“Ben hayatım da bir kez evleniyorum bu yüzden benim istediğim koltuk takımı olacak!” dedi yoo ın na kollarını göğsünde düğüm yapıp çocuk gibi yüzünü hyun wu ya çevirmişti. Bay yoo’nun isteği üzerine evin birçok eşyası değişiyordu ve hyun wu siyah koltuk takımının daha mantıklı olduğunu söylerken yoo ın na pembe diye tutturup duruyordu.
Birde annesi vardı bu işte o da sevgili damadını desteklediği için yoo ın na ayrıca kızıyordu annesine. Hyun wu iç çekerek kızın koluna yapıştı. “Evleniyoruz diye gerçek bir evlilikten bahsetmiyoruz burada!” dedi Dişlerinin arasında fısıltıyla… Yoo ın na kolunu hyun wu dan kurtarıp “ben yine de bir kez evleniyorum!” diye çıkıştı.
Bayan yoo ikisinin tartışmasına hayretle bakarken araya girmenin akıllıca olacağını düşündü ki ortalarına geçip “Biraz sakin olun iki gün sonra nişan var. Ayrılmak istemezsiniz ya nişandan önce.” Dedi. Yoo ın na ve hyun wu birbirine dik dik bakarak “Yaa tabi kim ister ki!” dediler aynı anda dişlerini sıkarak…
Bayan yoo hayretle bir kızına bir damadına baka kaldı. İkisinin de aynı anda aynı cümleyi kurabiliyor olması ona hayretler veriyordu. Bir şey söyleyemeyeceğini hissettiği için zavallı kadın yutkunurken yoo ın na ayağını yere vurup “Bu takımı almadan şuradan şuraya gitmem!” dedi yeniden kollarını göğsünde birleştirerek…
Hyun wu sinirden gözlerinden ateş saçarken kayın validesini kenara çekip yoo ın nayı yakaladığı gibi sırtına aldı. O bir yere gitmiyorsa o onu götürürdü. Yoo ın na neye uğradığını şaşırmış hyun wu’nun sırtını yumruklayarak “İndir beni hemen aşağı!” diye bağırırken bayan yoo istemeden onlara gülerek bakıyordu.
Damadı da aynı kocası gibi inatçı dediğini yaptırtan bir yapıdaydı. Arkalarından gülerek giderken kızının emin ellerde olduğunu çok iyi biliyordu. Hyun wu kızı mağazanın önünde sırtından indirirken “bir daha çocukluk yaparsan daha kötüleriyle karşılaşırsın” dedi.
Yoo ın na’nın dağılmış saçlarına bakıp gülerken kız mağazanın camında yansıyan görüntüyle hyun wu ya öfkeyle bakıp “Ben o pembe takı mı istiyorum!” dedi. Şuan dağılan saçları önemli değildi. Kadın hemen kızının yanına gelip kolunu tutarak “In Na yeterince abartmadın mı tatlım.” Dedi. Kızının inadını çok iyi biliyordu ama damadının inadından haberi yoktu.
Kız inatla pembe takım diye tutturunca hyun wu içeri mağazaya dalıp görevliye az ilerideki siyah koltuk takımını gösterim hemen onu aldığını söyledi. Hızla girip hızla çıkan adama baktılar bir süre adam elinde geçici anlaşma kâğıdıyla ortaya çıkıp “artık çok geç kaldın!” dedi. İmzaladığı belgede siyah koltuk takımının adı ve numarası yazıyordu. In na burnuna tutulan kâğıdı adamın elinden alıp hızla parçalara ayırarak “Asla böyle bir şey olmayacak!” diye bağırdı.
Sokaktan geçen insanlar hayretle ikiliye bakarken bayan yoo başını öne eğip rezil olduklarını hissederek “Neden bunun devamını evde getirmiyorsunuz?” diye çıkıştı. Kızına laf anlatamıyorsa kadın elin oğluna nasıl açıklayacaktı ki bu durumu.
Hyun wu öfkeli bakışlarını yoo ın na’dan çekip kayın validesine baktı. Yoo ın na ile kıyasladığında kadın sessiz sakin kalıyordu. Bu kız kime çekmişti böyle? İnatçı, saygısız, dik başlı hatta fazlasıyla edepsiz… Kız adımlarını yere vurarak önde giderken hyunwu ve annesi arkada kalıp bir süre öylece dikildi.
Hyun wu kadına gülümseyip yoo ın na’nın arkasından gideceği zaman kadın damadının kolundan yakalayıp durdurdu. Hyun wu şaşkınlıkla kadına bakıp “bir şey mi oldu” diye sordu. Kadın damadının kolundan elini çekip “Onu çok sev olur mu?” dedi kızına bakarak. Kızının kalbinin kırılma ihtimaline bile katlanamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİYANGODAN EV ÇIKTI...!
RomanceYoo in sevgilisinin aldattığını öğrendikten sonra en yakın arkadaşında kalmaya başlar ve bir gün arkadaşının baskıları yüzünden dışarı çıkıp alış veriş yaparlar. Alış veriş sırasında kazandığı çekiliş bileti hayatını tamamen değiştirecektir. Hyun-wu...