|9.Bölüm|

10.8K 742 221
                                    

Bir anda annemin ayılmasıyla bakışlarımız ona döndü. Babam hızla anneme sarıldı ve dudaklarını dudaklarına bastırdı.

Onların bu halıma gülümseyeceğim sırada hissettiğim acıyla çığlık attım. Bu acı tanıdıktı. Sanki... Ruhum yanıyor gibiydi. Cehennem ateşinin en sıcak, en acımasız olan köşesinde ruhum savruluyor gibiydi. Canım acıyor muydu yoksa acımıyor bilmiyordum. Şu anda fiziksel acıyı umursamıyordum.

Bu acı tarif edilemezdi. Bir anda kalbimde hissettiğim acıyla acı bir çığlık daha attım. Bu acı ruhsal olmaktan çıkarak fiziksel acıyla karışıyor ve ölüyormuş gibi olmama neden oluyordu.

Zihnimde bir kadın sesi yankılanıp duruyor ve acı giderek artıyordu.

'Ne zaman gerçekleri öğrenirsen o zaman canının acısı geçecek.'

Bedenim acıdan uyuşuyor ve ağırlaşıyordu. Bedenimi taşıyamıyor gibi hissediyordum.

Ağzımda ve burnumda bir ıslaklık hissedince geçen sefer olduğu gibi kan geldiğini anladım. Etraf bulanıklaşmaya ve ardından kararmaya başlarken tek düşündüğüm şey ise hissettiğim acıydı.

*

Bedenim, sanki başkası tarafından kontrol ediliyor gibiydi. Ayağa kalktığım zaman bunu engellemeye çalışsam bile bu imkansızmış gibi yenik düşüyordum.

Hızla kapıdan çıkınca kapıda bekleyen telaşlı anne ve babamla karşılaştım. Ağzımdan istemsizce çıkan sözler yüzünden bayıldıkları zaman ruhumun korkuyla gerildiğini hissettim.

Evden çıkınca nedenini bilmediğim bir şekilde mezarlığın yoluna girdim. Az önce yaptığım şey... Nasıl olduğunu bilmeden büyü yapmıştım.

Bedenim aynı şekilde kontrolsüzce ilerlerken mezarlığa girerek mezarların arasında ilerlemeye başlamıştı. Hızla ağzımdan sanki biliyormuşum gibi birkaç kelime söylemeye başladım. Kontrolsüzce söylediğim kelimeler o kadar karışıktı
ki bilinçli söylemem imkansız gibiydi.

Mezarların arasında ürkütücü karga sesleri ve korkunç atmosferi eşliğinde ilerlerken içimde oluşan korkuya engel olamamıştım.

Beni öldürmek için mi buraya getirmişti? Ya da bana işkence edip öldürmek için? Ya da bana bir mezar hazırlamıştı ve bedenimin kontrolü onda olduğu için intihar ettirecekti.

Aklıma gelen korkunç ve bir o kadar garip senaryoları hayali bir el yardımıyla aklımdan kovdum.

Güzel, gösterişli sayılabilecek bir şekilde yapılmış bir mezarın yanına gelince kaşlarımı çattım. Bir anda hissettiğim güç dalgasıyla kontrolün bana geçtiğini anladım.

Önümde yan yana dizilmiş iki tane mezara baktım.

'Erica Miller
8 Ağustos 2001' (tarihi, İzabella şimdiki zamanda yaşadığı için biraz erken yaptım)

Bakışlarını bu mezardan yanındaki mezara çevirince buna benzer bir mezar olduğunu fark ettim.

'Madison Allen
10 Eylül 2001'

Bu kişilerin kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim bile olmazken içimde oluşan tanıdıklık hissiyle yüzümü buruşturdum. Onları tanımamama rağmen tanıyormuş gibi hissediyordum ve bu aklımdan şüphe etmeme neden oluyordu.

Ağzımdan birkaç kelime fısıldarken bedenimin kontrolünü yeniden yitirdiğimi anladım. Ben kelimeleri bazı yerlerde fısıltıyla, bazı yerlerde bağırarak söyledikçe sanki bedenim ile ruhum birbirinden ayrılıyormuş gibi hissediyordum. Ve bu canımı çok fazla yakıyordu.

Hızla etraf kararıp yere düşerken ise istemsizce o kelimeler dudaklarımın arasından dökülüyordu.

Karanlığın içinden bir anda karşımda beliren kadına baktım. Bu kadını rüyamda görmüştüm. Ağzım büyük bir şokla aralanırken bu kadının gerçek ve ölü olması anne ve babama karşı olan şüphelerimin artmasına neden oluyordu.

"Kimsin sen?" dediğim zaman gözlerindeki yaşlarla bana baktı ve işaretlerle konuşamadığını anlattı.

Ağzım aralık kalırken gözlerinin gözlerime olan benzerliği beni hayrete düşürecek ve hayran bırakıyordu.

Mavi gözleri bana sebebini bilmediğim bir hayranlık, özlem ve sevgi ile bakıyordu.

Bir anda başımda hissettiğim ağrıyla otların üzerinden kalktım ve mezara baktım. 'Erica Miller-Madison Allen' Bunlar kimdi?

*

"Selam John!" dedim gülümseyerek. "Selam Kyra. Ne zamandır görüşmüyorduk. Nasılsın?" dedi samimiyetle. Onun bu haline gülümsemeden edemedim. Benim en iyi arkadaşımdı o!

"İyiyim Jonathan, sen?" dediğimde iyi olduğu cevabını verdi.

"Ben aslında sama bir şey soracaktım." dedim. Merakla bana bakarken sözlerimi devam ettirdim. "Senden iki kişiyi araştırmanı istiyorum." dediğim zaman kaşlarını çattı.

"Kimi?" dediği zaman ezberlediğim isimleri söyledim. "Erica Miller-Madison Allen" dediğimde yüzü hafifçe beyazladı.

"P-pekala. Araştırırım. Araştırma bittiği zaman seni ararım." dediği zaman gülümsedim ve şirketin çıkışına doğru yöneldim.

Yüzüme yayılan gülümsemeye engel olamıyordum. Rüyamda gördüğüm o kızı, Erica Miller'ı araştıracak onun kim olduğunu öğrenecektim. Ama aklımı karıştıran bir soru vardı: Ben nasıl büyü yapmıştım?

Ben bir vampirdim. Ve bir vampirin büyü yapabilmesi imkansızdı. Hem benim kanımda büyücülük yoktu ki. Annem de babamda vampirdi. Annem ya da babam farklı bir tür olsa bile ben ikisi olamazdım. Yalnızca biri olabilirdim. İkisi olmam imkansızdı.

Hem eğer ben cadı da olsam bunu fark ederdim değil mi?

Neler olduğunu çözemiyordum. Sanki çözülmesi imkansız bir labirentin ortasına tek başıma atılmıştım. Öğrendiğim her şeyde bu labirenti çözmemi sağlamak yerine labirente yeni yollar ekliyor, labirenti büyütüyor ve benim çıkmamı imkansızlaştırmaya çalışıyordu.

Büyük adımlarla, hızlı hızlı ilerlerken nasıl bir oyunun içinde olduğumu, bu labirentten nasıl aklımı yitirmeden çıkacağımı düşünüyordum.

Bir anda birine çarpmamla bunun artık bir rutin haline geldiğini düşünerek umursamadım ve karşımdaki kişiye baktım. Bu o kadındı. Yine...

Siyah kahküllerinin altından bana bakan kahverengi gözleriyle karşılaşınca içimin ürperdiğini hissettim.

"Bu oyunun başlangıcını herkes biliyor Küçük Erica. Sonunda ne olacağını da biliyorlar. Ancak bu sonu belirleyecek olan kişi sensin. Bu oyunun tarihi de sensin."

***

Merhaba! Yeni bölümü biran önce yazmak istedim. Ayrıca...

Diğer kitapta bir duyuru yaptım. Görmeyenler için bir de burada yazıyorum.

______________________________________

Bana çok kişisel bilgilere girmeden(ad, soyad, okuduğum okul vs.) soru soracaksınız bende bunları Bir Vampirden Hamileyim'de bir bölümde cevaplayacağım.
______________________________________

1)İzabella'nın bedeninin ele geçirilmesi, mezarlığa gitmesi ve büyü yapması ne anlama geliyor?

2) İzabella'nın mezarlıkta gördüğü rüya gibi şey ne anlama geliyor?

3)Bölüm nasıldı?

Seviliyorsunuz❤

İnstagram:

bir_vampirden_hamileyim

Ölümsüz | Karanlık RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin