**** Yazar'dan ****
Genç yakışıklı doktor adayı elindeki dosyayı sıkıca kavrayıp yoluna ritmik adımlarla devam ediyordu. Özgüven patlaması ve başarının vermiş olduğu gururla ilerliyordu kapıya. Koridorlar da doktor olduğu için selam veren insanlara gülümsemek hobileri içinde. Kapıya yaklaştığında boğazını temizleyip kulbu çevirdi.
Ne kadar asistan olsa da o kapıdan içeri 'kapıyı tıklatmadan' girebiliyor. Doktor onu görünce kafasıyla selam verip masasındaki işine devam etti. Adaya olan umudunu çoktan kaybetmişti bu yüzden içeri giren o olduğunda normal davranıyordu.
Doktor adayı tekli koltuklardan birine hemen oturup dosyayı adama takdim etti.
"Asistan! Seni uzun bir süre görmeyi beklemiyordum." Diye düşüncelerini belli eden doktor, dosyayı alıp incelemeye başladı.
"Görevimi başarıyla tamamladığımı söylemek için geldim. Zor bir vakaydı ama bunu başardım." Küstahca kendiyle övenen asistana yargılayarak baktı. Dosyada ki kelimeleri okurken açıkça kendi ile dalga geçildiğini anlayan doktor sakin kalmak için ellerini masada birleştirdi.
"Demek başardın? Hastanın bu durumdan kurtulması için gerekli olansa sevgi mi?"
"Evet, efendim. Sevgi ve şefkate ihtiyacı var. Böyle olduğunda gözle görülür olumlu sonuçlara ulaştım." Asistan hevesle anlatımına devam ederken doktor elini kaldırıp durmasını sağladı.
"Sende böylece onu kendine aşık mı ettin yani?"
"Hayır, ben..."
"Yani ona çöpçatanlık yapıp yeni sevgili mi bulacaksın?"
"Hayır, bakın..." sözünü tekrar kesti.
"O zaman 'hadi buna aşık ol' diyemeyeceğine göre... ben buradan ne anlamalıyım?" Asistan tam konuşmak için ağzını aralamıştı doktor umursamazca sözünü kesti. "Bak asistan. Ben sana çözülmesi zor bir görev verdiğimi biliyorum. Ama hastalara ilgi duyup onlarla gönül eğlendireceksen bu konu kapının dışında kalır." Kapıyı gösterdi. "Senin özel hayatın beni hiç ilgilendirmez."
"Ama ben..."
"Yeter. Daha fazla dinlemek istemiyorum. Pes et ve derslerine geri dön."
"Asla. Ben bu görevi pes etmek için kabul etmedim. Siz isteseniz de istemeseniz de ben bu hastanın çaresini biliyorum ve düzeldiğini de sizde göreceksiniz."
"Bak evlat. Artık buna gerek yok. Kendisi tedavi olmayı kabul etti. Artık bir psikoloğa gidiyor."
"Mutluluk hapları ve antidepresanlarla mı iyileşecek?" Gitmek için ayağa kalkan asistanı durdurmak için sertçe masaya vurdu.
"Ben ne yaptığımı gayet iyi biliyorum. Benim işime karışmak sana düşmez."
"Korkuyorsun çünkü gerçek. O hap paraları sana maaş olarak geri dönüyor. Senin kimseyi iyileştirdiğin falan yok. Günü kurtarma çabaları bunlar sadece."
"Yeter! Fazla ileri gidiyorsun delikanlı."
"Keşke... keşke daha ileri gidebilsem." Sinirle kapıyı çekip çıktı.
***** Hayal'den *****
Servisten inip evime koştum. Bir daha seni hiç bırakmayacağım, diyerek sarılmak istiyorum evime. Evim evim güzel evim. Ayakkabılarımı bir kenara fırlatıp banyoya girdim. Bugün tüm gün evde yalnız olacağım. Kardeşimin olmaması güzel şey. Güzel bir banyodan sonra cildim için bakım kremleri sürdüm. Sıra saçlarıma gelmişti. Başımdaki yeniçeri şapkasını çıkarıp ıslak saçlarımı önce tarayıp sonra kuruttum. Daha sonra kremler sürdüm. Etrafıma manav gibi kokular yayılıyordu. Kavunlu, çilekli, ananaslı, portakallı vücut kremi derken pazara dönmüştüm. Ne ararsan var!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
× MUCİZE ×
Romanzi rosa / ChickLitM U C İ Z E L E N D İ N! Psikolojik sorunlarını çözmeye çalışırken hayatına devam etmesi gereken Hayal.Yalnız değil. Ona gizlice yardım eden biri var. İyi gözüküp kötülük yapanlar var. Acımasızca geçen zaman, ayakta kalmaya çalışan Hayal'in hikayes...