14.Bölüm - Acımasız Gerçekler

520 54 10
                                    


1 Saat Sonra...

Sehun'un evinde şöminenin bulunduğu salonda kimsenin ağzını bıçak bile açmıyordu. Kahvaltı çoktan edilmiş, Jongdae Baekhyun'a bulaşık konusunda yardım ederken, Luhan, Sehun'un yanındaki tekli koltukta oturmuş, Jongin'in ısrarcı bakışlarından kaçamadığı için sıkıntılı bir şekilde kendi ellerine bakıyordu.

Bu sessizliğe bir son vermesi gerektiğinin bilincindeydi. Lakin nasıl bir adım atması gerektiğinden emin değildi. Sanki tam o sırada Sehun düşünceleri duymuş gibi, gayet sakin bir ses tonuyla, karşısında oturan Jongin'i umursamadığını bariz bir şekilde gösteren bir yüz ifadesiyle konuşmuştu.

"Buraya konuşmaya geldiğini sanıyordum."

"Onunla konuşmaya geldim seninle değil."

Jongin, Sehun'un odada bulunmasından son derece rahatsızdı. Bu nedenle de sesi öfkeli çıkmıştı.

"Sizi yalnız bırakmamı mı istiyorsun?"

Sehun'un sorusuyla Luhan iyiden iyiye tedirgin olmuştu. Jongin'le yalnız kalma düşüncesi onu rahatsız etmişti.

"Hayır!"

Dedi aniden. Ortam birden sessizleşmiş, oturma odasında şömineden yayılan ateşin çıkarttığı çıtırtılar dışında bir şey duyulmamıştı.

Jongin, hayal kırıklığına uğradığını gizleme gereği bile duymadan ona sordu.

"Benden korkuyor musun Luhan? Benimle yalnız kalmaktan korkuyor musun?"

Luhan, onun yüzüne bakmadan sorduğu soruları cevaplarken bile gerilmişti.

"Yaptıkların tutarlı şeyler değil Jongin ve ben daha fazla bunları kaldırabileceğimi hiç sanmıyorum."

"Hata üstüne hata yapan birine en azından ikinci bir şans daha veremez misin?"

"Neden benden ikinci bir şans istiyorsun? Aşkın için mi? Arkadaşlığın için mi? Ne için?"

Sehun, yanındaki koltukta oturmuş; rengi yaşadığı gerginlikten dolayı küle dönen Luhan'a baktı. Gerçekten güçlü görünmeye çalışmaktan; enerjisi kalmamış gibi görünüyordu. Adeta ruhunun daha fazla yara almaması için çabalıyordu.

"Ben ikinizi yalnız bırakayım."

Sehun, ayağa kalkarak gitmek için hamle yaptığında, Luhan'ın olumsuz bir şekilde başını salladığını gördü. Anında onun elini tutup; Jongin'in yüz ifadesinin değişmesine neden olacak bir şekilde onu kendisine çekerek; kulağına fısıldadı.

"Ben hemen kapının önünde olacağım Luhan. Seslenmen yeter."

"Teşekkür ederim."

Sehun'un odadan sessizce çıkıp, onları yalnız bırakmasını üzüntüyle izledikten sonra; kaçınılmaz olan konuşma için Jongin'e soğuk bir şekilde baktı. Onun da yüz ifadesi aynı hastanede gördüğü gibi soğuk, bakışları da tıpkı kutup soğuklarını aratmayacak kadar da donuktu.

Her şeye rağmen Luhan, onun değişken ruh halinin kendisini ezmesine ya da suçlu hissettirmesine izin vermeye niyeti yoktu.

"Seni dinliyorum..."

Dedi soğuk ve kararlı çıkan bir ses tonuyla.

*-*-*-*-*-*-*-*

Odanın kapısının önünde, duvara yaslanmış elleri ceplerinde bekleyen Sehun'u gören Jongdae, bir şeyler döndüğünü anlamıştı. Ama bunu sorgulamak yerine, o da Sehun'un yasladığı duvarın tam karşısındaki duvara yaslandı ve gözlerini ona dikmekte sakınca görmedi.

Ruhumun DalgalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin