Medya: İnce Saz / Fikrimin İnce Gülü
Mühürlü Gül'de daha önce; Yeni başlayan ilişkileri gayet güzel ilerlemekte olan Gülnihan ve Argun, buluştukları bir akşam eve dönmeden önce otele uğramak durumunda kalırlar. Otelden çıktıklarında süratli bir arabanın Gülnihan'a çarpmasını son anda engelleyen Argun endişelenir, olayın kasıtlı yapıldığını öğrenen Gülnihan ise o teklif etmeden evinde kalmayı kabul ettiğini söyler.
Keyifli okumalar :)
🖤*17*🖤
Gülnihan'ın evinden belirsiz bir süre için ihtiyaç duyacağı şekilde gerekenleri almışlar, bozulacak türdeki yiyecekleri dolaptan çıkarıp paketlemişler ve vakit gece yarısını bulduğunda ikisi de fazlasıyla yorgun bir hâlde Argun'un evine gitmek üzere yola çıkmışlardı. Onları takip eden korumaların olduğu arabadan Gülnihan'ın haberi yoktu. Şimdiye kadar peşinden ayrılmayan korumaları fark etmediği gibi arabanın da farkında değildi.
Ama yol boyunca sessizliğini koruyan adamın hiç iyi olmadığının farkındaydı Gülnihan, onu daha iyi hissettirebileceği ne yapabilirdi bilmiyordu. Eve geldiklerinde Argun eşyaları yukarıya taşımış ve birkaç görüşme yapması gerektiğini söyleyerek aşağıya inip çalışma odasına geçmişti.
Eşyaları o saatte yerleştirmek gibi bir düşüncesi ve hâli olmayan Gülnihan ise Türkan'ı arayıp olanları anlatmış ve bir süre Argun'un evinde kalacağını söylemişti. Ardından aşağıya inerek evden getirdiği yiyecekleri dolaba yerleştirmiş ve sade Türk kahvesi yapmıştı.
Tepsiye koyduğu kahveyi götürmek üzere mutfaktan çıkmıştı ki odadan çıkan ve can sıkıntısı tüm yüzüne yansımış olan Argun'la karşılaştı. "Ben unutmuştum kahve içeceğimizi, nasıl ihtiyacım vardı kahveye, eline sağlık. " diyerek onunla birlikte salona geçti Argun.
"Afiyet olsun, istersen bahçeye çıkalım, " dedi Gülnihan, "Biraz temiz hava iyi gelir sanki..."
Onu onaylayarak bahçeye açılan kapıyı açıp geçmesi için Gülnihan'a yol veren Argun, peşi sıra dışarı çıkmıştı. Gülnihan'ın tepsideki kahveleri masaya koymasını ve oturmasını bekledikten sonra karşısındaki sandalye yerine yanındaki sandalyeye geçip oturduğunda nefesini de sesli vermişti dışarı. Canı gerçekten çok sıkkındı, biraz olsun iyi hissetmesine tek sebep Gülnihan'ın buraya gelmeyi ve kalmayı kabul etmiş olmasıydı.
"Sana anlatmam gereken şeyler var, " dedi kahvesini yudumlayıp. "Benimle ilgili her şeyi bilmen gerekiyor. "
Tüm dikkatini ona veren Gülnihan, "Dinliyorum," diyerek konuşmasını bekledi.
Argun kimi şeyleri özet geçerek ama önemli her detayı açıkça belirterek ona nasıl bir hayatı olduğunu anlatmaya başlamıştı. Çeçenistan'da yaptıklarını, halkının haklı mücadelesi için arka planda nelerle uğraştığını, gençliğinde olanları, yaptığı işlerin gerisinde aldığı ve almakta olduğu riskleri...
Onu dikkatle dinleyen Gülnihan, Argun hakkında şimdiye kadar kendi gözlemlediği şeylere eklenen bu yeni bilgilerle onun kişiliğine biraz daha hayran olmuştu. Bununla birlikte yaşadığı hayatın ona getirdiği zorlukları öğrenmiş olmak, gençliğinde yaşadıklarını bilmek onunla gurur duymasına sebep olduğu kadar üzmüştü de.
Göründüğü, etrafına karşı çizdiği profilden ne kadar farklı biri olduğuna şimdi daha bir emin olduğu adamın yaşadıkları da hiç kolay şeyler değildi. Buna rağmen ayakta durmak ve yetişebileceği kadarıyla bir şeyler yapmaya devam etmek için çabalıyordu.
"Buna benzer durumlarla tekrar karşılaşma ihtimalimiz hep olacak," dedi Argun, "Seni riske atmayı istemiyorum ama senden uzak kalmayı da göze alamıyorum. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Gül (Tamamlandı)
RomanceRomans #1 🩷 Romantizm #3 🩷 Romantik #4 🩷 Neydi gonca gülü açtıran? Bahar mı, bülbülün aşkı mı? Bülbülün aşkı olmasa gül açmaz mıydı? Ya baharın geldiğini nasıl anlardı? Gülnihan Karaca... Ne bahar görmüştü ne de ona aşık bir bülbül. Bedenini h...