Ruhumun Dalgaları

28.Bölüm - Oyun İçinde Oyun

YN: Bugün oğluşumun yani Seyunimin doğum günüsü. neredeyse elimde büyüdü <3 <3 iyi ki doğdun kalbimin ışığı biricik ponçiğim.  <3 <3 <3 (Bu bölüm onun doğum günü şerefine)

Yorum... Yorum ve tabi ki Yorum istiyorum. 

Keyifli okumalar.

*-**-*-*-*-*-*

Balo salonunda ki herkes Sehun'un vereceği tepkiye odaklanmış bir şekilde beklerken, onun tek düşünebildiği Luhan'ın da o salonda oluşuydu.

John'un ona her şeyi anlatıp anlatmadığı merak etti. Belki de dikkatini dağıtan kişiye olan ilgisinin nedenini de söylemişti.

Luhan'ı fark ettiği anda uğradığı şoktan çıkamamış ve ne yazık ki tepki vermekte gecikmişti. Bakışlarında hayal kırıklığını görmek Sehun'un kalbinin sızlamasına neden oldu.

Bulunduğu ortamı boş verip onu kollarının arasına almamak için kendi kendiyle amansız bir savaşa girmişti. Bunun sonucunda da adeta yerine mıhlanmış ve bu nedenle de içinde verdiği mücadele yüzünden ellerinin titremesine bir türlü engel olamamıştı.

Yine de yanına gidemeyeceğini ve onu şu anda kollarının arasına alamayacağının da farkındaydı. O yüzden tüm soğukkanlılığını ve sakinliğini koruyarak, bir hayalete bakarmış gibi hissettirmesine neden olan ve kendisine büyük bir hayranlıkla bakan adamın tam önünde durdu.

O kendisini daha tanıtmadan, saray muhafızı ve başyardımcısı aynı anda gelerek onu kendisine resmi olarak tanıtmışlardı.

"Majesteleri, size Çin Kralı Aisin-Gioro Puyi'nin birinci kuşaktan öz yeğenini tanıştırmama müsaade edin lütfen."

"Ben Zhang Yixing. Sizinle tanışma şerefine ulaştığım için mutluyum majesteleri."

"Bende öyle, umarım balonun keyfini çıkartabilirsiniz."

"Majesteler bana balonun ilk dansını açma onurunu bahşederlerse keyif alacağımdan eminim."

Sehun, onun amacını anladığı için yardımcısını ve muhafızı yanlarından gönderdi. Herkesin ilgisi iki katına çıkarken, Sehun, Luhan'ın bakışlarını sırtını delip geçtiğini hissedebiliyordu.

Yixing ile birlikte orta kısma geldiler. Müzik başladığı anda onu belinden tutarak kendisine çekti ve elini beline koyarak, diğer eliyle de onun elini avucunun içine aldı.

Birlikte müziğe eşlik ederlerken, Yixing daha fazla dayanamadı.

"Majesteleriyle telefonda konuştuğumuzda, kendisinin bu kadar yakışıklı ve çekici olduğundan hiç bahsetmemişlerdi."

Sehun, bir süre Yixing'in gözlerinin içine ifadesiz bir şekilde baktı. Onunla bundan bir ay kadar önce telefonda konuşmaya başlamışlardı. İlk defa şimdi birbirlerini görme şansları olduğu için ikisi içinde bu durum, beklenmedik bir şekilde gerçekleşmişti.

"Sizli bizli konuşmazsam alınmazsın sanırım Yixing. Ama ona çok fazla benziyorsun ve şimdi nedenini daha iyi anlıyorum."

"Sizi... Ah özür dilerim, seni şaşkınlığa uğrattığım için üzgünüm. Fakat olanları bana buraya geldikten uzun zaman sonra anlattılar. Bilmeden seni hayal kırıklığına mı uğrattım yoksa?"

"Hayır, elbette hayal kırıklığına uğramadım. Sadece şaşırdım, ona benziyorsun ama sen o değilsin. Sesin, bakışların ve tavırların zaten farklılığını vurguluyor."