Yazıyor... (Depresif Kız)

26 ¿

"Hadi Alya, hadi." annemin dürtmesi ile yorganı daha da üstüme çektim. "Anne kurbanı sanki ben mi keseceğim?" diye homurdandım.

"Nehir Alya Erel!" gözlerimi açıp yatakta doğruldum.

"Tamam kalktım. Oldu mu?"

"Oldu oldu." annem odamdan çıkarken bende gözlerimi ovuşturup banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp odaya döndüğümde telefonumun ışığı yanıyordu.

Alper arıyordu.

"Rüyanda mı gördünüz sayın kavak?"

"Rüyamda da görüyorum da yok onun için değil. Bayramını ben şey yapayım dedim." dediğinde dudaklarımı tutup aşağıya eğdim. Yoksa sırıtacaktım.

"Bize gel o zaman elimi öp." dedim alayla. "Bekle uçuyorum." telefonu kapattığında boş boş baktım.

Manyak çocuk.

Annemin aldığı bayramlığa baktım. Pembe mi? Öğ Öğ öğ.

Üstüme giydiğimde çok şeker olmuştu. Bana hiç uymuyordu kabul. Aynada kendime baktım. Saçlarımı bolca örüp odamdan çıktım. Annem mutfakta tatlının şerbetini dökerken kurduğu sofraya tabakları götürdüm.

"Bayram namazı bitmiştir herhalde." dedim. Annem bana baktı. "Alper 'i gördüm. O geldiyse bitti demekki."

"Oda mı gitmiş?" dedim şaşırarak.

"Koskoca oğlan, tabi gidecek. İki seneye evlenecek adam olacak." sebepsiz yere kızardım. "Haklısın. " kapı çalıp sohbetimiz bölününce annem kapıya bakmaya gitti. İçeriye babam ve Fatih amca, Alper 'in babası, girdi. Kurbanı kesmek için gittiklerinde bizde annemle yemek hazırlıyorduk.

Bir saat kadar sonra babam geldiğinde annem ciğer yaptı. Peygamber efendimiz (s.a.v) kurbanın o kısmını özellikle yer diye annem ve babam da yerdi. Ben yemezdim.

Yemeye oturmadan önce babamın sonra annemin elini öptüm. Babam saçlarımı okşarken anneme baktı. "Büyüttük kızı da." deyince annem bana bakıp gülümsedi. "Büyüdü cadı." dedi. Babam bayram harçlığımı verdiğinde annemde elime sıkıştırmıştı. Biz yemek yedikten sonra da annem etlerin dağıtılacak kısmını ayırdı. Sonra da zaten ziyaret için gidecektik.

Kapı çaldığında şekerlik ve babamın bozdurduğu paraları alıp kapıya gittim. Kapıda Alper 'i görünce durdum. Baktım. Bir daha baktım.

Dur bir daha bakıcam.

Vov vov vov.

Çok yakışıklı olmuştu.

Bana bakıp elimdekilere baktı. Sırıttı. Şekerden alıp bozuk paradan bir lira alıp cebine attı. Elimi uzattım. "Öp," dedim. Uzattığım elimden çekip yanağımı öptü. Sonra içeri girdi. Peşinden baktım.

Köpek ya.

Köpek.

Ama çok tatlı.

İçeri girdiğimde annemlerle bayramlaşıyordu. Babam ona da harçlık uzattı. Babam bana baktı . "Sende Fatih amcanlara git sonra da babaannenlere gideceğiz." kafa salladım.

"Bende geleyim seninle." dedi Alper. Birlikte onlara giderken bir kaç tane çocuk Alper 'den harçlık istemişti. Onlara geldiğimizde heyecan basmıştı.

Huh, derin bir nefes.

Nefes almayı unutmuşum be.

Kapıyı Hülya abla / teyze herneyse açtığında yüzümü yumuşatarak
" Merhaba " dedim. Elini öptüğümde bana sarılıp içeri davet etti.

"Çok güzel olmuşsun Alya. Tü tü nazar değmesin kızım." Fatih amcanın da elini öptüğümde yemin ederim gerilmekten öleceğim sandım.

Onlarda biraz oturduktan sonra kalktım. Alper kapıya geldiğimde bana şeker uzattı. "Bak bunlar güzel." dedi. "Bende küçükken ayırırdım senin gibi," dedim. "Gerçi hala ayırıyorum" dediğimde güldü.

"İyi Bayramlar." dedim. "Hayırlı Bayramlar." arkamı dönüp gidecektim ama durup içeriye baktıktan sonra onun yanağını öpüp hemen çekildim. "Görüşürüz." dedikten sonra hızla merdivenleri indim.

Ah ben, ben ne yapıyorum ben!

*

Eve geldiğimizde ayaklarımı ovdum. Önce babaannemlere gitmiştik. Orda da bir sürü kişi ile bayramlaşmış, fazlaca iletişim kurmuştuk. Bir de her gittiğimiz yerde yemek yemezsek şöyle olur böyle gibi şeyler olduğu için yemek Bizim evde ise şuan baya kalabalık bir misafir vardı. Odamda ayaklarımı ovarken annem geldi.

"Alya hadi bebeğim gel. Bak yetişemiyorum." ayağa kalktım. "Tamam meleğim." dedikten sonra kalkıp mutfakta anneme yardım ettim.

*

Oy Vermeyi Unutmayın Lütfen.