Saklı Gül (Tamamlandı)

Mehmet&Türkan Özel Bölüm (33)

Medya: Guns N Roses/ Patience

Mühürlü Gül'de daha önce; Nikah günü aldıktan sonra Türkan ile konuşan Gülnihan onu Mehmet konusunda sıkıştırır. Ertesi gün beklenen gündür ve Argun ile Gülnihan evlenirler. Karısıyla baş başa kalma hayallerini suya düşüren Türkan'la tatlı bir restleşme yaşayan Argun'un aklında gayet zararsız bir misilleme planı oluşur.

Keyifli okumalar :)

🖤*33*🖤

Hamburger yemek... Hoşlandığım kadınla ilk görüşmede paylaşmayı hayal ettiğim anlardan değildi ama çok fazla bir seçeneğim de yoktu. Dudaklarıma bulaşacak olan sosları dert etme konusunda da fazla bir seçeneğim yoktu. Ah Yaren, benim tatlı kızım en olmadık yerde ve zamanda bizi bir araya getirmişti ama hamburger yeme detayı olmasaydı iyiydi.

Yaren oyun havuzunda eğlenirken Türkan'ın ikinci kez özür dileyişi de beklediğim bir gelişme değildi doğrusu, onu neredeyse hiç tanımıyordum ama kolayca geri vites yapan bir karakteri olmadığını anlamıştım. Eh, fırsatları bir tek kadınlar değerlendirmezdi değil mi, içimde ukte kalmış olan sapık benzetmesinden dem vurdum ama insaflıydım Allah için, ses tonum ona takıldığımı belli edecek muzipliğe sahipti en azından.

İşte tam da o sırada Türkan'ın verdiği cevapla ondan neden etkilendiğim sorusuna aradığım cevaplardan birini bulmuştum; Türkan da benim gibi şakadan anlıyor ve hazırcevaplığı ile ne ezerek ne de ezilerek duruşunu koruyordu.

Bundan sonrası için ne olur bilmiyorum, okulda karşılaşmak dışında onunla görüşebilme imkanım tabii ki yok değildi, buna her zaman ve her koşulda uygun zemin hazırlayabilirdim. Sorun şu ki Türkan'ın ne düşündüğünü veya ne hissettiğini bilmiyordum. Bu da mecburen bir şeyleri tesadüflere bırakmak gibi kaderci olmaya itiyordu beni.

Şirketteki ofisten içeri girdiğimde bir zamanlar ağabeyimin asistanı olan Serenay yüzünde ışıl ışıl bir gülümseme ile karşıladı beni. Bu gülüşü ve bakışı oldukça iyi tanıyordum, güzel bir iş gelmişti kesin. Serenay ile üniversiteden beri arkadaştık ve halkla ilişkilerden mezun olduğunda ona ağabeyimin yanında olmasını teklif etmiştim. O zamanlar tecrübesiz bir yeni mezundu ancak ağabeyim de şirketi yeni açmıştı ve iki tecrübesiz bir tecrübeli eder kafasıyla ikisini bir araya getirmiştim. Hesapta asistanlık yoktu ama durumun geldiği noktadan herkes memnundu.

Ağabeyimi kaybettikten sonra o ana kadar yalnızca hissedarı olduğum şirketin başına geçmek vermem gereken zor kararlardan biri olmuştu. Yeğenimin vasiliğini almak ve geleceğini sağlam temeller üzerine kurmak adına nihai kararımı vermiş ve kendi mesleğimi bırakıp MerKor Güvenlik Sistemleri şirketinin başına geçmiştim.

Serenay bunca zaman işi bilen, müşterileri tanıyan kişi olduğundan ondan kalmasını rica etmiştim ve son bir yıldır hem dostum, hem asistanım olarak birlikte çalışıyorduk. Aramızda bir şeyler olduğuna dair çıkan söylentilere takıldığımız yoktu, biz gerçeği biliyorduk ve buna göre hareket ettiğimiz hâlde hakkımızda çıkan şirket içi veya dışı dedikodulara kulak asmamayı öğrenmiştik.

"Günaydın, kahveni alıp geliyorum, " diyerek kalkarken Serenay'a gülümseyip odama girdim.

Elinde kahve dışında dosya olacağından hiç şüphem yoktu ve yerime oturup laptopu açtım. Dün yaptığım keşif için fiyatlandırma yapılmıştı, kontrol edip onaylamam gerekiyordu. Biraz sonra Serenay tam da beklediğim gibi bir elinde fincan diğer elinde dosya ile odaya girmişti.

"Yeni ve çok büyük bir iş, eğer teklifi kabul ederlerse bütün yıl başka iş almasak bile olur. " dediğinde şaşırmadım desem yalan olmaz.
Büyük iş alamadığımızdan değil, ismimizi gayet güvenli ve emin adımlarla piyasada duyuruyorduk ancak Serenay kolay kolay böyle bir yorumda bulunmazdı, merak etmiştim.