👇14. BÖLÜM 👇

73 10 1
                                    

Duyduğum şeyi idrak edememiştim. Hatta bir süre öylece susup düşündüm. Cenk'ten hamile kalan bir kız söz konusuydu ve durumlar tamamen sarpa sarmıştı. Hemde Karel ve Cenk aralarını yeni düzeltmişken.

Telefonu kapatıp evden nasıl çıktığımı ben bile anlamamıştım. Evde çalışan görevli kadın her ne kadar abime haber vermem gerektiğini söylese de vaktim yoktu. En kötüsü de yakınlarda bir otobüs durağı veya metro olmayışıydı.

"Kahretsin..." diye mırıldandım kendi kendime. Evin girişinde bulunan güvenlik yanıma gelip "Bir sorun var hanım efendi?" dediğinde sıkıntılı bir nefes aldım ve "Buradan herhangi bir otobüs geçmiyor mu? acilen yetişmem gereken bir yer var da." dediğimde güvenlik cebinden telefonunu çıkarıp birini aradı ve konuşma sadece bir kaç saniye sürdü.

"Şimdi sizi götürecekler." dedi. Anlamazca suratına baktığımda evin diğer büyük kapısından bir araba çıkıp yanıma yaklaştı.

"Buyurun." dedi adam arabayı göstererek. "Şoför sizi istediğiniz yere kadar götürecek."

Bir arabaya birde güvenliğe baktım "Bu araba da abimin mi?" diye sordum. Adam kafasını salladı. Sanırım alışamayacaklarım listesinde fazla lükste yer alıyordu ve bu liste git gide kabarmaya başlamıştı bile. Fakat o an bunu umursayacak halde değildim. Tek yapmam gereken Karel'in yanında olmaktı.

Kapımı açan şoföre teşekkür edip arka koltuğa oturdum. "Mümkün olduğu kadar hızlı gidelim." deyip yolu tarif ettim . Öyle de oldu. Çünkü on dakikadan biraz daha fazla sürede eve gelmiştik. Teşekkür edip arabadan ineceğim sırada adam "Çıktığınız da haber verirseniz sizi alabilirim." dediğinde bir süre düşünüp "Teşekkürler, kendim dönerim." deyip indim arabadan. Hızlı adımlarla binaya girip eve çıktım. Zile bastığımda kapıyı Cenk'in açmasıyla kısa bir şok geçirdim desek yalan olmaz. Çünkü normalde Karel'in Cenk'i bırakıp ağlayarak eve gelmesi gerekiyordu.

"Karel nerede?" dedim Cenk'İ itip salona koşarken. Tam içeri hızla geçiş yapacağım sırada duvara toslarcasına olduğum yere çakıldım. Çünkü evde Karel ve Cenk'in haricinde tanımadığım bir kız da vardı.

"Bu kim." diye sordum merakla. Karel delici bakışlarını kıza çevirirken "Sürtüğün teki." diye tısladı. Tanımadığım kız iki santim eteğini düzeltmeye çalışıp ayağa kalkarken "Cenk sevgiline söyler misin biraz daha kibar olsun." dedi. Bunun üzerine Karel hızla ayaklanıp kızın üzerine yürüdü ve burnuna kadar girerek "Sen beni katil mi yapacaksın kızım." diye bağırdı. Hemen ortaya atılıp Karel'in önüne geçtim ve olası bir kavgayı engellemeye çalıştım. Çünkü Karel bu sinirli haliyle önüne geleni parçalayacak gibiydi. Cenk'te araya girip kızın kolunu sertçe tuttu ve "Otur oturduğun yere." dedi. O zaman bu kızın, Cenk ile birlikte olan kız olduğunu anladım.

Karel bir eli saçlarında bir eli belinde, salonda volta atmaya başladığında dayanamayıp "Biri neler döndüğünü anlatsın artık." dedim. Hiçbirinden ses çıkmayınca sert bakışlarımı kıza çevirip "Adın ne senin?" diye sordum.

"Zara."

"Kısaca sürtük." dedi Karel sinirle.

"Tamam sakin olun." dediğinde Cenk'e baktım ve "Yediğiniz bokun meyvesini kutlamaya mı geldik?" dedim sinirle. Cenk sabırla bir nefes alarak ellerini saçlarına daldırdı. Uzun süren sessizliği ilk bozan Zara oldu.

"Ben bu bebeği aldırmak istemiyorum." dedi. Sinirle gülen Karel Cenk'e bakarak "Sustur şunu yoksa elimden bir kaza çıkacak." dedi. Zara olduğu yerde sırtını dikleştirip serin kanlı bir tavırla Karel'e dikti gözlerini.

"Bu çocuğu sadece ben yapmışım gibi yapmayı ne zaman keseceksin? Biraz da sevgiline yüklenmeyi denesen..." deyip Cenk'e döndürdü kafasını "Çünkü bunu en çok o istedi." pis ve sinsi bir tavırla gülümseyişi beni ve Karel'i oldukça tahrik etmişti ve ikimizde kızın üstüne yürümek için ayaklanmıştık. Cenk bizden önce davranıp aramıza geçti ve avazı çıktığı kadar "Yeter!!" diye bağırdı. Sinirli bakışlarım hala Zara'nın üzerindeyken Karel'in kolunu tutup, koltuğa oturmasını sağladım.

Cennetin Lekesi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin