|41.Bölüm|

7K 458 157
                                    

Annemin duymayacağından emin olmak amacıyla balkon kapısını kapattım.

Adrian'a dönünce banaa kaşlarını çatarak baktığını fark ettim.

Yanındaki sandalyeye oturdum.

"Babam Nina'yla tanıştığından beri büyü altındaymış."

Kaşları hayretle yukarı kalktı.

Ben de şaşırmıştım. Hatta içimde bir umut yeşermişti acaba aile olabilir miyiz diye. Ama olamazdık. Bunu birkaç saat önce babama da söylemiştim.

Nina hamileydi, doğuma çok az bir süre kalmıştı.

Nina'dan nefret ediyordum. Bebeğe karşı da içimde bir nefret vardı. Çünkü o bebek engeldi. Aşmamız gereken fakat aşacak kadar cani olmadığımız bir engel.

Ben annem olmadan büyümüştüm. Annem sandığım kişiyle büyümüştüm.

Ona olmamalıydı. Ona bu yapılmamalıydı.

Babamdan öğrendiğim kadarıyla kızdı. Ben yaşadıklarımdan şikayetçiyken nasıl aynısını başka birine, üvey kardeşime, yaşayabilirdim?

"Büyü mü?"

Onu başımı sallayarak cevapladım.

"Evet, büyü. Annem geri dönünce büyü işlevini yitirmiş."

"Ama sen babanı affedemedin?"

Dudaklarımda bir tebessüm oluştu. Beni iyi tanıyordu.

Babamı affetmekle affedememek arasında kalmıştım. Babama yapılan büyü bize pahalıya patlamıştı. İşin içinde bir bebek vardı.

16 yıl boyunca ne kadar yalan yaşadıysam babam da o kadar yalan yaşamıştı.

Ve sanırım annem Josh'dan hoşlanıyordu. Çünkü ikisi sürekli yan yanaydı.

"Annen ne düşünüyor?"

"Anneme söylemedim. Bilmesini istemiyorum. Belki de biliyordur. Fakat o Josh'tan hoşlanıyor."

"Evet, ikisi de aptal liseli aşık gibi."

Bu dediğine kahkaha attım. Josh'u ve annemi lise sıralarında hayal etmiştim istemsizce. Öğretmenden gizli gizli mesajlaşmalar, birbirine kağıt atmalar...

"Okula gitmiyoruz." diye mırıldandım yüzümü buruşturarak. Evet okula meraklı biri değildim. Ama yine de bu fazla dikkat çekmiş olmalıydı.

"Şu şartlar altında gidemeyeceğiz."

Safkanlar Birliği denen saçma sapan şey yüzündendi.

Safkanlar Birliği neydi? Savaşta mıydık? Sanırım.

Öldürülmek için bir hedef haline gelmiştim. Tek hedef ben değildim, Madison da benimleydi.

Gücün insana düşman getirmesinden nefret ediyordum. Güç lanetliydi. Etrafındaki bütün belaların sebebi güçtü.

Telefonumun titremesiyle cebimden çıkardım.

Ekranda yabancı bir numara belirince açtım.

"Evet?"

"Izabella Nina doğuruyor."

Babamın telaşlı sesi kulağımda yankılanırken gözlerim istemsizce kocaman açılmıştı.

"Ne? Tamam, hemen geliyorum."

Telefonu kapattıktan sonra başımı aşağı uzattım. Oturduğumuz villanın 2. Katındaydık.

Ölümsüz | Karanlık RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin