Hi guys!Multi= ben
Okuduğunuz saati merak ettim. Buraya bırakır mısınız onu da (: uyumaya gideyim bende:D
*
"Hadi bakalım toparlan." Öksürerek yutkundum ve yavaşça ayağa kalktım. Öylesine yorgundum ki. Bacaklarım artık beni taşımak istemezcesine kalkmak istemezken elimi duvara koyarak dengede kalmaya çalıştım. Sabahtan beri seçmeler için yapmadığımız şey kalmamıştı. Vücudum öylesine yorgundu ki bu yorgunluğu nasıl atacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu. Birçok alanda bir grup tarafından izlenilmiş ve puan almıştık. Gevşeyen saç tokam yere düştüğünde eğilip onu bileğime geçirdim. Yorgunca Agustin'in durduğu kürsünün önünde duran kızların yanına geldim. "Kaptanlığı kazananı bir saat sonra duyuracağız. Bir saatlik mola da ne yapıyorsanız yapın." Arkasını dönmesiyle kendimi yere bırakıp yattım.
Tavana öylece bakarken başımda dikilen kahverengi gözlere baktım. Sophie ne istiyordu benden? "Ne istiyorsun?" Dediğimde ellerini beline koydu. Bizim mahalledeki teyzeleri hatırladım. Eski markete eşofmanla gittiğim günleri...
"Konuşalım mı?"
"Hayır." Diyerek gözlerimi kapattım. "Alper hakkında." Dediğinde gözlerimi açıp etrafa baktım. Niye herkesin içinde böyle rahatça söylüyordu ki? Salak mıydı? Salaktı. "Git başımdan." Dediğimde eğilip "Alper Yücegönül hakkında!" Diye bağırdığında gözlerimi açtım. Bize bakan meraklı gözlerle sinirim katlanırken doğruldum. Kollarını göğsünde bağlamış bana zafer kazanmış bir edayla bakıyordu. Birlikte çıkışa yürüyüp bahçeye çıktığımızda kollarımı göğsümde birleştirdim. Çıkmadan önce aldığım kapüşonluyu üzerime geçirip ne var dercesine suratına baktım.
"Benim Alper'e karşı hislerim olduğunu biliyorsun değil mi?" Dediğinde içimdeki öfkeyi bastırarak ve onun suratına vurma isteğimi geriye iterek "Sophie." Diyerek ona doğru bir adım attım. "Sen anlamıyor musun ?" Dediğimde kaşlarını çattı. "Sen benim umrumda bile değilsin." Diyerek geri çekildiğimde bana öfkeyle baktı. "Yalan söylüyorsun." Dediğinde omuz silktim.
"Ne düşündüğünden bana ne?"
"Çıldıracağım!" Diyerek bağırdığında bu halini buzlu limonatayla izlemek istedim. Çok harika bir görüntüydü. "O zaman o gece neden yurda döndün? Sana ondan açıkça uzak dur demiştim."
"Sen buraya sporcu olmak için gelmedin mi? Niye bu tarz şeylerle uğraşıyorsun? Kariyerinle ilgilensene."
"Ben hayatım boyunca hep başarıdan yana koştum ve yanımda başarılı birini istiyorum. Bir yıl sonra bile açık değil mi? O en iyisi olacak." Dediğinde afalladım. "İstediğin sevgisi değil, başarısı. Nasıl bir kalbin var?" Dedim iğrenerek. Yüzümü buruşturdum. "Midemi bulandırıyorsun."
"Gecenin bir saati sevgilimle yurda gelerek sende benim midemi bulandırıyorsun." Ve bir buz kütlesi beynimin içinde çatırdadı, bir vazo yeri boylayıp paramparça oldu, kalbim büyük bir sarsıntıyla acıyla attı. Yumruklarımı sıkarak ama yüzümde tek mimik oynatmayarak ona baktım. Tepkilerimi izliyordu.
"Ne sen ne de Alper benim umrumda bile değilsiniz. Bunu o kafana sok." Diyerek omzuna çarpıp yanından geçtim. Gözlerim bize bakan karşı tarafta idman yapan Bryan'a çarpsa da hızlı içeri girdim. Titreyen avuçlarımı açtığımda avuç içlerim tırnak izlerimle doluydu.
"Alya!" Diyerek yanıma gelen Maggie ile ellerimi indirdim. "Ne yapıyorsun burada? Gel buraya yemek yiyeceğiz."
"İstemiyorum." Kolumu çekiştirdi. "Sırtıma bile alıp taşıyabilirim. Sen gelmezsen Amy tatlısını vermeyeceğini söyledi. Kolumu tutan elini ittim. "Sana istemiyorum dedim." Dediğimde yüzüme baktı. "İyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazıyor... (Depresif Kız)
Cerita Pendek11-B grubuna eklendiniz. +9054: Alya gruptan çıkma. Önemli bir konu var. Siz : Özelden yaz. Gruptan ayrıldınız. +9054 yazıyor... +9054: Sen voleybol takımında bu sene kaptansın. O gruba yeni antrenörü aldık. O yüzden çıkma. Siz : Gerekli mi? ...