İyi okumalar.*
"Söylesene ne işin var senin burda?" arkasında duran kahverengi saçlı kızdan bakışlarımı çektim. "İşim vardı." dedim. "Yalan söyleme bana." dediğinde hem suçlu hem güçlü pozisyonumu alarak kaşlarımı çattım. "Ne ima ediyorsun! Seni mi takip ettim?!"
Aynen öyle yaptım Alper oğlan.
"Ben öyle demedim." dedi. "Ne yani sana mı şey yaptım! Şey miyim ben! Şey mi yapacağım!"
"Hay şeyine başlayayım." dediğinde sustum. Arkasında ki kıza bakıp "Buraya gel." dedi. Çok sinirliydi ama bana değil de kıza gibiydi. Yeşil gözlü, esmer uzun boylu bir kızdı. Balık etliydi. Giydiği kısa etek onda güzel durmuştu ama dudağında ki kırmızı ruj için aynısını söyleyemezdim. İtici göstermişti.
"Selin. Sana kaç kez daha söyleyeceğim başını belaya sokma diye." kollarımı göğsümde birleştirdim. Şuan iki sevgilinin arasında ki çocuk gibiydim. Param olsa beş dakika durmazdım da beş kuruş para da yoktu. Babamdan aldığım harçlıktan olmuştum. Yetmezmiş gibi az daha dayak yiyordum. Sahneden düşmüştüm. Alper tutmuştu ama ona da rezil olmuştum bu sayede.
"Ben ne yapayım? Nerden bileyim sadece şarkı söylüyordum. Kızıp durma." kızın gözleri dolunca Alper elini omzuna koydu. "Neyse olan oldu artık. O kadar bağırmak istemedim tamam." dedi. Kız ona gülümsediğinde tırnaklarım avuç içimle iletişime geçmeye başladı. Boğazımı temizlediğimde Alper bana bakıp kızı gösterdi. "Selin." dedi. Selin denen kız bana elini uzattığında elini tutmayıp başka tarafa baktım.
"Oda Alya. Kendisi biraz,"
"Ne ben biraz ya!" diye çemkirdim. "Ay tamam bu o kız." dediğinde Selin ona kaşlarımı çatarak baktım. "Hangi kız?" Alper araya girip durdurduğu taksinin kapısını açtı. Selin 'i bindirdi. Selin camı açıp "Teyzeme selamlar." dediğinde ben de kayış koptu.
Kaskatı kaldım.
"Alya." dedi Alper. "Kuzenin mi?" dedim. Kafa salladı. "Evet de, sana ne oldu?"
Kedi oğlan doğurdu diye bir şey hafızamı yokladı ama hemen kış kışladım. "Şey oldu. Şey."
"Tamam şey oldu." dedi. "Ha işte ondan." dediğimde güldü. "Hadi yürü durağa."
"Kuzene taksi bize otobüs oh ne ala memleket." dedim alayla. "Milletvekili çocuğu değiliz kızım. Benim babam memur. Ne öyle her yere taksi, Allah'a şükür merkez kartımız var."
( Merkez kartı ben uydurdum. Var mı bilmiyorum. İstanbul kart vb. Olur ya. Otobüse binerken."
" Doğru bende son parayı taksiye vermiştim." durup güldü. "Ha bana muhtaçın sen şuan." yanına geldiğimde kolunu omzuma atıp, "Tüh." dedi. Birlikte durağa yürüdük.
"Çok yavaşsın çok."
"Senden daha hızlıyım ben." dedim. İyi koşardım. "Evet Alya Adriana Lima Türk'müş. Hatta Trump bunun babasıymış." gözlerimi devirdim.
"İddiaya var mısın?" güldü. "Varım."
"Kazanırsam makyaj yaparsın." dediğimde kaşlarını çattı. "Yok artık."
"Kork tamam."
"Peki peki. Ben kazanırsam sen de, neyse onu o zaman düşünürüm."
"Tamam." serçe parmağını uzattı. Kendi serçe parmağımı kaldırıp onunkini tuttum. "Giriştik."
( şunu görünce bırakayım dedim)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazıyor... (Depresif Kız)
Short Story11-B grubuna eklendiniz. +9054: Alya gruptan çıkma. Önemli bir konu var. Siz : Özelden yaz. Gruptan ayrıldınız. +9054 yazıyor... +9054: Sen voleybol takımında bu sene kaptansın. O gruba yeni antrenörü aldık. O yüzden çıkma. Siz : Gerekli mi? ...