2

8.5K 447 132
                                    

Saat gecenin 3'üydü. Tüm ev halkı büyük bir gürültü ile yataklarından kalktı. Korkmuş görünen iki genç adam sesin kaynağını dinlediler. İnce bir ağlama sesi tüm evi inletiyordu resmen. Bu günlerde sık sık ağlayan çocuk bu sefer evi inletmişti. Iki adam birbirine bakti ve siyah saçlara sahip olan önde olmak üzere ikiside ust kata çıktı. Odaya girdikleri zaman 1,5 yasindakinin biraz sakinledigini gördüler. Artık kesik kesik ağlıyordu. Uykusuzluktan göz altlari morarmış olan kumral saçlı adam çocuğu tek hamlede kucağına aldı. Çocuk güven veren kucaklamaya karşı adama sarıldı ve mırıldandı:

-Ba..ba...baba
Remus donup kaldı. Harry'i pışpışlamaya ara verek baktı. Aradan sadece aylar geçmişti.Ve Harry surekli onlara baba diyordu. Gördüğü her kadına ise anne.
Voldemortun oldugu haberi tüm dünyaya ışık hızında yayılmıştı. Harry ise bağımsızlığın bir simgesi haline gelmişti.Sağ kalan çocuk...

Sabahın erken saatlerinde Sirius kafasında bir ağırlık ile uyandı. İlk başta ne olduğunu anlamasada yoğun bez kokusunu hissesince bu ağırlığın Harry olduğunu çözdü. Harry'i kafasindan çekip yatar pozisyonda onu havaya kaldırdı. Harry kahkaha atmaya başlayınca onu kendine cekti ve bir süre sarıldı .(Hayal edin. Çok sevimli. )
Harry'nin yepyeni kıyafetli halini görünce Remus'un çoktan kalkıp onu hazırladığını anladı . Bu gün muggle dünyasına gidiyorlardı. Harry'i kucaklayarak kalktı. Yarım bir gülümseme ile;
- Hadi bakalım Harry. Bugün teyzene gidiyoruz.

Şömineden yapılan kısa yolculuk Harry için fazla eğlenceliydi. Yarım kelimeler ile:
-Tekyay...tekyay
-Hayır olmaz adamım. Teyzeni ziyaret etmeliyiz. Remus bundan pek de memnun olmayarak söylemişti. Çünkü zamaninda Lily'nin kardeşinden neler çektiğini biliyordu.
Lily zorlukları onun ile sık sık paylaşırdı. Petunia'nın Lily'e yaptiklari az değildi. Onu ezmiş, hor görmüş , Lily'nin tüm çabalarına karşın onu sevmemişti. Ama buna karsin Lily ona iyi davranmaya çalışmıştı. İşe bakın, ikiside daha birbiri ile vakit geçirmeden ayrıldılar.
Ama Remus en azından Petunia'nın ikinci kez aynı hataya düşmeyeceğini düşünüyordu. Harry onun yeğeniydi ve onu sevmeliydi.

Sonunda iki katlı şirin eve geldiler. Bahçesinde çiçekler olan sevimli ev onlara iyi gibi görünüyordu. Sirius :
-Ah Dumbledore... Tavsiyene uyduk geldik. Hele bi kadın Harry'e kötü davransın. Hele James ve Lily'e kötü bir şey desin. Benden çekeceğin var.
Kapıyı çaldılar. Açan kadın garip bir ifade ile onlara baktı. Uzun suratlı kadın gelen adamalar ardından gülücükler saçan bebeğe baktı. Remus tereddütle:
- Bizim geleceğimizi Dumbledore haber verdi değil mi? Kadın garip bir ifade ile:
-Evet evet tabi. Girin.
İçeri girdiler.
Kram tengi koltuklara birbir oturdular. Evde onlardan başka kimse yok gibiydi. Bir de mama sandalyesinde cirlayan Dudley dışında tabi.Kimse konusmayinca Sirius konuya girdi:
-Bizi biraya Dumbledore gönderdi. Sizi Harry ile tanıştırmak için ve tabiki sorunuz varsa yanıtlamak için.
-Sirius ve Remus dimi. Lily bahsederdi oradan biraz biliyorum. Annesinin bahsi üzerine hareketlenen Harry teyzesine dikkatlice baktı. Petunia büyücü dünyası ile bir kaç soru sordu.Voldemort gitti mi, şimdi ne olacak? Sorulari teker teker cevaplandiriliyordu ama sanki sorduklarından tiksinir gibiydi. Ve Harry ile gram ilgilenmemişti.
Hereketlenen Harry ,Dudley ile oynamak icin yere indi. Paytak paytak ilerleyerek Dudley ile oynamaya başladı. Remus kendini artik tutmayi bırakarak:
-O senin yeğenin. Onunla biraz ilgilen. Lily'e yaptigin hatayı ona da yapma. Ve bizlere tuhaf yaratıklarmışız gibi bakmayı da kes!
-Lily bir seçim yaptı. Ben ve büyü arasında. Büyüyü seçti. Harry de bir büyücü değil mi? Sirius hakarete uğramış gibi:
-Tabi ki de bir büyücü. O James ve Lily'nin oğlu. Çağın güçlü büyücü ve cadısının oğlu. Dumbledore büyüsünü hissedebiliyor. Hem Lily bu secimi yapmak zorundaydı. Guclerini kontrol etmeyi öğrenmeliydi. Petunia sinirle:
-Tabi ya öğrendi. Kendini ve kocasını havaya uçurttu. Bu Sirius için son damlaydı:
-O BİR KAHRAMANDI. Oğlu için, dünya için savaştı. Buraya gelmek bir hataydı. Belki Harry ile ilgilenirsin diye düşünmüştüm ama... Asıl canavar sensin Petunia.
Sirius sinirle kalktı ve evden çıktı. Remus Harry'i kucakladı ve Petunia'ya döndü.
-O senin yeğenin. Kardeşinin oğlu. Ve aynı kardeşin gibi güçlü. Onu seversen emin ol oda seni sever. Bir kez sarıl ona. Harry'i ona dogru yaklastirdi. Petunia yavasca onu kucakladı ve baktı. Harry gülümseyerek bir çırpıda teyzesine sarıldı. Petunia şaşırmış görünüyordu. O da küçük bedeni sardı ve konuştu:
- Üzgünüm Lily! Sana daha doyamamıştım. Harrye son bir kez daha bakti ve onu Remus'a geri verdi:
-Ona iyi bakın.
-Emin ol o bizim en değerli varlığımız.
Remus Harry ile kapıdan çıktı.

Eeeee nasıl? Petunia biraz düzeliyor gibi ne dersiniz?

Farklı Bir Hikaye- Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin