26. Bölüm

28.1K 2K 857
                                    

Medya: Zeynep Bastık/ Felaket- Akustik(Ezhel Cover)

*Medya, yeni karakterimiz Mehmet'ten 😂 (Ah Memocan, daha hiçbir şey görmedin 🤭😈)

*Bölüm yarın gelecekti ama düzenlemesi vs erken bitince boşa bir gün daha beklemeyelim dedim 🤗🥰

Mühürlü Gül'de daha önce;
Marjan gelmiştir ve doktordan dönen Argun ve Gülnihan için gelişi hoş bir sürpriz olur. Türkan'ı ve Gülnihan'ı çok seven Marjan, ertesi gün için birlikte İstanbul'u gezme planı nedeniyle mutludur. Kardeşi evde olduğu sürece kendi odalarında yatma konusunda kararlı olan Gülnihan, Argun'un gece odasına geldiğinden habersiz uyumaktadır. Gördüğü rüyadan uyandığında gördüklerinin etkisiyle yaptıklarını anımsamasa da utanmıştır ancak Argun kaçmasına izin vermez ona sarılır.

Keyifli okumalar :)

🖤*26*🖤

Gecenin kıyısında ona dönüp mırıldanarak sarılan, eli kolu rahat durmayan Gülnihan'ın yarattığı şoku atlatmak birkaç saniyesini almıştı Argun'un. Daha kendisine dönerken gözleri açılan Argun, koynuna sokulan, anlaşılmaz şeyler sayıklayarak onu okşamaya başlayan Gülnihan'ın tüm bunları uykusunda yapıyor olduğunu anladığında önce keyifle gülümsemişti.

İçindeki ateşli hatunun her zaman farkındaydı ve böyle cesurca hareketler sergilemesi rüya görüyor olsa bile hoşuna gitmişti, çünkü bilinçaltında bir şeyleri aşabiliyor olduğunun muhteşem bir kanıtıydı. Gülümsemesini bir anda donduran, onu her hücresiyle tamamen uyandıran da yine cesurca bir hareketle bedenine sürtünüp tişörtünü çekiştirip durması olmuştu.

Argun, onun rüyasında ne gördüğünü bilmiyordu ama Gülnihan ateş olduğundan habersiz her dokunuşuyla yakıyor, mırıltılar eşliğinde bedenine sürtünerek ruhuna kıvılcımlar saçıyordu. Sayısı giderek artan yutkunuşlarına son noktayı, kıpırdamadan durmayı başarsa da söz geçiremediği uzvunu kavrayan Gülnihan'ın eli olmuştu. Derin bir iç çekişle yummuştu gözlerini, daha önce kendisine bir kez dahi dokunmamış olan Gülnihan'ın onu böyle avucuna alması, bedenini baştan aşağıya titreten küçük bir sarsıntı yaratmıştı.

Onu uyandırmak zorundaydı, aksini düşünemiyordu bile. Aksi, düşünemeyeceği kadar ilginç bir yere gidiyordu ve Gülnihan uyurken doruğa ulaşmak istediği son şey bile değildi. Aylar olmuştu, aylar deli gibi arzuladığı bir kadına yalnızca sarılarak uyumak zorunda olduğu için fazla zorlayıcı bir zaman dilimiydi. Kaldı ki Gülnihan'a aşıktı, onu öyle çok seviyordu ki genel olarak sahip olduğu otokontrolünü kaybetmemek için ekstradan çaba sarf etmek zorunda kalıyordu. Yine de o muhteşem anı, onunla birlikte paylaşmayı istiyordu.

Kulağına fısıldadığı cümlelerden sonra gözleri kadar uykusu da açılan Gülnihan'ın utançla kaçma çabasını son anda engellemiş, onu göğsüne saklamıştı. Gel gelelim ne Gülnihan ne de kendisi uyuyabiliyordu, kollarının arasındaki bedenin gerginliğini o kadar net hissediyordu ki onu ve kendini biraz olsun rahatlatmak için ne yapabileceğini düşünüyordu.

"Az önce bu çok güzeldi derken dalga geçmiyordum, bana özgürce dokunman gerçekten çok hoşuma gitti. '' dedi. Bu sözlerin onu biraz olsun rahatlatacağını düşünmüştü ama Gülnihan yüzünü hepten saklayınca pek işe yaramadığı belli olmuştu.

"Utandığın için mi susuyorsun? '' deyip tepki bekledi ama yoktu.

Gülnihan rüyasında gördüklerinden değil ama gördüğü sırada Argun'a o anki ruh haliyle neler yaptığını bilmediğinden utanıyordu. Hoş, gözlerini açtığında elinin olduğu yer yeterince ipucu veriyordu ve utanmak için bundan daha iyi bir sebep aramasına gerek yoktu. Onu cevapsız bırakmasının tek nedeni ise ne diyeceğini bilemiyor olmasıydı.

Saklı Gül (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin