M-2 "Hadi şu lunaparkın altını üstüne getirelim!"

661 36 3
                                    

Sabaha uykumu almış bir şekilde gözlerimi açtım. Kumsallı rüyalar devam ediyordu-ne kadar rüya denirse artık.

O lanet aile yemeğinin üstünden tam 2 gün geçmişti. Kumsal arada mesaj atıp arasada 'işim var' diye geçiştiriyorum.

Onunla konuşmak istemiyorum. İçimde ona karşı çok kalın geçilmez engeller büyüyor. Onu yanımda görmek istemiyorum. Bunun bir nedenini hala bulmuş değilim. İster önyargı diyin ister başka birşey. Sonucu belli başımı derde sokacak.

Yüzümü yıkama, kendime gelme ve üstümü giyinme faslını tamamladıktan sonra çantamı alıp aşağı indim. Dolaptan sütü çıkarıp bir bardak koydum. Evet hayatım fazla düzenli ve sıkıcı. Biliyorum ama önemli olan bundan memnun olmak.

Ahh! Kimi kandırıyorum ki? Kumsal'a ihtiyacım var. Hala güvenmesemde var olduğunu biliyorum. "Pek ala! Bunu kendime açıkladığım için ne mutlu bana!"

Tezgahın üstündeki telefonu elime alıp 'AÇMA' diye kayıtlı olan numaraya mesaj yazmaya başladım.

"Bugün birşeyler yapmaya ne dersin?" Çok kısa zamanda geri dönüş yaptı.

"Harika olur derim. Seni ararım."
Aldım başıma belayı!

****
Okul sandığımdan da kısa gelmişti bugün. Antrenman var mı diye Dilara ile konuşuyordum. Zeynep ile dışarı çıkacakları planı anlatıyordu.

"Üzgünüm başkasına söz verdim."

"Kime söz verdin kız?" Dedi imalı bir bakış atarak.

"Öyle ya. Tanımazsınız." Diye geçiştirdim. Okul zili çalalı bir sürü zaman geçmişti ama hala aramamıştı. Ben okul sonrası birşeyler yaparız sanmıştım. Daha geç olmazdı zaten.

"Ya söyle sen belki tanıyorum?" Diye ısrar etti Zeynep.

"Kumsal! Samşik tabii tanıyorsun!" Diye bağırdı arkamdan. Arkamı döndüğüm de onu gördüm. Bu kız beni baya şaşırtacak. Dilara ile sarıldılar. Zeynep ile tanışırken araya girdim.

"Bir saniye siz nerden-" sözümü kesip açıklamaya başladı.

"Dershaneden tanışıyoruz."

"Hadi gidelim o zaman."

İkisi de bir ağızdan "Nereye?" Dediler.

"Onlara söylemedin mi? Çok ayıp. Birlikte takılacaktık."

"Ben size sürpriz yapacaktım." Diye geveledim. Kendimi vazo kırmış küçük çocuk gibi hissediyorum.

****
Önce havanın kararması gerektiğini söyleyip bizi bir kafeye oturttu. Dilara ile Kumsal konudan konuya atlayıp gülerken Zeynep ve ben onlara  "Neden" diye bakıyoruz. Bu kadar yakın olmaları garipimize gitmişti.

Annemi arayıp Zeynepgil de kalmak için izin aldım. Anlaşılan nereye gideceksek geceye kadar yolu vardı. Allah bilir nereye gideceğiz?

"Kumsal? Nereye gideceğiz?"

"Biraz kahkaha, biraz şaşkınlık biraz da korku olan bir yere gitmeyi planlıyorum. Eğer plana uyarsanız." Hepimizin gözünün için baktı. Kafamızı sallayıp şartları okumadan kabul ettik.

"O zaman okul kıyafetlerinden kurtarmanız lazım."

"Eve gidelim o zaman. Sonra da buluşuruz."

"Vakit kaybı olacak. Hadi gidin. Ben konum atacağım herbirinize." Diyip kalktı. Bizde arkasında kalkıp çıktık. Sonra birşey daha söylemek için döndü.

× MUCİZE ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin