Çağan.
Bölüm Şarkısı: Buray- Sen sevda mısın
Little Mix- Hair. -bölüm spoileri olsun hfgjgh kızlar gelince bu şarkıyla dinlemenizi öneririm-
♔
Mavi gözleri, anlamlandıramadığım değişik bir ifadeyle kendini gözlerime sabitlemişti. Yanağımdaki elini çekip saçlarımı okşamaya başladığında, bende onun yüzünün her detayını inceliyordum. Sanki bir daha göremeyecek gibi, sanki onun yüzünün her detayını ezberlemek istiyormuş gibi. Güzel, dolgun dudaklarını, düzgün burnunu, neredeyse kaşlarına değecek uzun kirpiklerini, mavinin en güzel tonu olan aşık olduğum gözlerini... Ve yüzüyle uyumlu, dağınık saçlarını. Elim, kendiliğinden yanağına gittiğinde, yeni çıkmış sakallarını okşamıştım.
O benimdi. O benim dağınık saçlı adamım. Sakallarını okşarken, mutlu olduğum adam. Beni dokunuşlarıyla öldüren zehirim...
''O kadar güzelsin ki...'' dedi mırıldanarak. Ardından devam etti.
''Sana dokunurken canım yanıyor.''
Gülümsemiştim.
''O kadar mükemmelsin ki...'' duraksamıştım. O ise ağzımdan çıkacak cümleleri bekliyordu.
''Sana dokunduğumda, mükemmelliğine zarar verecek gibi hissediyorum.''
Cevap vermemişti. Onun yerine ellerini saçlarımdan kaydırarak belime indirmiş ve hafifçe eğilip alnını alnıma yaslamıştı.
''Ölene kadar böyle kalabilirim.''
Gülümsediğimde, gözleri gülümsememe takılmıştı.
''Ölene kadar güzel gülüşünü izleyebilirim.''
''Ölene kadar sende kaybolabilirim...''
Alnını alnımdan çekip, ''Ben sende kendimi kaybedip, kendimi buldum.'' demişti. Dediği şey iliklerime kadar işlediğinde, büyülenmiş gibi ona bakıyordum. Eli karnıma gittiğinde gözlerimi kapatmıştım.
''Ona asla zarar gelmeyecek.''
Kesinlikle emin olduğum bir şey varsa, o da Dağhan'ın bebeğimizi sonsuza kadar koruyacağıydı.
''Ve sana...Benim dünyam sensin. Benim şifam sensin...''
Gözlerimi açıp, yanağındaki, elimi saçlarına çıkartıp, yumuşak saçlarıyla oynamaya başlamıştım. Bu kez gözlerini kapatan oydu.
''Gitsek mi acaba?''
Gözleri açıldığında, bende ona bakmıştım.
''Sıkıldın mı?''
''Hayır, sıkılmadım ama bugün yorucu bir gündü. Fiziksel olmasa bile ruhen.''
''Gidelim o zaman.''
Benden ayrılarak ayağa kalktıktan sonra elimi tutarak kalkmama yardım etmişti.
''Sen arabada bekle. Ben geleceğim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BURSLU♠2
Teen Fiction''Bu kitap 'Burslu' adlı kitabın devamıdır.Bunu okumadan birinci kitabı okumanızı öneririm.'' |♦| Sonunda evlenen Dağhan ve Miray'ı daha neler bekliyordu? Sona mı gelmişlerdi? Yoksa kendilerine bir başlangıç mı yaratmışlardı? |♦| ''Elleri...