Alya Selena değil. Karar vermedim. İstediğiniz kişiyi düşünebilirsiniz.
Hiçbir takımı yermedim. Babalara verdim özellikle Fenerbahçe'yi. Lütfen abartmayın :d
*
"Anne sıkıldım." beni takmayan anneme gözlerimi devirip işaret parmağımı kaldırıp koluna doğru uzatıp dürttüm. "Anne... Sıkıldım." bana bakıp kafa sallayıp tekrar Hülya abla / teyze herneyse ile muhabbetine döndü. "Anne diyorum yahu." Hülya abla /teyze herneyse bana bakıp "Efendim tatlım." dediğinde yakın geçmişimi yoklayıp Alper'le henüz evlenip evlenmediğimi düşünüp tarttım.
Yok daha öyle bir şey olmadı.
"Şey, ben sıkıldım da." Annem beni hatırlamış olacak ki bana bakıp "Git babanlarla maç izle o zaman." dedi. "Anne canım istemiyor." normalde maç izlerdim. Hatta Beşiktaş'lıydım ve Alper' in Beşiktaş 'lı olduğunu öğrendiğim andan beri daha da sever olmuştum ama bugün, bu gece hiçbir şey yapasım yoktu.
"Ne yapayım davul zurna mı getireyim kızım?"
"Helal olsun anne Türk annesi klasiğini gerçekleştirdi. Şimdi seni dört evet ve bilmem kaç şişe balla uğurluyoruz. " annem sohbetine geri dönerken ayağa kalkıp salona doğru yürüdüm. Babam ve Fatih amca koltukta otururken, Alper yerde oturmuş elinin tekini kaldırmış "Ofsayt ne anasını satayım." diye söyleniyordu. "Şike yapıyorlar." diye homurdanarak iki Fenerbahçeli'nin (babam ve Fatiha amca) önüne oturdum. Alper' in de yanı oluyordu.
"Değil mi ya?" dedi Alper bana. Kafa salladım. "Bunların işi gücü şike be."
"Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş." dedi Fatih Amca. "Yalnız Fatih Amcacım, biz kazansak aramızda on üç sayı olacak. Bu maçı niye kazandırsınlar değil mi? Hep şike hep şike." Fatih Amca babama bakıp "Senin kıza eve gidince Fenerbahçe onurundan bahset Levent." dedi.
"Evet baba evet." dedi Alper. "Sizin onurunuzu biliriz biz."
"Ne iyi anlaştınız siz." dedi Fatih Amca. Anında babamla göz göze geldik. "Baba bu Beşikt'Aşk." dedi. Gülümsediğinde dudaklarım kıvrılır gibi oldu.
"İlk yarı bittiğine göre bizde bir çay içelim." dedi Fatih Amca. "İyi dedin." dedi babam. Onlar ayağa kalkarken bizde salonda kaldık. Babamın yanlış anlayacağı aklıma gelince kalkmak için hareketlendim ama kolumdan tutulup tekrar aynı yerime otutturuldum.
"Kız sen beni niye engelledin?" dediğinde soruş şekline ve şuan ki tipine gülesim geldi. "Sanane hocam." dediğimde gözlerini devirdi. "Kaldır o engeli. Benim bir karizmam var."
"Peh." dedim. "Kaşınma." dedi. "Kaşıyacak mısın?" dedim.
Öhö öhö Öhm.
"Neyse şey ya, şey olmuş. Şey olunca şeyi şey yapmışlar ama şeyi şey yaptıkları zaman şey şey olmaktan vazgeçmemiş. Yani şeyin şey olması şeyi değiştirmemiş. Yani anl-" elini ağzıma kapattı. "Senin şeyini alıcam şimdi." gözlerim kocaman oldu.
Elini çekti. "Allah'ım." dedi. "Hayır öyle demek istemedim." dediğinde utançtan kıpkırmızı oldum. "Ya sus be." dediğimde bana baktı. "Kızım o kadar şey dersen böyle olur."
"Ha aklına ben mi soktum?"
"Aklıma sokmadın." dediğinde durup cümleye baktım. "Biz konuşmasak daha iyi olur." diye homurdandım. "Evet bazıları konuşmaktan daha iyi şeyler olduğunu söylerler." dediğinde dediğini yanlış bir tarafa çekmemek için direndim. Direndim. Baya direndim ama pis bir şekilde sırıtınca Allah ne verdiyse dedim ve bir tane çaktım omzuna. "Pis herif." dediğimde gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazıyor... (Depresif Kız)
Short Story11-B grubuna eklendiniz. +9054: Alya gruptan çıkma. Önemli bir konu var. Siz : Özelden yaz. Gruptan ayrıldınız. +9054 yazıyor... +9054: Sen voleybol takımında bu sene kaptansın. O gruba yeni antrenörü aldık. O yüzden çıkma. Siz : Gerekli mi? ...