🌹38.BÖLÜM🌹

48 3 13
                                    

Multi; Direnç & Güneş

FİNALE SON 2 BÖLÜM ⚘

"Hobaaaaaaaaaaa!"

"Cenk sakin ol."

"Lan ayağıma basmayın."

"Ay Direnç doğuracağım galiba."

"Aşkım manyak mısın?"

"Karel gel halay başına."

"Anne, babam neden böyle hareketler yapıyor?"

"Kızım sende bir dur ya."

Ortalık resmen birbirine girmişti. Çünkü Cenk illede halay çekeceğiz deyip tüm milleti sahneye kaldırmıştı ve herkes kafasına göre hareket ettiği için kaos ortamı oluşmuştu. 

"Direnç ben oturacağım." dedim gelinliğimin ucunu toplayıp saçma sapan bir boyuta sürüklenen halaydan çıkmaya çalışarak. Direnç gülerek elimi tuttu ve beni masaya doğru yöneltti. Oturduktan sonra bir bardak suyu dikledim ve biraz nefes aldıktan sonra önüme bakmaya başladım. Cenk yine çok içmiş ve kendini kaybetmişti. Karel kocasının arkasını toplamaya çalışırken de Nihal olayları kavramaya çalışıp babasının ne tür bir canlı olduğunu sorgulamaktaydı. 

Eğer halay başı ve üstüne üstlük sarhoş olan bir Cenk ile karşılaşırsanız sessizce oradan uzaklaşmanızı önerirdim. 

Direnç kahkahalarla gülerken bende dayanamayıp gülmeye başladım. Çünkü gerçekten komikti. Cenk ne kadar dozunu aşsa da insanları eğlendirmeyi biliyordu. Ağabeyimi bile halaya kaldırmış adamdı o. 

"İyi misin güzelim?" diye mırıldandı kulağıma Direnç. Kıkırdayıp kafamı salladım ve karnımı okşayıp işaret ettikten sonra "Çok iyiyiz biz." dedim. Bebeğim de bende çok iyiydik. 

"O zaman artık zamanı geldi." dediğinde "Neyin?" diye soramadan birden müzik kesildi. Herkes kendini masasına bıraktıktan sonra sahne tamamen boşaldı.

İnsanlar yerlerinde konumlandıktan sonra tüm salon birden karanlığa büründü. Konuklar ve bende dahil neler olduğunu anlamaya çalışırken içimi bir huzursuzluk kaplamıştı. 

"Size bir hikaye anlatmak istiyorum sevgili konuklar..." 

Dev ekran Direnç'in sesi ve yüzüyle aydınlandığında şaşkınlıktan ellerimi ağzıma götürdüm. Bu bir video kaydıydı. Kafamı Direnç'e çevirdiğimde o güzel gülüşüyle bana bakıyordu. 

"İzle sevgilim." dedi ekranı işaret ederek. Ellerini sıkıca tutup tekrar ekrana döndüm.  

"Bundan bir kaç yıl öncesine kadar yapayalnız ve kendini sadece işine vermiş bir adamdım. Her gee yürüdüğüm deniz kenarına gitmiştim. Ellerim cebimde dalgın bir şekilde ilerliyordum yolda. Hiç unutmam, hava çok soğuktu. Yollar bomboş hava kapkaranlıktı. Sonra bir kız gördüm. Kollarını açmış derin derin nefes alıyordu. Aramızda epeyce mesafe olmasına rağmen, o kısa boylu mavi saçlı kızın gülümsediğini görebilmiştim. Kafamı sadece bir kaç saniyeliğine yere indirip kaldırmıştım fakat yine aynı yere baktığımda o kız yoktu. Bir an şizofren falan olduğumu düşünmüştüm ama duyduğum su sesi beni yanıltmıştı. Tüm hızımla koşmuştum ve hiç düşünmeden o buz gibi suya atlamıştım. Mavi saçlı küçük kız çırpınırken tek amacım bir an önce onu kurtarmaktı. Öyle de oldu. Sudan çıkarttım onu. Makyajının karası tüm yüzünü boyasa da hiç bir şey güzelliğini örtecek kadar güçlü değildi. Evet evet tahmin ettiğiniz gibi, beni aşkım o zaman başladı ona. O soğuk, hafif yağmurlu gece de. Mavi saçlarına tezat masum yüzü benim miladım olmuştu. 

Cennetin Lekesi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin