46 SEZON FİNALİ ~¿

70.7K 4.9K 1.8K
                                    

İyi okumalar.


*

"Şuan bunu yaptığına inanmıyorum." Yağmur gözlerini devirerek askıları göz atmaya devam etti. "Mağazada biraz zor buluruz. İnternetten bakalım en iyisi." dedikten sonra yanımızda duran pufa oturdu. İnstagramdan çift tişörtlerine bakıyordu. Mücahit ve kendisi için...

Birde Mücahit 'in bugün doğum günü vardı. Şu birinci dönemin sonlarına yaklaştığımız dönemde buz gibi havada mağaza mağaza dolaşmamızın tek sebebi, onların sevgili olmaları ve bu hızlı başlayan ilişkilerinde gayet iyi olmalarıydı.

"Bu nasıl?" gözlerimi devirip arkamı döndüm. Bence saçma bir fikirdi. Askılara bakarken telefonumun zil sesini duydum.

~¿ arıyor..

"Alya nerdesin?"

"Ne oldu?" sesi tuhaf geliyordu. Yorgun gibi. "Konuşmamız gerek."

"Dönünce konuşuruz."

"Önemli konuşalım. Unutma tamam mı?"

"Kötü bir şey mi oldu?"

"Yüzyüzeyken konuşuruz."

"Ne fark eder?"

Telefondan ses gelmeyince indirip ekrana baktım. İçimde dolaşan kötü bir his vardı. Sanki kötü bir şey olacak gibi bir his. Yağmur 'a baktım. "Hadi çıkalım. Eve gitmek istiyorum."

"Ama çift tişörtü?"

"Zaten hediyeni aldın yağmur." omuzları düşerek ayağa kalktı. "Acındırma olayını yemediğimi biliyorsun." dediğimde yüzünü buruşturdu. "Aman iyi be!"

Alışveriş merkezinden çıktıktan yirmi dakika sonra eve geldik. Bizde hazırlanıp öyle gidecektik. Bu sıkıntı neden geçmezdi. Neden böylesine bunalım içinde gibi hissederdim ki ben?

Yağmur üstünü giyinmeye başladığında annemin yanına gittim. Mutfaktaydı ve kulağında telefonu vardı. "Bunu Alya 'ya söylersem çok üzülür." dediğinde sessizce durdum.

"Demek öyle. Anladım Hülya."

Annem benim sevdiğimi mi  söylemişti? belki de... Oda sevmiyor mu demişti?

"Hayırlısı böyleymiş. İkisi içinde hayırlısı olsun." gözlerim doldu. Kafamı iki yana sallayarak odaya geri döndüm. Yutkunmaya çalıştım. Ne oldu bilmiyorum ama kötü bir şey olmuştu. Bu, anlatılmaz bir histi.

Çok fazlaydı.

Yağmur bana döndüğünde ifademi topladım. Açıklama yapmak için güçlü değildim.

"Taksiyi çağırdım. Üstünü giy hadi." kafa salladım. Siyah bir etek üzerine de hardal rengi boğazlı kazak giydim. Siyah kilotlu çorabı da giyip botlarımı giydim. "Hadi gidelim Alya." Yağmur odadan çıktığında aynada yüzüme baktım. Yorgun görünüyordum.

Yüzüme baktığımda gördüğüm hislerinde boğulan, hiçbir şeye doğru düzgün kılıf uyduramayan güçsüz bendim.

Kapıyı açıp odamdan çıktım. "Anne biz çıkıyoruz."

"Tamam bebeğim." botlarımı giyip kapıyı açtım. Aşağıya indiğimde Yağmur karşıya geçmişti. Bende karşıya geçtim. Alper 'i görünce durdum. Elinde koca bir buket gül vardı. Bir rüzgar esti. Gözümün kenarını sildim. Yanına gidip tam önünde durdum.

"Selam." dedi ama ben alacak gibi değildim sanki. Yanında ki bavulu gördüğümde gözlerim hızla açıldı. "S-sen gidiyor musun?" kafa salladı.

Yazıyor... (Depresif Kız) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin