4. Bölüm

48.7K 3K 1.7K
                                    

Medya: Sirius Beat/ Nobility (Epic Cinematic Music)

Mühürlü Gül'de daha önce; Aradan geçen bir ay sonrasında Argun ve Gülnihan karşılaşırlar. Argun o anda kendini açık edemez, çalışanı olarak karşısına çıkan kadınla iş çıkışı görüşmek için emir verir. Onun kim olduğundan habersiz olan Gülnihan ise aklında onlarca soru ve merakla ofise gittiğinde koridorda karşılaştığı adamın, otelin sahibi olduğunu görerek şaşırır ancak bir ay öncesinde olanlar için çağırdığını öğrenmek tam bir sürpriz olur.

Keyifli okumalar :)

🖤*4*🖤

Bir ay önce olanlar?...

Bir ay öncesi işe girdiği zamandı, bir anlığına diploma sahibi olduğu bölüm yerine daha düşük mevkide işe alınması mıydı sorun, diye düşündü Gülnihan, aynı hızla kafasında eledi seçeneği. İşe alımlarla ya da yerleştirmeyle otel sahibi özel bir durum olmadıkça ilgilenmezdi.

Bir ay önce olanlar derken neyi kastediyordu acaba, işle alakalı ciddi bir durum ya da olay olduğunu hiç anımsamıyordu. Bir anlığına beyni bir ay önce yaşadığı tek ciddi ve berbat anıyı buyur etti aklına. Yok, olamazdı. O geceyle alakalı olması  imkansızdı, hayır hayır bu öncekinden de saçma bir seçenekti, düşünmeye bile gerek yoktu.

"Bir ay önce olanlar derken ne demek istediniz?" diye sordu. Doğru cevap almanın en kestirme yolu doğru soruyu sormaktı.

"Oturun lütfen. "

Nazikçe ifade edilmesine karşın ses tonunda saklanan -Bu bir emirdir- tınısı o kadar barizdi ki ayakta durarak kendini daha güçlü hissedeceğini bilse de Gülnihan oturmuştu.

Merak, endişe, tedirginlik... Soruyu sorarken sesinin titrememesi için kadının çaba sarf ettiğini görmüştü Argun, ama dikkatini çeken başka şeyler de vardı. Kardeşine ciddi anlamda benziyordu ama bazı farklar da yok değildi. Basit bir at kuyruğu ile topladığı saçlarının kardeşininkilerden farklı olarak dümdüz olduğu, ela gözlerinin kız kardeşininkine göre daha açık tonda olduğu ilk bakışta fark ediliyordu. Yeni anladığı şeyse koridorda karşılaştıkları zaman da dahil olmak üzere konuştuğu süre içerisinde sesinin ruhunu okşayan bir tınıya sahip oluşuydu.

"7 Haziran Çarşamba gecesi. Royal Green Otel, çatı suiti. " deyip arkasına yaslanan Argun, Gülnihan Karaca'nın yüzündeki gölgelerin an be an kararmasını izlerken odada duyulan tek ses masanın üzerinde tıklatmaya başladığı parmaklarından geliyordu. Sıkıntılı ve gergin olduğunda önündeki düz yüzeylerde tempo tutmak biraz olsun rahatlamasını sağlıyordu.

Karşısında oturduğu anda savunmasız kalmış olan kadına bakarken beyaz tenine gölgelerin hiç yakışmadığını düşündü ama kendisi bir aydır o gölgelerde kaybolmuşken bu kadarını hak ettiği düşüncesi baskın çıktı. Onu rahatlatacak hiçbir şey söylemediği gibi yüzündeki soğuk ifadeyi de değiştirmemişti.

"Siz... Ama siz nasıl?" diyerek telaşla ayağa fırlamıştı Gülnihan. Bu adam o geceyi, oteli nasıl bilebilirdi? Yoksa genç kızları, kadınları pazarlayan o insanlarla mı çalışıyordu?

"Nasıl mı biliyorum, o geceyi benden daha iyi kim bilebilir, odama gelen senden başka tabii?" cevabını aldığında fena sarsılmıştı, bacakları titremiş, ayakta duracak gücü kaybetmiş, külçe gibi yığılmıştı kalktığı koltuğa.

Allak bullaktı yüzü, içindeki karmaşa ve utanç olduğu gibi yüzüne yansımıştı. Onu nasıl tanımış olabilir sorusu aklında dört dönerken yaşadığı şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemez hâlde öylece kalakalmıştı. Ama nasıl tanıdığının bir önemi yoktu, asıl önemli olan tanımış olsa da onunla yüzleşmeyi neden istediğiydi. Gizlilik için aldıkları onca önlem varken adamın kendini böyle rahatça açık etmesi rahatsız etmişti. Ardında yatan sebebin ne olabileceğine dair zihninde oluşan teoriler ise rahatsız etmenin birkaç tık ötesindeydi.

Saklı Gül (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin