|11.Bölüm|

10.9K 743 289
                                    

"Hatırlamıyorum." dedi babam. Neden bayıldığını hatırlamıyordu. Annemin de ondan bir farkı olduğu söylenemezdi.

Onlara aklımdaki soruları soracaktım.

"Bende hatırlamıyorum." dedi annem.
Onlarla göz göze gelmemeye çalışıyordum. Çünkü bunlar benim suçumdu. Bedenimin kontrolünü yitirmeseydim bunlar olmayacaktı.

"İyi misiniz?" dedim bakışlarımı ikisi arasında dolaştırırken.

"İyiyiz tatlım," dedi annem yüzündeki gülümsemeyle. "Yalnızca biraz başım ağrıyor." dediğinde anladığımı belirten bir şekilde başımı salladım.

"Sor." dedi babam. Kaşlarımı çatarak ona baktığım zaman güldü ve konuştu.

"Kyra, aklına takılan bir şey olduğunun farkındayım. Sorabilirsin." dediği zaman soru benden habersiz ağzımdan çıkmıştı. Sanki bedenimi ele geçiren kişi bu defa soracağım soruları kendisi belirliyor gibiydi.

"Erica ile aranda ne var?" dediğim zaman kaşlarını çattı. Bir dakika! Ben bunu sormayacaktım. Ben 'o kim?' diyecektim. Kontrolümü mü kaybediyordum yeniden?

"Bak Kyra bu konuları sana ilerde anlatacağım. Ama lütfen şimdi bunları kafana takma." dediği zaman derin derin nefes almaya başladım. Sanki kontrol bir bana geçiyor bir gidiyordu. Derin nefes aldıkça güçlendiğini kontrolün yeniden bana geçtiğini hissediyordum.

"Anlat." dediğimde babam tam olumsuz cevap vereceği sırada annem konuşmaya başladı.

"Babanın eski sevgilisi, doğumda öldü." dediği zaman ağzım aralanmıştı. Babam çok üzülmüş müydü? Nasıl toparlanmıştı?

"Bebek?" dediğimde annem gözlerini kaçırdı ve konuştu.

"Öldü."

Değişen ses tonu ve gözlerini kaçırması yalan söylediğini işaret ediyordu.

"Pekala." dedim. Belki onların dediğine inandığımı ve bu işin peşini bıraktığımı düşünürlerse araştırmamı daha iyi yapardım. Anne ve babamın gözlerindeki şaşkınlık kendini belli ediyordu. İkisinin ağzından aynı anda dökülen kelime neredeyse gülmeyi sağlayacaktı.

"Ne?"

"İyi geceler. Ben yatmaya gidiyorum." dedim ve her zaman yaptığım gibi ikisinin de yanağına öpücük kondurup odama çıktım.

Odama geçince üzerime mavi pijamalarımı giydim. Yanıma getirip yatağıma attığım telefonumu aldım ve John'dan mesaj gelip gelmediğine baktım. '2 cevapsız arama' yazısını görünce heyecanla açtım. Önce aramalara bakınca gördüğüm şey yüzünden kaşlarımı çattım. 'Bilinmeyen Numara'

Kim olabilirdi ki? Bunu düşünmeyi sonraya erteledim ve odamda bulunan banyoya ilerledim. Dişlerimi fırçalamam gerekiyordu.

Banyoya girince aynanın önüne bırakılmış bir kağıt gördüm. "Ne?" diye fısıldadım gördüğüm şeyin şaşkınlığını halen yaşarken.

Buruşmuş, hafif kanlı kağıdı elime aldım ve okumaya başladım.

Merak ettiğin şeyler ya aslında bildiklerinse? Peki aslında her şeyi bilip hiçbir şey hatırlamıyorsan? Aklında dolanan ve beynini kemiren o düşünceleri az çok tahmin edebiliyorum küçük kız. Biraz geçmişini araştırmaya ne dersin?

Doğum günün: 8 Ağustos 2001

Erica Miller Ölüm Günü: 8 Ağustos 2001

Umarım aydınlatmışımdır...

-Bilinmeyen Numara

Elimdeki kağıdı tutarken ellerim titrediği için elimde duran kağıt neredeyse yerle buluşacaktı.

O kadın benim doğum günümde mi ölmüştü? Bu ne anlama geliyordu? Mezarlıkta gördüğüm zaman buna pek dikkat etmemiştim. Ama şimdi...
Tüm gerçekler beni bir köşeye sıkıştırmış üstüme üstüme geliyordu.
Benim geçmişim neydi? Onun geçmişi neydi? Hatırladıklarım nelerdi? Hatırlamadıklarım nelerdi? Bildiklerim ve gerçekler nelerdi?

Hızla yatağımın altından günlüğümü çıkardım. Kendimi zorla çalışmama masama götürdüm ve bir tane kalem alarak yatağıma geri geldim. Günlüğümün en son sayfasını açmamın ardından hızla bugünün tarihini atarak yazmaya başlamıştım.

'Sevgili günlük;

Artık dayanamıyorum. Bugün öğrendiğim gerçekler, daha doğrusu detaylarına dikkat etmediğim bilgileri bir anda öğrenmemle neler hissettiğimi tahmin bile edemezsin.

Erica Miller kim? Neden benim doğduğum gün öldü? Hiçbirinin cevabını bilmiyorum. Bilmek istediğimden emin değilim gerçi...

Gördüğüm kabuslar ise her geçen gün daha can alıcı bir hale geliyor. O kadar gerçekçi ki. Tracy ile konuştuğum zaman bunların gerçek bir olayı yansıttığını söyledi. Ve ben rüyamda gördüğüm sarışın kızı iki kez gerçek hayatta gördüm. Artık bildiklerimin yanlış çıkmasından bıktım. Ve biliyor musun, yaşamaktan da bıktım.

Yaşadığım olayın şoku yüzünden normalde daha uzun yazdığım günlüğümü kısa kestim ve kalemle birlikte yatağımın altına yerleştirdim.

"Neler oluyor böyle?" dedim ve bedenim artık hissettiğim duyguların ağırlığı yüzünden titrerken elimde duran kağıtla birlikte yorganıma sımsıkı sarıldım ve uyumaya çalıştım.

*

"Ben kimim biliyor musun?" diyerek karşımda beliren mavi gözlü kadına korkuyla baktım. Benim gözlerimdeki korku onu üzmüş, rahatsız etmişe benziyordu. "Ben Erica Miller." dediği zaman ağzım aralandı. O...

"Erica..." diye fısıldadım. Mavi gözleri o kadar çok duygu barındırıyordu ki, bunu anlatmaya kelimeler yetmezdi.

"Benim ruhumu çağırabilirsin. En azından bedenim ile ruhumu buluşturmama yardım edebilirsin." dediği zaman kaşlarımı çattım.

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Rüyalar, hatırlaman, anlatmam için çok kısa. Büyü yap ve ruhumu çağır. Büyücülük senin kanında var."

***

Yeni bölüm geldi! İçimde acayip bir istek var bölüm yazmak için. Bu akşam bir bölüm daha gelebilir yani dmjcdjjx

Neyse...

Vampir içinde 11. Olduk! Teşekkür ederim💕

1) Erica rüyada neyden bahsediyor?

2) Bilinmeyen Numara... Kağıda bile bunu yazacak kadar bilinmeyen biri cjkckdkx Peki bu not hakkında düşünceleriniz neler?

3) Bölüm nasıldı?

4) İzabella Kyra ile ilgili düşüncelerinizi?

Seviliyorsunuz💕

👉Benim İnstagram Hesabım;

gizli_yazar01

👉Kitabın İnstagram Hesabı;

bir_vampirden_hamileyim

Ölümsüz | Karanlık RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin