1K'YA TEŞEKKÜRLER.
Keyifli okumalar❤❤❤
İyi bir güne başlamanın bence en geçerli yolu iyi bir kahve demekti. Bu yüzden yüzümü yıkayıp mutfağa indiğim de kendime ilk iş olarak bir kahve hazırladım. Suna abla mutfağa girdiğinde beni görüp yüzüne bir gülümseme yerleştirdi. "Günaydın kızım." dedi eliyle belimi okşayarak. Gülümseyip "Günaydın." diye yanıt verdim. Cam köşesinde ki yeşil koltuğa otururken Suna abla da tezgahta bir şeyler ile uğraşıyordu.
"Serkan bey bugün kahvaltıya bekleyemedi seni, işlerinin olduğunu söyledi." dediğinde kahvemden bir yudum alıp omzumu silktim. "Biliyorum, gece yatmadan önce söylemişti." dedim.
Kafamı camdan dışarı çevirip bahçeye baktım. Bugün hava diğer günlere nazaran daha bozuktu. Yağmurun habercisi olan kara bulutlar bir yorgan misali gök yüzünü örtmüştü. Fakat keyfim yerindeydi. Hafta sonu olması, güzel uyanmam ve yolunda giden her şey beni bir anda daha mutlu bir insana dönüştürmüştü. Son günlerde yaşananlar beni epey yorsa da netice de şuan bir sorun yoktu. Elbette bir şey dışında ; Deniz.
Okula son iki haftadır hiç bir şekilde uğramamıştı ve onu en son sahil kenarında, yanımıza geldiği gün görmüştüm. Hoş, onunla karşılaşmamam daha iyiydi. Çünkü, onu gördüğüm ilk saniyede içime dolan o kara, kapkara hissi hiç sevmiyordum.
"Eeee, bugün bir planın var mı bakalım?" diye sordu Suna abla. Daldığım yerden kafamı çevirip ona baktım ve soğumak üzere olan kahvemden bir yudum daha aldım. "Tek planım ders çalışmak." diye mırıldandım huysuzca "Her ne kadar sıkıcı ol sa da." diye de ekledim. Güldü ve elindeki tabağı buz dolabına koyduktan sonra yanıma oturdu.
"Oku kızım." dedi elini dizime koyarak. Bakışlarımı yumuşak gözlerine çevirdim ve dinlemeye devam ettim onu. "Benim senin yaşında bir çocuğum var. Adı Rana. O yıllardır iyi bir gelecek için çalışıyor. Bende onun için. Rahmetli göçüp gittikten sonra bir başımıza kaldık ama Serkan bey elimizden tuttu. Rana şuan özel bir okulda tam burslu olarak okuyor. Hemde ağabeyin sayesinde. Allah ondan bin kere razı olsun." konuşmasını bitirdiğinde gülümsedim. Ağabeyimle bir kez daha gurur duydum. O gerçekten iyi bir adamdı. Deniz nasıl olur da onun hakkında pis şeyler söyleyebilmişti bir türlü anlamıyordum. Eğer ağabeyim kötü bir insan olsaydı bu denli güzel işlere imzasını atmazdı.
Elimi Suna ablanın dizimdeki eline koyup "Sen çok güçlü bir kadınsın Suna teyze." dediğimde dudaklarının kenarları sıcak bir gülümsemeyle kıvrıldı. "Bir gün Rana ile tanışmak isterim." Kafasını salladı ve "Elbette kızım. Oda buna çok sevinir." deyip ayağa kalktı "Bak lafa tuttun beni görüyor musun? gideyim de bahçede ki çiçekleri sulayayım. Bahçıvan bugün izinli." dediğinde bende kafamı sallayıp ayaklandım "Bende şu derslere çalışayım bari." diye mırıldandım. Bardağı tezgaha koyup mutfaktan çıktım ve odama doğru yol aldım. İlk iş olarak yatağımı topladım ve balkonda bir sigara içtim. Sonra bir dolu test kitabının olduğu masaya oturup öylece etrafı izledim. Elime gelen ilk test kitabını açıp sayfalarda şöyle bir gözümü gezdirdim. Fakat her şey gözüme o kadar karman çorman gözüküyordu ki işin içinden nasıl çıkacağımı anlayamaz halde buldum kendimi. İlk nereden başlamam gerektiğini bilmiyordum ve bu çok can sıkıcıydı. Evet okula başladığımdan beri derslerde verimliydim ama daha her şeyi kavrayacak kıvama gelmemiştim.
Aklıma gelen fikir beni istemsizce gülümsetirken hemen telefonumu alıp Direnç'in ismine bastım. Telefon bir kaç çalışta açıldığında kulağımı yumuşak ve keyifli sesi doldurdu.
"Alo." dediğimde sandalyeden kalkıp odanın içinde dolanmaya başlamıştım.
"Dur ben söyleyeyim. Beni aradın çünkü yanına gelmemi istiyorsun." dedi gülerek. Dışarıyı izlerken elimi belime yasladım ve keyifle gülümsedim "Bay çok zeki." diye mırıldandığım da "Bilemedin." diye ekledim sonradan.
![](https://img.wattpad.com/cover/90687071-288-k680679.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cennetin Lekesi (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralRuhu, aydınlığın karanlık mahzenlerine saklanmıştı. O bir lekeydi. O...Cennetin Lekesiydi.