Çılgın gelin mülayim damadın kafasını yararsa ne olur…
Dün düğün yemeklerinde alınan fazla alkolle aile faciası çıkmak üzereydi. Damat gelini sırtında taşıyınca kızılca kıyamet koptu. 26 altı yaşında ki taze gelin eşinin sırtında taşıyamadığını ve yere düşürdükten sonra kendisiyle alay ettiğini ileri sürdü. Damat ise böyle bir şey yapmadığını söyleyip kendini savunmaya aldı… Ama görünen anlatılandan tamamen farklı gözüküyor. 28 yaşında ki taze damadın başına 4 dikiş atıldı…
Adam haberi daha fazla okuyamayıp gazeteyi masaya fırlatır gibi attı. Dün akşam çalan telefonla uykusundan bölünmüş ve duyduğu sözlerle sinir küpüne binip önce damadını hastaneden sonra kızını karakoldan çıkarmıştı. Bir; başı sarılı damadına bir; süt dökmüş kedi gibi duran kızına baktı. Daha ilk günden olay çıkardıklarına göre bu evliliğin ne kadar sağlam olacağının haklı olarak şüphesini yaşıyordu adamcağız.
İn na tam ağzını açıp bir şey söyleyeceği sırada babası susturdu onu. Kendini savunmak istiyordu ın na ama nedense bir türlü konuşamıyordu. Diğer yandan da bir babam gitsin sana soracağım bakışı atmayı da ihmal etmiyordu hyun wu ya başını sallayarak. Adam derin derin nefesler aldı biraz sakinleşirse her şey daha kolay olabilir gibi gözüktü gözüne.
Biraz sakinleştiğini kanaat getirip kızına bakarak sakin bir şekilde “Neden kocanın başını yardın?” diye sordu. Bu kulağa o kadar komik geliyordu ki az ileride sessizce oturan park min ister istemez kıkırdamaya başladı. Bay yoo kıza öfkeli bir bakış atıp tekrar kızına döndü. Yoo ın na da gülmemek için kendini zor tutarken sadece “Şey…” diyip sustu.
Adam sabrının son noktasındaydı ama hala bir cevap bekliyordu kızından ve oğlundan. Hyun wu ya dönüp “In Na neden sana bunu yaptı?” diye sordu. Heybetli bir adamı kızının nasıl bu hale getirdiğini sormuyordu bile. Küçükken de hep birilerini döverdi zaten ın na. Hyun wu bir kıza bir adama bakıp başını öne eğdi.
Kafasına yediği çivi topuklunun eseriydi bu ama bunu adama nasıl söyleyebilirdi ki. Başını hafif kaldırıp gözlerini kaçırarak “ayağım takıldı ve yere düştüm bu yüzden oldu babacım. Ayrıca yoo ın na ile şakalaşıyorduk.” Dedi. Neden yalan söylediğini bilmese bile en azından babası gittikten sonra ın na ile baş başa kaldığında kendini koruya bilirdi bu yaptığıyla.
Adam sinirle gazeteyi alıp önüne iterek “Gazetede yazanları siz söylemediniz mi?” diye bağırdı. Birbirlerine ettikleri hakaretlere kadar yazılı olan habere bakıp utançtan kıp kırmızı oldu hyun wu. O an sinirli olduğu için ne yaptığını bilmeyip yoo ın na dan şikayetçi olmuştu ve şans eseri oradan geçen gazeteci de bunu fırsat bilip haber yapmıştı.
Adam susunca kızına dönüp aynı soruyu bağırarak ona da sordu. İn na da bir şey diyemeyeceğinden emin olduğundan sadece “özür dilerim.” Dedi. Gazetede saçı başı dağılmış poza bakıp “en azından düzgün bir resim çekselerdi.” Diye söylenmekten de kendini alamıyordu. Adam duyduğu sözle kızına öfkeyle bakıp “In na!” diye bağırdı. Kız sus pus olup sandalyesine gömülüp babasının sakinleşmesini bekledi.
Annesi ise hemen köşede ayakta durmuş endişeyle bir kızına bir damadına bir de eşine bakıyordu. Son zamanlarda tam olarak dinlenemediği için kalbi arada bir yokluyordu sevgili eşini. Diğer yandan ın na en çok babasını sever daha çok babasına düşkündü ve onu kızdırmamak için elinden gelen her şeyi yapardı ama bu sefer babasının kızdığını biliyordu ve endişeleniyordu kız. Damadı içinse her şey ortadaydı adamın başı yarılmış ve 24 saat geçirmesi geren bir uykusuzluk evresi vardı.
Derin bir nefes alıp verdi zavallı kadın. Biraz da başı ağrımıştı. Eliyle alnını ovalayıp eşinin yanına geldi. Onu sakileştirmekte bayan yoo ya kalmıştı. Eşinin kolunu sıvazlayıp “sakin ol hayatım.” Dedi kadın olabildiğince yumuşak bir sesle. Adam eşine baktı o saniye. Eşinin cezp edici sesi sayesinde hep sakinleşir sadece onu düşünür olurdu. Kadın kocasının kolundan tutup kaldırırken “sabahın 6 sı oldu. Onlar artık evli ve kendileri halledebilirler. Bu yüzden artık evimize gidelim ve sende dinlen.” Dedi aynı ses tonuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİYANGODAN EV ÇIKTI...!
Roman d'amourYoo in sevgilisinin aldattığını öğrendikten sonra en yakın arkadaşında kalmaya başlar ve bir gün arkadaşının baskıları yüzünden dışarı çıkıp alış veriş yaparlar. Alış veriş sırasında kazandığı çekiliş bileti hayatını tamamen değiştirecektir. Hyun-wu...