Yazıyor... (Depresif Kız)

43 ¿

İyi okumalar.

*

"Tamam bırak şu kolumu." Alper kolumu bırakıp bana ters ters baktı.

"Kızım sen salak mısın?"

"Sen çok mu akıllısın? Ne açıklama yapacaktın çok merak ediyorum."

"Kimseye bir açıklama yapmak zorunda değilim." kafa salladım. "Doğru sana kimse birşey demezdi olan bana olurdu."

Derin bir nefes alıp saçlarını karıştırdı. "Yok. Ben sana ergen derken az diyormuşum." dediğinde gözlerimi devirdim. "Çok konuşma da karşıya geç."

Mert bizi gördüğünde Alper 'i bana sarkmakla suçlamış ve az kalsın kavgaya giriyorlardı. Beni arkasına alıp ondan uzak dur demesi ise Alper' in onun üstüne atlama sebebi olmuştu. Olayı çok yanlış yerden anlayan Mert 'i gönderene kadar kırk takla atmış öyle ya da böyle olayı atlatmıştık. Şimdi otobüs durağı arıyorduk çünkü Alper motorunun anahtarlarını kaybetmişti.

"Yoruldum." dedim. Alper nefeslenip "Az kaldı şurda durak." dedi. Oflaya puflaya az kalan yolu da yürüdük. Otobüs beklerken durakta duran yaşlı adam Alper 'e bakıp, "Genç adam." dedi. Alper yaşlı adamın yanına oturdu. "Hayrola kutlama mı vardı?" dedi beni gösterip. Alper güldü. "Bu cadının başarılarını kutluyoruz."

"Cadı mı? Sen nesin? Kötü kral? Peh. Gargamel." yaşlı amca güldü. "Yıl dönümü mü?"

"Yok be amca." dedim yanına oturarak. "Bununla ömür mü geçer?" diye ekledim. Çokta güzel geçerdi. "Geçmez mi kızım niye ki? Yakışıklı oğlan."

"Huyunu bana sor." dediğimde Alper güldü. "Neyimi gördün şimdi?" güldüm. İstemsiz sırıtmaya başladım. Alper bana bakmaya devam etti. Sonra mızıka sesi yükseldi. Yanımızda ki adam mızıka çalıyordu. Alper ayağa kalkıp elini uzattı. Eline bakıp ona baktım. "Bir dans etsek ya?" güldüm. Elini tutup kalktım. Direk ışığının aydınlattığı çokta insanın geçmediği kaldırımda elimin tekini omzuna koydum. Diğerini de o tuttu. Hızlı bir şekilde dans etmeye başladığımızda oda bende gülüyorduk.

Etrafımda çevirip uzaklaştırıp koluma doğru dönmemi sağladı. Belime kolunu sarıp aşağıya doğru eğip geri aynı hizaya getirdi.

Gözlerime bakarken "Alya." dedi.

"Ne?" dedim. Ve ortamın içine ederim.
"Benimle niye ömür geçmesin?" dedi. Sonra yanıt vermeme izin vermeden tekrar döndürdü. Mızıka sesi durduğunda etrafa baktım. Etrafımda birkaç insan vardı. Bazıları bizim gibi dans ediyordu. Bazıları da bizi daire içine almıştı. Bazıları da video alıyordu.

Mızıka çalan adama baktım. Bize bakıp güldü. Alper elimi tutarak adamın yanına gitti. Yine durağa oturduk. Alper adamın kulağına eğilip bir şeyler söylerken kaşlarımı çattım. "Ne söyledi." dediğimde yaşlı amca dudaklarına fermuar çekti. Gazeteye sardığı bira şişesini ağzına götürüp bir yudum aldı. Ayağa sarsak bir şekilde kalktı.

"Geceler iyi oldu gençler." dediğinde aklıma hep Alper 'in güzel bir şey yaptıktan sonra dediğim cümle geldi.

İyi oldu geceler.

Otobüs durakta durduğunda birlikte otobüse bindik. Saat baya geç olmuştu. Annem çok kızacaktı ama yapacak bir şey yoktu. "Düğüne de gidemedin. Tüh." dedim. Omuz silkip telefonunu çıkardı.

Kamerasını açıp ikimize tuttu. "Anı." dedikten sonra resmimizi çekti.

Dışarıya bakarken yağmur çiselediğini fark ettim. Dizlerimi kendime çektim. Uykum gelirken gözlerimi zar zor açık tuttum. En sonunda bir şey yapamayıp kafamı bıraktım. Bir küçük ayrıntı. Alper 'in omzuna bıraktım. Oda biraz daha kayıp bana yer açtı. Gülümseyerek gözlerimi kapattım.