Saklı Gül (Tamamlandı)

21. Bölüm

Medya: İnstadaki anketi epey bir farkla kaybeden kapak 😂
Bölüm şarkısı Raviş/Güzel Kadın (niye düzelmedi bilmiyorum ama şarkı yükleyemiyorum 😬)

Mühürlü Gül'de daha önce; Eve gelen Berrak'la bir hafta kadar ilgilenen Gülnihan, ona hayatını toparlaması için bir şans verir ancak ona güvenmesi için zamana ihtiyacı olduğunu söyler. Bir hafta sonra evine dönen Berrak'ın ardından Argun da doğum günü planları için Türkan ile konuşur.

Keyifli okumalar :)

🖤*21*🖤

Gülnihan, kardeşini eve bıraktıkları günün ertesinde her zaman olduğu gibi erkenden kalkmış, kahvaltı için bahçeye bir şeyler hazırlamış, havuzun kenarında Argun'un uyanıp aşağıya gelmesini bekliyordu. O sırada da aklından son günlerde onu oldukça yoran düşünceler geçiyordu.

Argun ile araları Berrak'ın geldiği gün  düzelmiş gibiydi ama o günden beri de kardeşiyle uğraşmışlar, kendilerine kalan kısıtlı zamanlarda da bir yakınlık yaşamadıklarından ilişkileri durgun bir su misali öylece akıp gitmişti.

Gülnihan, biraz sakin kalır kalmaz ona anlatması gerektiğini düşünüyor ancak söze nasıl girsin, konuyu nasıl açsın kararsız ve bilemez bir hâlde düşünüp duruyordu. Rahatsızlığını söylemek kolay olandı, zor olansa ona eski kocasıyla yaşadıklarını ve yaşayamadıklarını anlatmaktı. Konu ister istemez bunlara da gelecekti; hastalığı yüzünden bakire olduğunu öğrenecek, evliliğini soracak ve tüm o berbat zamanlar tekrar hatırlanacaktı. Sıralama böyle olmayabilirdi tabii ama sonuç değişmeyecekti.

Sadece hastalığını söyleyip gerisini getirmezse olmazdı, Argun ona sadece işini ve işinin risklerini anlatmamıştı. Tüm hayatının nasıl olduğunu anlatmış, ondan hiçbir şeyi saklamamıştı. Kendisi de aynı şekilde hareket etmeliydi, zaten gördüğü psikolojik tedavilere değinmemesi söz konusu bile değildi. Neresinden başlarsa başlasın her şeyi dürüstçe anlatmak zorundaydı.

İşte tam da bu noktada sahip olduğu korkulara ek olarak o kötü anıları nasıl anlatacağı çekincesine kapılıyordu. Yani insan yaşadığı kötü bir olayı en yakınına bile anlatmak, dillendirmek istemezdi, kendisi eski kocasıyla yaşadıklarını, kocasının ona yaşattıklarını ve hastalığını sevdiği adama nasıl öylece dile dökebilirdi ki... Öyle tuhaf ve alışılmadık bir hızla bu duruma gelmişlerdi ki işin içinden çıkamıyordu.

Diğer tarafta Argun henüz uyanmış ve uyku mahmurluğundan kurtulmak için doğruca kendini duşa atmıştı. Belinde havluyla çıkıp üzerini değişmiş, Gülnihan'ın odasının kapısını tıklatmış ve ses alamayınca aşağıya inmişti. Merdivenlerden iner inmez salona bir göz atmış, o sırada havuzun başında dikilmekte olan Gülnihan'ı gördüğünde düşünceli duruşundan hiç de iyi olmadığını anlamıştı. Kollarını göğsünde çaprazlamış, karşıya doğru boş olduğuna bahse girebileceği bakışlarla öylece duruyordu.

Kardeşiyle ilgili olmalı, diye düşünen Argun onun bu durgun ve neşesiz hâline üzülmüştü. Onu keyiflendirmek için biraz çocukluk yapmanın güzel olacağına karar verip sessizce arkasından yaklaşmış, havuza eğilerek avucunu suya daldırdığı gibi ona doğru savurmuştu eline dolan suyu.

Beklemediği bir anda ufaktan ıslanan Gülnihan şaşkınlıkla arkasına dönmesiyle ona sırıtarak bakmakta olan Argun'u görünce istemsiz güldü. Sabah sabah oyun oynamak isteyen bir Argun'la karşılaşmak pek de beklediği bir şey değildi doğrusu, ama onu karşılıksız bırakmaya da hiç niyeti yoktu.

Yanına doğru gülerek gidip o da elini suya daldırır gibi yapmış, ama ani bir hamleyle Argun'un tahmin edemeyeceği bir hızla ona doğru atılıp suya itmişti. Kendini bir anda havuzun içinde bulan Argun, yüzeye çıktığı anda saçlarını toparlayıp ona gülmekte olan Gülnihan'a baktı, ah bu kadın hep gülmeliydi, hep...