28. Bölüm

25.7K 1.9K 484
                                    

Medya: BANNERS/ Someone To You (Türkçe altyazılı)

***Birçok duyguyu aynı anda yaşadığımız, sıcak evimizde sevdiklerimizle otururken rahatsız olduğumuz, acı gerçeklerle olduğu kadar mucizelerle de yüzleştiğimiz günlerden geçiyoruz. Hakkını ödeyemeyeceğimizi düşündüğüm tüm arama kurtarma ekiplerine, gönüllülere, sağlık ekiplerine minnettarım. Allah hepsinden razı olsun. Kurtulan ve tedavi gören insanlarımıza şifa, kaybettiklerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bundan sonrası herkes için çok daha zor, çok daha yıpratıcı olacak. Rabbim yardımcıları olsun.

Dilerim bölüm ruhumuzun yorulduğu şu günlerde biraz olsun iyi gelir, moral verir. Allah'a emanet olun. ***

Mühürlü Gül'de daha önce; Planladıkları gibi hep beraber Boğaz Turu yaparlar ve eve döndüklerinde yemek sonrası kızlar gecesi yapmaya karar verildiği için Argun ve Tulpar geceyi otelde geçirir. Bir hafta boyunca kaşeniyle güzel vakit geçiren Marjan ülkesine döner. Herkesin normal rutinine dönmesiyle Türkan da okuldadır, çıkışta yeni işini kutlamak için kuzeninin çalıştığı şirkete gittiğinde beklemediği biriyle karşılaşır.

Keyifli okumalar :)

🖤*28*🖤

Türkan'ın, kuzenini ziyaret ettiği şirkette onu görmenin şaşkınlığını atlatması uzun sürmemişti. Cebindeki elinin kenarından sarkan mavi şerit anlık olarak dikkatini çekmişti ama burada ne işi olduğuyla ilgili fikir yürütememişti. O anda zihnine doluşan görüntüler; okul çıkışlarında karşısına çıkıp durarak onunla tanışmak, konuşmak isteyen adam ve restoranda çocuğuna yemek yediren baba arasında cirit attığından şaşkınlığı hızla geçmiş, burada olduğunu bile bilmediği adamın onu görmeye gelmiş olmasını dilediği sözleri de toparlanmasını hızlandırmıştı.

Bakışlarından taşan öfkeyle baktı, "Sen kimsin yahu, niye seni görmek isteyeyim ki? " deyip önüne dönmüş ve kapıyı tıklatıp içeri girerek arkasından kapatmıştı.

İçeri giren Türkan, onu gören kuzeninin şaşkın ve mutlu ifadesine gülümseyerek yanına gidip sarıldı. "Canım, yeni işin hayırlı olsun. " deyip çiçeği vermiş, Jale'nin tüm ısrarlarına karşı içecek bir şey istemeyerek birazdan gideceğini zira çok yorgun olduğunu söylediği sırada kapı tıklatılmış ve içeri giren adam, ona hiç bakmadan Jale'ye yönelttiği bakışları kadar  yumuşak bir sesle konuşmuştu.

"Merhaba, güvenlik şirketinden geliyorum, adım Mehmet Gürsan. Yenilenecek olan sistemle ilgili bilgi vermek için Halis Bey'e ulaşamadım, asistanı Merve Hanım size bırakmamı rica etti, toplantı uzamış. " diyerek cebinden çıkardığı flash belleği Jale'ye uzatan Mehmet, "Burada gereken her şey mevcut, " deyip yardımcı asistan olduğunu okuduğu yaka kartına bakıp tekrar Jale'nin yüzüne odaklandı, "Kendisine iletirseniz sevinirim Jale Hanım, "

"Ah tabii, ben kendilerine iletirim Mehmet Bey, merak etmeyin. " diyerek flashı alan Jale, karşısındaki adamın etkileyici havasına kapılmamak için adamın yüzüne kaçamak bakışlar atmakla yetinmişti ve bu kesinlikle Türkan'ın dikkatini çekmişti. Jale'ye teşekkür edip arkasını dönen ve odadan çıkan Mehmet'in arkasından Jale derin bir nefes koyverirken Türkan ise içeri girdiği andan beri sahip olduğu öfkeli bakışlarla bakmıştı ardından.

Odadan çıkıp kapattığı kapıya bakan Mehmet ise sıkıntıyla nefesini verip gülümseyerek başını salladı iki yana. Kapıda karşılaştıklarında hakim olan öfkeli bakışlar, içeri girdiğinde de sırtına onlarca bıçak saplanıyormuş hissi vermişti. Ne yapmıştı da onu bu kadar kızdırmıştı bilmiyordu ama elbet o kapıdan çıkacaktı, o zaman öğrenecekti bu asabiyetin sebebini.

Saklı Gül (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin