M-6 "Ulan Kumsal senin aklına uyanın..."

426 36 18
                                    

"Süpriz!" Ellerinde salladığı poşetleri bana verip otuz iki diş gülümseyen Kumsal ve saz arkadaşlarına baktım. Bayıldığımdan beri 2 gündür bizim evde yaşıyorlardı nerdeyse! Bıkkınlıkla göz devirip onların içeri girişini izledim.

"Süpriz süpriz süpriz aşkım. Adımızı göklere yazdırdım, aşkına arasına koydurdum üstüne yıldız..." elimle ağzını kapatıp "Şşşşş..." Zeynep'i susturdum. Salona kadar ağzı kapalı olsa bile o şarkıyı mırıldandı.

"Zeynep annecim gel yanıma sakin." Kumsal onu kollarına alıp sımsıkı sarıldı.

"Hop! Siz ne ara bu kadar kaynaştınız acaba?"

"Sana ne? Biz iki gündür senin için uğraşıyoruz senin yaptığına bak."

"Ne yapmışım acaba Zeynep?"

"Bir oflayıp puflamalar. Göz devirmeler, enerji emmeler."

"Haklı!" Diye araya girdi Kumsal.

"Sıkıldım! Hep aynı terane. Bana değişik şeylerle gelin. Bunları herkes yapar. Bunlar olmaz. Bunlar sıradan!" Başarılı bir Ali Ağaoğlu taklidinden sonra masadaki poşetleri yere ittirdim. Poşetteki yiyecekler dağılırken birşey dikkatimi çekti. Bu Yiyecek değildi. Elimle poşeti açtım ve bir sürü sprey boya ile karşılaştım.

"Bunlar ne?" Dikkatleri üzerime çektim. Kızlar da yanıma gelip baktı. Tek gelmeyen Kumsal hanıma döndük.

"Tamam süprizi bozdun. Çok güzel!" Elleri ile oyanayarak yanımıza geldi. "Bunlar yeni gideceğimiz yer içindi." Birbimize baktık.

"Tekrar mı lunapark?"

"Hayır, bence başka bir yer."

"Ama neresi?" Tekrar hepimiz Kumsal döndük. Ayağını yere vurup "Of tamam. Gidelim gösterecem." Diyip salondan çıktı. Gerçekten mi? Bir macera daha mı? Harika(!).

Üstümüze ceketlerimizi alıp evden çıktık. Yürüyerek sokağın başına gittik. Kızların hepsi sabırsızca konuşup duruyorlardı. Kumsal bu durumdan memnun telefona bakarken bende kızların konuşmasına ortak oldum.

"Yürüyerek mi gideceğiz?"

"Yakın mı?"

"Kızlar araba ile gidersek sorun olur. Hem yaşımız tutmuyor."

"Ne için sorun olur?"

"Gidince anlarsın."

"Cehennemin dibine giderken kimsenin haberi olmaz."

"Sizi öldürmem merak etme!"

"Ooo! Bilemiyorum. Ne de olsa yapmışlığın var!"

"Kızlar tamam!" Kumsal ile birbirimize kötü bakışlar attık. Gizemli davranması sinirimi bozuyordu. Hala ortam gergindi.

"Sen sırdaşım, sen her yaşım, sen en iyi arkadaşım. Uç-"

"Zeynep!"

****
"Tamam kızlar geldik." Ellerini iki yana açıp yorum yapmamızı bekledi. Geldiğimiz sokak ıssız, in cin bile uğramayan ve bir sokak lambasından ibaretti. Neye yorum yapmamız gerektiğini düşündüm. Ses çıkmayınca" Hadi ama kızlar arkama bakın!" Dedi. Arkasındaki üst üste bulunan konteynırlara baktım.

"Biz mi çok salağız yoksa yanlış mı geldik?"

"Of... peki. Göstermeme izin verin." Dedi elimden poşeti kapıp yürümeye devam etti. Duvarların alçaldığı yerden duvara tırmandı. "Beni takip edin."

"Umalım da sonu iyi bitsin." Diyip yanıma döndüm. Kimseler yoktu. "Kızlar?"

"Hadi Hayal gel. Ne söyleniyorsun?" Duvarın üstünden bana bakan Dilara'ya döndüm. Dünden razılar boşuna demiyorum. Duvara çıktım. Duvardan aşağı atladığımda konteynır da yazanlara odaklandım.

× MUCİZE ×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin