İtiraf ediyorum çok özlemişim burada olmayı jcmsjcks siz yorum atınca bana bir enerji doldu beklemiyordum hemen geleceğinizi♥️ nasılsınız hepiniz? Bence yaz geldi iyi olun kcmsjfksjfsiyi okumalar:D
—
"Eşyalarını yerleştirdin mi?" Telefondan bakışlarımı çekmeden onaylayan mırıltılar çıkardım. "Bir hafta sonra maça bizi sokacaklarına hala inanmıyorum. Hazırlık yapmadık bile."
"Hazırlıktan geldik. Daha ne yapabilirdik?" Dedim ilgisiz bir şekilde. Maggie'nin derin bir iç çektiğini duydum. "Türkiye nasıl bir yer? Gelmeyi çok isterdim."
"Güzel bir yer."
"Peki siz hep böyle misiniz?" Kaşlarım çatıldı. "Ha işte aynen böyle!" Dedi kaşlarıma bakarak. "Ben hep cana yakın olduğunuzu duymuştum. Neşeli insanlar olduğunuzu ve kendinize has mizah tarzınız olduğunu söylemişti bir arkadaşım."
Sadece birkaç saniye yüzüne bakıp geri telefonuma döndüm. "O arkadaşın da Türk mü?"
"Evet."
"Nasıl biri?"
"Anlattığım gibi biri. Çok neşeli, konuşkan, espirili—"
"O zaman biraz önce dediklerin benim içindi?" Dediğimde bir şey söylemedi. "Önceden yurtta kimseyle konuşmuyordun ve bu benim umrumda değildi ama burda birlikte konuşmak zorundayız."
"Kendi adına konuşuyorsun sanırım." Dediğimde yatağıma oturduğunu fark ettim.
"Böyle çekilmez olmak zorunda değilsin.""Çekmeni beklemiyorum." Elimden telefonu çektiğinde sinirlenmeye başlamıştım. "Artık bunu bırakmalısın."
"Sen yanına arkadaş arıyorsun diye seninle arkadaş olmak zorunda değilim." Dudakları aralandı. Afallamıştı ama daha çok sorar gözlerle bakıyordu bana. "Neden böyle yapıyorsun? Sana bir şey yapmadım." Dediğinde iç çektim. Telefonumu elinden aldım. "Beni yargılıyorsun ilk andan beri ve beni olduğum gibi kabul etmeyen değiştirmeye çalışan insanlardan uzak dururum." Yataktan kalkıp telefonumu çekmeceme kilitleyip odadan çıktım. Yemek yemek için asansörü
beklerken oflayarak yanaklarımı şişirdim.Asansör açıldığında içerde bir kız daha vardı. Sarışın mavi gözlü ve oldukça açık tenliydi. Yüzündeki kemikler oldukça belirgin duruyordu. İçeri girdiğimde kulaklığından gelen yüksek sesi duyuyordum. Sırtımı asansöre yasladım. Kapılar açıldığında yeni antrenörümüz olan adamı lobide koltuklarda otururken gördüm. İsmi Agustin'di. Asansörden çıktığımda göz göze geldik. Bana eliyle gel yaptığında ve ismimi söylediğinde yanına doğru yürüdüm.
"Yarınki maç için tüm hazırlıklara katıldınız değil mi?" Diye sorduğunda kafa sallayarak "Evet Koç." Dedim. "Olimpiyatlardan önce evine gitmek istiyorsan bu hafta sonu gidebilirsin. Tek izin sana çıktı. Diğerleri tüm izinleri kullanmışlar. Sen neden kullanmadın?"
"Eğitime ara vermek istemedim."
"Pekala. Hafta sonu özel bir uçak kiralanmış LL basketbol takımı için. Başkanla konuştum. Onlarla birlikte seni de göndereceğiz. Oradakiler de Türk."
"LL' mi?" Dedim şaşkınlıkla. "Evet. Bir sorun mu var?"
"Hayır yok bir sorun ama—"
"O zaman anlaştık. Evdeyken dil pratiği yapmayı unutma." Omzuma dokunup yanımdan geçtiğinde saksıya baktım.
LL basketbol takımı.
LL.
LL.
Hani.
Şu.
Alper'in.
Oynadığı takım.
—
Oy vermeyi unutmayın lütfen ve bu arada bir askfm hesabı açtım. Profilimde linki var. Sorularınızı sorabilirsiniz. Henüz soru yanıtlamadım ama oraya da bakacağım :D
Görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yazıyor... (Depresif Kız)
Nouvelles11-B grubuna eklendiniz. +9054: Alya gruptan çıkma. Önemli bir konu var. Siz : Özelden yaz. Gruptan ayrıldınız. +9054 yazıyor... +9054: Sen voleybol takımında bu sene kaptansın. O gruba yeni antrenörü aldık. O yüzden çıkma. Siz : Gerekli mi? ...