17.Bölüm - Öpücük

472 50 11
                                    

Medya : Elisa - Rainbow

****---****---****

Sehun, akan suyun altında ve hareketsiz bir şekilde; Luhan'ın farkında olmadan mırıldandığı şarkıyı dinliyordu.

Başını gri renkli fayansa dayadı. İçindeki çelişki dolu duygulara gem vurmaya çalışıy. Çok uzun bir süredir geçmişi düşünmediğinin oda farkındaydı ve aklını sürekli meşgul eden şey, aynı zamanda kalbinin ritmini de inanılmaz bir hızda değiştirmişti.

Baekhyun, geçen gece yanına gelip kendisine bu konu hakkında bir girişimde bulunmadığı için kızdığında, itiraf edememişti.

Son zamanlarda aklı sürekli ona kayarken, kendisini toparlaması da zorlaşmıştı. Bu yüzden şimdi her zamankinden de çok acı çekiyordu.

O yok iken kaç kere ayakları onu evinin önüne kadar getirmiş, kaç sefer kendisini bunu yapmaktan alıkoymuştu hatırlamıyordu.

Kapıda onu gördüğünde yaşadığı heyecanı daha önce yaşadığını sanmıyordu. Gözleri birbirine değdiği anda, hissettiklerini anlatabilecek bir kelime silsilesi var mıydı?

Şu anda sıcak değil de neden soğuk duşun altında olduğunu, ruhunun ateş almasına yorabilir miydi?

Başını yavaşça dayadığı fayansa vurdu. Tüm bunların olmasına izin vermenin; kendisine nelere mal olabileceğini biliyordu. Yumruklarını sıkıp bıraktı.

Sanki aldığı nefes ve damarlarında dolaşan kan ona ait değilmiş gibi hissediyordu. Çünkü yaşadıkları ve şu anda hissettikleri şeyler onu kendisine ister istemez yabancılaştırmış ve kendisini sorgulamasına neden olmuştu.

Lay ile yaşadıklarını ve ona karşı hissettiklerini kafasında defalarca tartmış, aldığı sonuç onu bambaşka ve de şaşırtıcı sonuçlara çıkartmıştı.

Hastalıklı bir şeymiş gibi elini göğsüne attı. Oradan çıkmak için duş kabininin kapısını açtığı sırada Luhan'ın banyo kapısının önünde, kızarmış bir şekilde kendisine baktığını gördü.

Soğukkanlılığını korumaya çalışarak, hemen duş kabininin yanındaki dolaptan kendisine bir havlu alıp örtündü.

"Ş-Şey... Özür dilerim... Sana seslendim ama... Duymadın... Kahvaltı hazır demek için gelmiştim."

Luhan, bakışlarını kaçırarak oradan uzaklaşmak için hareketlenirken, Sehun aniden ona doğru yürüyerek aralarındaki mesafeyi bir çırpıda kapatmıştı.

Nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde Sehun kendi dudaklarını onunkilere mühürledi. Hissettiklerinin yoğunluğuyla öpüyordu onu, hatta adeta öpmüyor, dudaklarından dudaklarına su misali akıyor onu içine çekiyordu.

Luhan, yaşadığı şok nedeniyle ona karşılık verememiş, üstüne üstlük öpücüğün yoğunluğu karşısında da şaşkınlığa uğramıştı.

Daha tam olarak ne olduğunu kavrayamadan, Sehun bir anda yaptığının farkına vararak kendisini geri çekti.

Luhan ona içinin sızlamasına neden olacak bir şekilde böyle bakarken, hareketlerini ve söyleyeceklerini kontrol edememekten korkmuştu. Göğüs kafesinin içini bütünüyle kaplayan şaşkınlık yüzünden, bir süre dudaklarını bile kıpırdatamadı. Az önce ne olmuştu? Sehun bunu nasıl yapabilmişti? Kendisi bile bu olanlara inanamıyordu.

Ne söyleyeceğini ya da söylemesi gerektiğini bilmeden titreyen dizlerine rağmen hareket bile edemedi.

Sehun'un yüz ifadesi Luhan'ın şaşkın bakışları altında aniden değişirken, kaşları çatıldı.

Ruhumun DalgalarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin