19 ¿

74.9K 5.2K 933
                                    





"Alya hadi." Gelen topa smaç basıp sayıyı aldığımda Gül Hoca "Bravo sana." dedi.

On beş dakika kadar daha oynayıp Gül hocanın düdüğü ile bitirdik. Yorgunlukla yere oturdum. Gül hoca başıma geldi. Elini uzattı. Tutup kalktım. "Çok iyi oynuyorsun."

"Teşekkür ederim."

Elinde bir kaç kağıt vardı. Bana uzattı. "Bunlar ne hocam?"

"Onlar büyük bir klübün  alt yapı seçmeleri için olan broşür. Ben sende gelecek görüyorum. Bence şansını dene."

"Hocam ben almayayım. Klüp falan büyük iş bunlar."omzumu sıktı.

" Kendini hafife alma Alya. Engel diye bir şey yok. Yapanlar da mükemmel değiller. Sen çok iyi oynuyorsun. "broşüre baktım." Hocam, bu yurt dışı eğitimi falan diyor?" Gül hoca gülümsedi.

" Ne şans ha? Klüp zaten yabancı. Kaç tane Türk olduğunu biliyor musun klüpte? Üç. "

"Uh. niversiteyi normal olarak burda okumayı düşünüyordum. Yurt dışı ailem için de kolay olmaz. "

" Hayatım, " broşürü işaret etti.
" Burslu kazanırsan her şey ordan." iç çektim." Bilmiyorum. " birlikte çıkışa yürüdük. "Sen düşün canım."

Salondan çıkıp sırt çantamı aldım. Elimdeki broşüre bakarak yürümeye başladım. Arkasını çevirdim.

Spor akademisiydi. Baya ünlü bir klüptü. Bir ses duydum. Kafamı kaldırana kadar kapı açılma sesi duyduğumda burnumda bir sızı hissettim. Elim burnuma giderken, " Ah," diye acıyla inledim. Elime gelen sıvıya baktım. Kandı.

Yanağımda eller hissettim. "Alya ben üzgünüm." Alper ellerini yanaklarıma  koyup burnuma dokundu. Elinin tekini cebine atıp kumaş mendil çıkarıp burnuma baskı yaptı. "Acıyor." üfledi. Gözlerimi kırpıştırdım.

O kadar da acımıyordu.
Ehehe.
Çok fenaydım.

Karnıma sancı giriyordu. Bir adım geri çekilip onun verdiği peçete ile burnuma baskı yaptım. "O ne?" yere düşen broşüre baktı. Yerden aldı. İnceledi.

"Güzel fırsat."

"Öyle." dedim boğuk bir sesle.

Acıdan boğuk.

Ne yalnış anlıyorsunuz be!

Allah Allah.

"Bende bir kulüpte oynamaya karar verdim." dışarı doğru yürüdük. "Vay be. Bizim kavak basketbolcu oluyor demek." sırıttı. O sırtınca kafamı sola yatırıp güldüm.

"Dur dur dur." dedi. Hemen eski halime döndüm.

"Sen gülümsedin biraz önce." deyince kaşlarımı çattım. "Saçmalıyorsun," Kafamı iki yana salladım. "Cidden saçmalıyorsun." durağa geldiğimizde kolumdan tutup durağa sırtımı yasladı.

Oha be.

Yuh lan.

Türkiye lan burası.

Burda böyle yapanı yaşatmazlar oğlum.

Abartmıyorum.

Tamam belki biraz.

"Filmlerdeki gibi  oldu be. Hep denemek  istemiştim." deyince ona ters ters baktım. "Bıraksana salak." gülümseyerek yaklaştı. "Şş," diyerek uzaklaştı. "Gülümseme sen." dedi.

"HasbinAllah!"



*

Oy vermeyi unutmayın lütfen.

Yazıyor... (Depresif Kız) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin