|27.Bölüm|

8.3K 596 26
                                    


Çünkü sen farklısın İzabella. Çünkü güçlüsün. Acıların hissedilmek için olduğunu, seni daha da güçlendireceğini unutma Prensesim.

Zihnime fısıldanan farklı bir sesle tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Bu sesi daha önce duymuştum. Hem de birçok kez. Bu sesi tekrar duyduğum zaman hatırlamıştım çoğu kez duyduğumu. Zihnimin tozlu rafları arasında kaybolmuş bir kitabın arasına saklanmış gibiydi. Sanki hatırlamamam için o rafın önüne bir duvar örülmüş gibiydi.

Bu ses çok tanıdıktı. Bu ses anneme aitti.

***

Gözlerim kararırken elimi yatağın yumuşak yorganına bastırdım. Uzaktan gelen ses kulağıma ulaşırken bunun sahibinin Kylie olduğunu anlamıştım.

"İyi misin?"

Gözlerimi sımsıkı kapattığım anda gelen karanlıkla kapalı gözlerimin arkasındaki karanlık birbirine karışmıştı.

Karanlık, beni kara delik misali içine çekerken gözlerimi açmak giderek zorlanıyordu.

Sanki burada, dünyada, olmam bir hataymış gibi hissediyor, karanlığın beni içine çekişine karşı koyamıyordum.

Bedenimde hissettiğim acı, birkaç saniye sonra azalırken bedenim ufak bir kuş kadar hafiflemişti.

Kendimi dünyadan soyutlanmış, başka bir boyutta gibi hissediyordum.

Bu his...

Daha önce hiç tatmadığım bir histi.

Göz kapaklarımın üzerindeki ağırlık hafiflerken gözlerimi araladım.

Gözlerim etrafı tararken etrafın bembeyaz olduğunu fark etmem kendimi hastanede hissetmeme yol açtı. Burası hastane kadar beyaz değildi. Daha beyazdı.

Sonsuz bir beyazlık...

"İzabella?"

İsmimi bir melodi gibi söyleyen, hoş bir ses kulağımı doldurunca sesin sahibine bakma isteğiyle doldum. Derin bir nefes ciğerlerime firar ederken yavaşça arkamı döndüm.

Tüm bu beyazlığa uyum sağlamak istercesine dantel detayları olan beyaz bir elbise giymiş, kahverengi dalgalı saçları ise göğsünün birkaç parmak altına gelen bir kadın görmeyi beklemiyordum.

Ağzım, karşımda görmeyi beklemediğim kişi yüzünden aralanırken midemde oluşan kasılma ise bunu beni ne kadar heyecanlandırdığını gösteriyordu.

"Anne?" diye fısıldadım. Sanki bu kelime benden habersiz dudaklarım arasından firar etmişti.

Yüzünde ufak bir gülümseme yer edinirken gözlerini gözlerime dikmiş özlemle bakıyordu.

"Sen çok büyümüşsün." dedi, sanki bu cümle ona acı veriyordu. "Ben nasıl buradayım?" dedim anlamazca.

"Büyü..." diye mırıldandı. Aniden bakışlarını bana çevirdi. "Olamaz, bağlantı zayıflıyor."

Kaslarım çatılırken birkaç adımda hızla yanıma geldi. Soğuk elleri, ellerimi kavradı. Gözleri gözlerimi bir kurşun gibi delip geçerken konuştu.

"Büyüyü yapanları öldürmen gerekli."

Bahsettiği şeyi anlayamadığım için garip bir bakış atarken sanki soracağım soruyu anlamış gibi konuştu.

"Senin düşmanlarını canlandıran büyücüyü öldürmelisin." dedi, konuşmama izin vermeden devam etti.

"Yanıma gelmelisin İzabella. O burada." dediğinde gözlerim kocaman açılmıştı. Ölüm mü? Benim ölmemi mi istiyordu yani?

"Ö-ölecek miyim?" dediğim zaman başını onaylamazca salladı.

"Hayır İzabella, ölmeyeceksin. Sen ölümsüzsün. Karanlık Ruh'un ölümsüz bedenisin." dedi, derin bir nefes aldı ve devam etti.

"Yalnızca uyuyacaksın. Ölüm Uykusu büyüsünün yapılması lazım. Geri döndürülebilir bir ölüm büyüsü."

Ölmek...

Daha önce bu düşünce hiç aklıma gelmemişti. Ölümün nasıl olacağı, ölümümün nasıl olacağı... Bunlar daha önce düşünmediğim şeylerdi. Ne zaman konusu açılsa babam konuyu değiştirirdi.

Şimdi bunu yaşamam gerekiyordu. Peşimde dolanıp duran, dünyayı ele geçirebilecek kadar güçlü bu büyücülerin bizi rahat bırakması için annemin yanına gitmem ve onların işini bitirmem gerekiyordu.

Her ne kadar basit bir seçim gibi dursa bile ben Ölüm Uykusundayken bedenim ele geçirilip sonsuzluk kadar uzun bir süre bu uykuda bulunabilirdim.

"Bilemiyorum." diye mırıldandım.

"Bağlantı giderek zayıflıyor. Karar verdiğin zaman benimle iletişime geç. Nasıl yapacağını biliyorsun." dedi.

Elleri, ellerimi bırakınca tüm bu beyazlığı, korkunç karanlık kapladı...

***

Merhaba!

Öncelikle kısa bir bölüm oldu. Bunun için özür dilerim.
Bölüm yazmayalı 2 hafta oldu neredeyse. Bu gecikme için üzgünüm. Beni anlamanızı umuyorum. Önümde tarihini bile bilmediğim bir sınav var. Kendime zaman ayırmada bile zorlanıyorum.

1) Bölüm nasıldı?

2) Erica'nın yaptığı konuşma ile ilgili neler düşünüyorsunuz?

👉İnstagram hesabım:

gizli_yazar01

👉Kitabın İnstagram Hesabı:

bir_vampirden_hamileyim

Seviliyorsunuz💙

 

Ölümsüz | Karanlık RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin