Üzerimdeki o ağır yorgunluğa rağmen gözlerimi hızla açtım. Doğrulurken karşımda oturarak telefonuyla konuşan Amy'ye baktım. Gözlerini etrafta gezdiriyor ve karşısındaki kişiyle konuşuyordu.
Sahi ben buraya nasıl gelmiştim? O ne ara gelmişti?
"Aidan! Benim biricik arkadaşım nasılsın?" dediği zaman ağzım şaşkınlıktan aralandı. Neden bahsediyordu bu?
"Sormadın ama ben yine de söyleyeyim. İzabella benim yanımda, gerçekleri biliyor ve güvende. Yani mükemmelim. Ve ben mükemmel hissedince nasıl olurum?" dedi, birkaç saniyeden sonra yeniden konuştu.
"Yanlış tahmin. Sakin değil tehlikeli olacaktı. Bu Nina sandığımdan aptal çıktı. Sarışınların aptal olduğuna inanmıyorduk. Demek ki bu konu beni kapsamıyormuş." dediği zaman ona dinlemeye devam ettim.
"..."
"Üzgünüm Aidan. Yerimizi söyleyemeyeceğim. Aslına bakarsan üzgün olduğum da pek söylenemez."
"..."
"Ben en azından onun gerçek annesini öldürüp katiline anne dedirtmiyorum. Aramızdaki en büyük fark cinsiyetimiz dışında bu." dedi soğuk bir gülümseme eşliğinde.
"..."
"Evet Aidan. Bende birkaç kez Erica'yı öldürmeye çalıştım. Kabul ediyorum. Ama o zaman biz düşmandık. Sırtından bıçaklamadım. Sonradan dostum olunca ise asla ve asla böyle bir şeye kalkışmadım. Aramızdaki bir diğer fark bu. Ben düşmanlığımı belli edip kazanırken, sen sırtından bıçaklayarak kaybediyorsun."
"..."
"Tamam, tamam. Yani İzabella'yı sana getirmezsem ya da yerimizi söylemezsem beni öldüreceksin ha?"
"..."
"Elbette, elbette. Hemen söylüyorum adresi. Kağıt kalem hazırla." dediği zaman gözlerimi kocaman açtım. Ne yapıyordu bu?
"..."
"Beyninin olmadığını biliyordum ama bu kadar belli edeceğin aklıma gelmemişti. Gerçekten ölümle mi korkutacaksın beni?" dediği zaman derin bir nefes aldım. Yalnızca babamla dalga geçmişti.
"..."
"Korkmadığım için planın pek aktif sayılmaz." dedi ve telefonu kapattı. Bir anda bana döndü ve konuştu. Bana hızlıca döndüğü için hafifçe sıçramıştım.
"Günaydın Küçük Kız." dediği zaman konuştum.
"Günaydın. Ama burası neresi? Beni nereden buldun?" dediğim zaman sözümü kesti. Benim soracak sorularım vardı ama!
"Yolda bana çarptın ve unutmanı anlıyorum. Adrian'la ilk çarpışmanda da böyle olmuştu, değil mi?" dediği zaman ona gözlerimi kocaman açarak baktım. Nereden biliyordu?
"Vampir olmak dışında özel gücüm yok, merak etme. Yalnızca Adrian anlattı." dediği zaman kocaman açtığım gözlerimi biraz kısarak normal hale getirdim.
"Anlıyorum." dediğim zaman konuştu.
"Kimden kaçıyordun?" dediği zaman birkaç saniye durmanın ardından konuşmaya başladım.
"En son bana 'sevgilim' deyip duran bir adamdan kaçıyordum. Koşmaya başladım ve..." dedim, gerisini hatırlamadığımı fark edince yarım kalan sözümü devam ettirdim. "Hatırlamıyorum."
Büyük ihtimalle hatırlamadığım o kısımda Amy'nin dediği gibi ona çarpmıştım.
"Pekala, şu günlüklerden bahset." dediği zaman gözlerimi kocaman açtım. Artık neredeyse emindim süper güçleri olduğuna. Ama o beni yanıltacak bir yanıt verdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz | Karanlık Ruh
VampireGeceden nefret etmemin sebebi buydu belki. Kabuslar... Uykularımı işgal eden, bir zehir gibi acı çektiren kabuslardı. Gecenin siyahlığına olan aşkımı engelleyen de buydu. Gündüzün maviliğine olan aşkımı alevlendiren de buydu. Kabuslar hayatımı ele g...