23 ¿

70.6K 5.4K 945
                                    





Hıçkırarak yüzümü yıkadım. Dört kutu içmeyecektim.

O son kutuyu hele açarken bile bir tuhaftım.

Ben o kola içince bile bir tuhaf olan insandım.

Aynada kendime bakıp gülümseyen dudaklarıma baktım.

Allah'ım çarpma ne olursun.

Kafamı iki yana sallayarak lavabodan çıktım. Üstümde kısa bir şort ve sıfır kollu bir tişört vardı. Maçın başlamasına on dakika kala sahaya girdim. Burnumu çekerek Gül hocanın yanına gittim. Bir kaç taktik verirken onu iyice dinledim.

Tamam siz yabancı değilsiniz dinlemedim.

Yerlerimizi alıp beklerken düdük çaldı. Karşı takım başladı.

Top filede asılı kaldığında tekrar denedi. Bu sefer az bir farkla geçtiğinde Dila topu kaldırdı. Smaç basıp sertçe karşıya gönderdiğim de ilk sayımızı almıştık.

İlk set bittikten sonra ikinci sette kafamı toparlamakta güçlük çekiyordum. İlk seti biz almıştık. Karşı takım da iyiydi ama biz daha enerjiktik.

Tamam kızlar yüzüme vurmayın şu içeceği.

"Son iki sayı kaldı Kaptan!" bağıran Gül hocaya baktım. Eliyle bana okey işareti yaptı. Maçı izleyen adamlara baktım. Yüzlerinde memnun bir ifade vardı. Topu elime alıp sektirdim.

Tribünde bir sürü insan vardı ama kimse destek olmuyordu bana. Bu tribünde ki herkes görecekti. Ben çok iyi bir voleybolcu olacaktım. Çok iyi yerlere gelecektim. Topu kaldırdım ve sertçe fileden geçirdim. Topu kimse karşılayamamıştı. Ortalık sessizleşirken top tekrar elimdeydi.

Yağmur bile destek olmuyordu şimdi.

Sinirle topu karşı tarafa gönderdim.

Kazandık.

Kızlar birbirlerine sarılırken sahadan çıkmak için arkamı döndüm. Gül hoca bana garip bakışlar atarken ona göz ucuyla bakarak sahadan çıktım. Midem bulamıyordu. İyi değildim.

"Hey hey şampiyon."

"Bana bulaşma yürü git." Alper kolumu tuttu. "İyi görünmüyorsun."

"Sanane hocam." kolumu çektim. Ağzıma kadar gelen safra tadıyla lavaboya koştum. İçeri girip kusmaya başladığımda kapattığım kapım açıldı.
"Ya git git." dedim Alper 'e. Dağılan saçlarımı tuttu. "Tamam kus." dedi. Sırf su kusuyordum. Bittiğinde doğrulmak için ellerimi fayansa koyduğumda Alper karnımdan kolunu geçirip beni kaldırdı. Suyu açıp yüzümü yıkadı. "Sarhoş olmak mı derdin enerji içeceği ile?" dediğini duydum. Aynada kendime bakmak istemiyordum. "Sanane be sanane." dedim boğazım acırken. Peçete alıp yüzümü sildi.

"Başıma belasın." dedi. "Kes be." dedim. "Aptal kavak." lavabodan çıktık. "Daha iyi misin?" dedi. "Evet." dedim karnımı tutarak. Aynadan gördüğüm kadarıyla gözlerim kan çanağı olmuştu. Yüzüm de kıpkırmızı.

"Seni eve götüreyim." ben bir şey demeden koluma girip çıkardı. Birlikte otobüs durağına geldiğimizde ona tip tip baktım. "Ne?" dedi.

Yok bir şey. İki kişiden aynı anda hoşlanan it.

"Ha sen üşüyorsun." üstünden kapşonlusunu çıkarıp bana giydirdi. Fermuarı da çektiğinde kalçamın altına kadar kapanmıştı. Şapkasını kafama çekti.

Otobüs geldiğinde elimden tutup otobüse çekti. Boş koltuğa ikimiz geçtiğimizde ellerim titriyordu. Çünkü çok, çok tatlıydı!

Ona bakmamaya özen gösterirken bana kulaklık uzattı. Teki ondaydı.

Alıp kulağıma taktım.

Bana baktı. Ona baktım. Emre Aydın.

Yanımdan geçip öyle gitme. İnsanlar gitti, yıllar, sen gitme.

Sen gitme.

Yanımda kalsın korktuklarım şehitler düşsün sen gitme.

Geçip gitme.

Sen gitme.

Kulaklığı çıkardım.

Anlam arama Nehir. Arama bir anlam.

Eve geldiğimizde benimle bize çıkıyordu.

Kapıyı çalıp beklerken annem kapıyı açtı. "Hoş geldiniz çocuklar."

Annem ve annemin günü.

İçerde ki kadın yığınını görünce odama doğru yönelecekken annem yakamdan tuttu. "Kız bu kimin?" Alper 'e baktım."Annemde Alper' e baktı."

"Üşümüştüm de." dedim. "Git üstünü değiştir buraya gel. Alper oğlum sende mutfağa geç ben ikinize tabak hazırlayıp getiriyorum. Hadi Alya." ayaklarımı yere vura vura odama gidip siyah eşofman altı onun üzerine de ince mor bir badi giydim. Odadan çıkacakken annem girdi.

"Bu ne hal?" dediğinde kendime baktım. "Düzgün bir şey giy, o gözlerin ve hırkanın hesabını sonra alacağım." kapıyı çekip giderken dolaba baktım. Annemin misafir geldiğinde giymem için ayırdığı elbisem vardı. Bordo elbiseyi giyip ayağıma terlik giydikten sonra saçlarımı örüp odamdan çıktım. Mutfağa girdiğimde Alper içtiği portakal suyunu püskürttü. Öksürmeye başlayınca "Helal helal." dedim. Gözlerini bendenr çekti. Havlu peçete ile püskürttüğü yeri silip karşısına oturdum.

"Önce şort şimdi elbise." dedi. "Alışkın değiliz Alya hanım." Kafamı he he dercesine salladım. "Aferin bak cici olmuşsun." annem yanağımı sulu sulu öptü. "Ya sorma cici cici."

Önümde mi tabaktan zar zor yerken annem içerden bizi yanlarına çağırdı.

"Bak şimdi kesin bizi yakıştırma gibi bir şey yaparlar. Aman deyim." diye Alper 'i uyardım. İçeri girdiğimde Alper kahverengi saçları olan annem yaşlarında güzel bir kadının yanına geçtim. Öhm Annemden güzel değil tabi ki.

Benim annem en güzeli. Dur bir sevesim geldi.

Annemin yanına oturup yanağını öptüm." Bal bal. " annem gülümsedi.

"Reyhan kızın da pek bir büyümüş." dedi bir kadın. "Öyle." dedi annem. "Hülya senin oğlun da MaşAllah." dedi aynı kadın. İkimize baktı. "Siz ne de yakışıyorsunuz. Yan yana durun bakayım."

"Anne!" dedim. Annem kadına bakıp "Alya daha küçük." dedi. Gözlüklü kadın Alper 'e baktı. "Benim de torunum var." dediğinde Hülya abla/teyze / herneyse "Alper' in başı bağlı." dedi. Alper annesine bakıp gülümsedi. Sonra annesi ile göz göze geldim.

Demek annene bile dedin pislik.

Ya yapmayın, bana dram yaşatmayın. Ben kendi halimde yeterince yaşıyorum.

Biz otururken bir sürü kısmet almış, numaralar cebimize sıkıştırılmıştı. Kadınların hepsi giderken annem ve Hülya abla / teyze / herneyse anneme yardım ediyordu. Bizde Alper 'le çöpleri götürüyorduk.

"Annene de dedin mi anne iki kişiyi seviyorum diye."

"Dedim o seçti." dediğinde ona tip tip baktım.

"Salak kavak." diye ağzımda geveleyip çöpü attım. Oda atıp benim elimden diğer çöpü alıp kendi elindeki ile birlikte atıp ellerini sirkeledi.

"Yurt dışı eğitimini kazandığına emin ol." dedi. Omuz silktim. "Gidecek misin?"

"Sen gitmeyecek misin?"

"Gideceğim."

"Bende gideceğim."

"Ben eve geçeyim."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz"

Yazıyor... (Depresif Kız) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin