Multimedya: Sevdiğim bir şarkı o yüzden ekledim. (Reyhan Karaca-Sevdik Sevdalandık)
-İzabella Kyra Hillİyi okumalar💕
"Bak İzabella, sana bunu söylemeyi çok isterdim inan bana." dedi gözüne dolan yaşlarla. "Ancak bunu senin keşfetmen lazım sadece oğlumu söyleyeceğim. Amy Bell'i bul. O oğlumu saklıyor." dediği zaman kaşlarımı çattım.
"Amy Bell?" dediğim zaman onu tarif etmeye başladı.
"Sarışın, kahverengi gözlü bir kız." dedi.
"Babamla aranda ne ilişkisi var?" dediğim zaman birkaç saniye durdu. Ardından hıçkırarak ağlamaya başladı. Bu, kalbimin bir el tarafından sıkılması gibi bir şeydi.
"Pekala, George'u nereden tanıyorsun?" dediğim zaman bakışlarını yere çevirdi. "O benim dostum." dediği zaman bu cevap beni tatmin etmemiş gibi baktım.
"Oğlumu bul İzabella. Ve onu asla bırakma." dedi. Ardından çekiliyormuş hissiyatı tüm bedenine yayılırken bir anda o acı tekrar bedenimi sardı.
Gözlerimi hızla açınca annemin benim saçımı okşadığını gördüm. Bana dokunduğu için büyü bozulmuştu. Her ne kadar sinirlensem bile belli etmedim.
"Üzgünüm Kyra, uyandırdım." dedi telaşla.
"Önemli değil anne." dedim, huysuzca.
"Ben gideyim." dediği zaman hızla konuştum. "Bekle, ben de geleceğim." dedim. O bana şaşkın bakışlarını yollarken ben ise çoktan odamın kapısından çıkmıştım.
Karnım acımıştı, ihtiyacım olmadığı sürece pek kan içmezdim. Ve şimdi ise yarın insanların boynuna dişlerimi geçirememem için şimdi beslenmeliydim.
Salonda oturan babama bakmadan mutfağa yöneldim. Dolapta normal kahvaltılıkların arkasından bir paket kan aldım ve küçük masanın yanındaki sandalyeye yerleştim.
Neredeyse birkaç gün hatta bir iki hafta öncesinde ailemle aram mükemmeldi. Şimdiyse...
Vampir olmama rağmen ailem sayesinde daima mutlu olacağımı düşünürdüm. Ama onlardan gerçekleri bana söyleyecek kadar cesaretli değildi. Bunu anlıyordum.
Onlar, temeli yalanlarla döşenmiş bir aile kurmayı isteyecek kadar korkaktı.
Gerçekler insanın canını acıtırdı. Ama acıya dayanıklı olmayı sağlayan gerçekler değil miydi?Keşke, kardeşim de burada olsaydı, diye düşündüm istemsizce. Bu belki annemi üzerdi. Ama ben ve babam gerçekten mutlu olurduk. En azından kardeşim mutlu olurdu.
"Kyra?" diye gelen sesle kafamı kaldırdım. Gelen kişi babamdı. Hani bana yalan söyleyen
"Ne var?" dedim ters bir şekilde. Karşımdaki sandalyeye oturdu. Ve kahverengi gözlerini bana çevirdi. Gözlerinin hangi duyguyu barındırdığını çözemiyordum. Özlem, üzüntü, yenilmişlik?
"Oğlumun olduğunu bilmiyordum." dediği zaman ona kaşlarımı çatarak baktım.
"Ha?" dediğim zaman bana baktı, buruk bir gülümsemeyle bana baktı.
"Oğlumun olduğunu bilmiyordum. Benden saklamışlar." dediği zaman konuşarak olayı biraz daha karıştırmak yerine sustum. Çünkü babamlayken artık 'ne yalan söyleyecek?' diye düşünmekten gerçekleri es geçiyordum.
Paketin bitmesiyle birlikte onu çöpe attım ve mutfağın kapısına yöneldim. O sırada babamın acı dolu sesini duydum.
"Yapma İzabella Kyra. Yapma... Sen böyle soğuk oldukça canım nasıl acıyor, görmüyor musun?" dediği zaman bir an ona dönüp hızla kollarımı boynuna dolayacak gibi olsam bile beynimin verdiği emirle mutfaktan çıktım ve odama yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz | Karanlık Ruh
VampireGeceden nefret etmemin sebebi buydu belki. Kabuslar... Uykularımı işgal eden, bir zehir gibi acı çektiren kabuslardı. Gecenin siyahlığına olan aşkımı engelleyen de buydu. Gündüzün maviliğine olan aşkımı alevlendiren de buydu. Kabuslar hayatımı ele g...