Gözlerin çocukluğumun bozulmamış aktidir.
[Alper Gencer]
***
Terleyen elleriyle elbisesinin eteklerini toplayarak merdivenlerden indi Dilara. Çiftlikten döndükten sonra ayağının tozuyla Giz'in ödül alacağı tören için hazırlanmaya başlamıştı. Ayakkabılarının ince topukları nedeniyle küçük adımlarla sitenin bahçesinde ilerledi. Park halindeki klasik, beyaz, Corvette arabasına yaslanmış adamın, onu gördüğünde doğrularak toparlandığını fark ettiğinde derin bir nefesle ellerinin arasındaki çantaya tutundu. Giz, Dilara'nın nefesinin kesilmesine neden olacak kadar yoğun bir bakışla kadını süzerken ileri doğru büyük bir adım attı. Kadın güzelliğiyle gözlerini kamaştırırken, attığı adıma ilk andan pişman oldu. Dilara'ya duyduğu aşk, istek ve tutku etkili bir zehir gibi kanına karışarak bir yerlere tutunmak için duyduğu ihtiyacı artırıyordu. Bakışları altın rengi, işlemelerle süslenmiş, uzun elbisenin üzerinde gezinirken yutkunmak için çabalayarak kaşlarını çattı. "Bu elbise?"
"Olmamış mı?"
Elini öne uzatarak Dilara'nın saçlarını nazikçe geriye iterken büyük bir adımla aralarındaki mesafeyi tamamen kapattı. Dilara adamın nefesinin kirpiklerine vurduğunu hissederken kendini ayakta tutmak için sökülürcesine uğraş vermesi gerektiğini, ruhundaki derin çalkantıyla aynı anda fark etti. Kaburgalarının ardına vuran şiddetli ihtiyaca boyun eğerek elini sessizce Giz'in beline yerleştirdi. Parmaklarının arasındaki kumaşı sıkarken adamın "Pek senin tarzın değil," diyerek fısıldayan sesiyle gözlerini kırpıştırdı.
"Değil," diyerek onayladı Dilara. Bu elbise onun için fazla süslüydü. Sesindeki sıkıntıyı saklamaya başaramadığını fark ederek gürültüyle iç geçirdi. "Terzide sorun çıktı da. Son anda bunu ayarlayabildik."
Giz, kadının keyfini yerine getirmek istercesine yüzüne en yakışıklı gülümsemelerinden birini giyindi. "Yakışmış."
Adamın kendisi için açtığı kapıdan arabaya binerken aklına gelen düşünceyle kaşlarını çattı Dilara. Bu adamın kaç tane arabası vardı? Chevrolet, Jaguar, Bentley, Mercedes, Aston Martin, şimdi bu klasik Corvette ve Kawasaki motosiklet. Anlaşılan adam kazandığını arabalara yatırıyordu. Giz direksiyon koltuğuna yerleşerek arabayı çalıştırdığı sırada Dilara bakışlarını yoldan çekmeden aklındaki soruyu yüksek sesle dile getirmeye karar verdi. "Senin kaç tane araban var Giz?" Adamın dikkatini yoldan çekmeden kaşlarını çattığını fark ederek ekleme ihtiyacı hissetti. "Sormamda bir sakınca yoksa..."
"Yok, tabiki yok." İki parmağıyla gevşekçe kavradığı direksiyonu yolun eğimine göre çevirirken "Niye sorduğunu merak ettim sadece," diye devam etti.
"Bilmem. Her seferinde farklı bir araba oluyor altında."
"Arabaları seviyorum."
Dilara kaşlarının havalanmasına engel olamadan "Epey pahalı bir hobi," diye mırıldandı.
"Sen benim harcamalarıma karışıyorsun şu anda. Farkındasın, değil mi?" Dilara'nın cevap vermek için telaşla araya girmesine müsaade etmeden yüzündeki serseri gülüşle saçlarını karıştırdı. Şimdiye kadar hayatına giren hiçbir kadın ona bu tarz konularla ilgili hesap sormamıştı. Hatta paranın su gibi aktığı ilişkileri de olmuştu. Kadının onunla, her şeyiyle böyle ilgilenmesi ile içinde bir yerin yeşerdiğini hissederken "Hoşuma gitti," diye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kağıt Evler
RomanceGiz çapkın bir gülüşle göz ucuyla Dilara'ya bakarken arabayı durdurarak tüm varlığıyla kadından tarafa döndü. Öyle güzeldi ki... Giz kapılıp gitmemek, kendi mecrasında akabilmek için gösterdiği çabayla, ruhunun eteklerinden eprimeye başlandığını his...