Hi guys!İyi okumalar olsun o zaman::)
Market arabasını ittirerek bir oraya bir buraya giderken uyku mahmuru bir şekilde yanımda yürüyen Amy'ye bakış attım. Alper de ona garip bakışlar atıyordu. Market arabasına gördüğü her çikolatayı atmaya başladığında Alper yanıma gelip "Uyandığına emin misin sen bu kızın?" Diye sordu. Omuz silktim. "Sorumluluk kabul etmiyorum hiç."
"Yalnız annen sizi bana emanet etti."
"O yüzden sorumluluk kabul etmiyorum zaten." Dediğimde bana ters ters baktı. Çok fazla tatlı görünüyordu böyleyken. Yanaklarına uzanıp sıkmamak için kendimi zor tutarken "Annen seni bana vermezse sorumsuzum diye görürsün?"
"Kaçarım ben sana korkma." Dediğimde eğilip yanağımı öptü. "Kaç bana bebeğim." Diyerek internette şu sıralar fenomen olan bir videoyu taklit ettiğinde omzuna vurdum. "Dalga geçme aptal. Ciddiyim ben."
"Annen seni bana niye vermesin? Bulmuş benim gibi damadı?"
"Allah Allah. Sen asıl benim gibisini bulduğuna şükret."
"Etmediğimi nereden biliyorsun?" Diyerek göz kırptığında koluna sarılıp peşimden sürükledim. "Daha alınacaklar var hadi."
"Amy nerede?" Diye sorduğunda etrafa baktım. "Nerede?" Dedim kaşlarımı çatarak. "Kızım sen niye benim dikkatimi dağıtıp duruyorsun zaten?" Diyerek yanımdan hızlıca geçip tüm marketi gösteren kameraların önünde durdu. Peşinden bende gittiğimde yanında durup ekranlara baktım. "Görebildin mi?" Diye sorduğunda "Şurada bir şey var ama seçemedim baksana." Dediğimde gülüşünü duydum. "Dondurucunun üzerinde uyuya mı kalmış bu kız? Nereden buluyorsun sen böyle arkadaşları?" Dedi eğlenir ses tonuyla. Gözlerimi devirip dondurucuların olduğu tarafa reyonların arkasına yürüdüm.
Amy'yi dürten görevliye baktım. Genç bir çocuktu. "Ben hallederim teşekkürler." Dediğimde gülümseyip "Yorgun galiba." Dedi. "Aynen uzun yol geldi." Diyerek Amy'ye yaklaştım. "Amy? Kalk bak gidiyoruz. Alper senin yüzünden benimle dalga geçiyor. Hani uykun gitmişti yalancı?"
Türkçe konuştuğumu fark ettiğimde derin bir soluk verdim. "Aynen kesin anladın." Diye söylenerek hafifçe sarstım. Gözlerini aralayıp "Alya yatak bul." Diyerek bana sarıldı. Görevli çocuk bize tuhaf bakışlar atarken "Amy !" Dedim. Ağırlığı beni eziyordu.
"Ben yardım edeyim size." Diyerek bize yaklaştı görevli çocuk. Amy'ye destek olduğunda arkamı dönmemle sert bir şeye çarpmam bir oldu. "Alper ne yapıyorsun ya? O karnın taş gibi farkında mısın?" Sırıtarak geri çekilip tişörtünü kaldırıp indirdiğinde gözlerim kocaman oldu. "Kas güzelim onlar." Dediğinde etrafa baktım. Sahiden arkada bir sürü kız varken ki zaten dikkat çekiyordu bunu yapmak zorunda mıydı? Ona ters ters baktığım kısa süre zarfında Amy'nin uyanması için ona su falan içirmiştik. Alper alışverişe devam ederken biz de Amy ile arabaya gelmiştik. Kapıyı açıp onun binmesini beklerken gülümseyerek bana baktı. "Ne gülüyorsun?"
"Seni sonunda onunla gördüğüm için mutluyum." Dedi gülümseyerek. "Her yeri biliyorsunuz. Aynı dili konuşuyor, anlıyorsunuz. Bir geçmişiniz olduğu çok açık. Tanıyorsunuz birbirinizi. Sana nasıl baktığını sen göremiyorsun. Ben bana öyle bakmadığı için görüyorum."
"Hadi Amy. Ayakta uyuyorsun hala." Karnıma vurdu. "Ciddiye al beni. Döndüğümüzde ne yapacaksın? Sophie var."
"Saçını yolacağım o sürtüğün hadi bin şu arabaya." Sesli bir şekilde güldü. "Dalga geçme."
"Hiçbir şey yapmayacağım Amy. Alperle birlikteyiz ve Sophie umrumda değil." Esnedi. "Ben o cadıyla uğraşacağım merak etme." Kapıyı açtım. İçeri girip bana sırıttı. Kapıyı kapatıp ön kapıyı açtım. Oturup kapıyı kapattığımda kafasını ön tarafa uzattı. "Anlatsana neler yaptınız?" Pis pis güldüğünde gözlerimi devirdim. "Seni ilgilendirmez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazıyor... (Depresif Kız)
Short Story11-B grubuna eklendiniz. +9054: Alya gruptan çıkma. Önemli bir konu var. Siz : Özelden yaz. Gruptan ayrıldınız. +9054 yazıyor... +9054: Sen voleybol takımında bu sene kaptansın. O gruba yeni antrenörü aldık. O yüzden çıkma. Siz : Gerekli mi? ...