Saklı Gül (Tamamlandı)

11. Bölüm

Medya: Funda Arar / Alagül
*Medyadaki parça Gülnihan'a gelsin, Argun'unki bölüm sonunda 😁

Mühürlü Gül'de daha önce; Argun'un evine eşyaların gelmesiyle Gülnihan villaya geçmiş, eşyaların yerleşmesinden sonra gece orada kalmıştır. Gördüğü rüyanın etkisiyle şaşırmış olarak güne başlayan Gülnihan, görmeyi beklemediği Argun'la karşılaşıp rüyasında olduğu gibi onu selamlamasıyla daha çok şaşırır. Gülnihan'ı otele bırakan Argun'la iş çıkışı alışverişe gitmek üzere anlaşırlar.

Keyifli okumalar :)

🖤*11*🖤

İşe başladığı andan itibaren Gülnihan'ın kafasını kurcalayan ne varsa hepsi sus pus olmuştu. Yorucu bir işi vardı, insanlarla ve onların geride bıraktıklarıyla uğraşmak göründüğü kadar kolay değildi. Bazen öyle olaylar oluyor ya da öyle şeylerle karşılaşıyordu ki yemek yemek bile istemiyordu. En çok böyle zamanlarda düşünmek ruhunu yoran bir eyleme dönüşüyor, beyni derin düşüncelere dalmasına izin vermiyordu.

Mesaisi bittiğinde de tam olarak bu durumdaydı. Aklının bir köşesinde Argun'un sorusuna verdiği cevap ışıl ışıl yanıyor, üzerine düşünmesini bekliyordu ama hiç hâli yoktu. Rüyasının etkisinden de çıkamamıştı daha zaten, düşünmemek iyiydi.

Otelden çıkıp onu bekleyen arabaya binmiş, Argun'un verdiği selama usulca karşılık verdiğinde arabayı yola çıkaran adama kaymıştı bakışları. Düşünmek istemediği şeylerin sebebi yanı başında kanlı canlı oturuyorken bundan nasıl kaçacaktı bilemedi. Alışveriş... Evet. Alışveriş listesi yapmalıydı, liste çok önemliydi, hemen şimdi yapmaya başlamalıydı.

Telefonunu çıkarıp bir şeyler mırıldanmaya başladığında Argun kendisine söylediğini zannedip "Anlamadım, ne dedin?" diye sordu.

"A şey, liste yapıyorum da, alışveriş listesi. Sesli düşünüyordum alınacakları. " diye cevap verdi.

"Listeyle niye uğraşıyorsun ki, gidince alırız lazım olanları?" diye soran Argun'a dönüp baktı Gülnihan.

"İşte lazım olanları almak için liste yapıyorum zaten, yoksa gereksiz şeyler de alınıyor farkında olmadan. İki hafta sonra gideceksiniz, lüzumsuz şeyler almayalım. " deyip liste işine dönmüştü ki "Anladım, doğru diyorsun. " dedi Argun, iki hafta sonra gitme düşüncesi daha ilk günden canını sıkmıştı.

Dikkatini yola vermiş olan Argun'a kaçamak bir bakış attı Gülnihan. Sesi biraz bozuk çıkmıştı sanki, işleriyle ilgili bir sorun muydu merak etti, ardından hızla kaçırdı bakışlarını. Güya kaçak bakacaktı, yüzüne dalıp gitmek de neydi şimdi.

"Kahvaltılık alacağız, hımm. Peynir, zeytin, tereyağ..." diye kendi kendine konuşarak liste işine dönen ve söylediklerini not alan Gülnihan, akşam için ne yemek yapacağına karar vermiş, eksik olan malzemeleri de not etmişti. Sesli düşünmek işe yaramış, kafası olur olmaz düşüncelerden uzaklaşmıştı.

Villaya yakın, yol üzerindeki büyük bir marketin önüne çekmişti arabayı Argun. Arabadan indikleri sırada Argun'un telefonu çalmış, o konuşurken bir yandan da marketin girişine doğru yürümekteydiler.

O sırada marketten çıkan iki genç kız çekmişti Gülnihan'ın dikkatini, ikisi de yanlarından geçip gidene kadar Argun'a hayran hayran bakmışlar, adamı bir güzel süzmüşlerdi.
Gülnihan istemsizce yanında telefon görüşmesi yaparak yürümekte olan adama baktı. Kızların dikkatini çekecek hiçbir şey yapmamıştı, ama demek ki kadınların ilgisini çekmek için özel bir şeye ihtiyacı yok, diye geçirdi aklından. Sadece olduğu hâliyle bile Argun'un dikkat çekici ve etkileyici bir erkek olduğunu şimdi fark ediyordu ve bu farkındalık içinde anlam veremediği bir duyguya yol açmıştı.