Farklı Bir Hikaye- Harry Potter

12

NOT:

Mini bolumler yayımladığım diğer kitabımda bir göz atin. Bu hikaye ile bağlantılı.
Sihirli okumalar...

............
Sevgili Harry;
Nasılsın. Umarım iyisindir. Hogwarts'ın muhteşem gittiğine sevindim. ( Ben Remus bu arada) Iyi arkadaşlar bulmana da sevindim. Ron sen ve Harmione umarım hep dost kalırsınız. Neyse... şey... bina konusunu dert etme. Bunu kafaya takmayız. Hem sen Slytherine gününü gösterirsin. Sana kaba davranan olursa sakın çekinme. Biliyorsun beklentiler farklıydı ama bu bir bina. Önemli değil yani. Önemli olan sensin. Sen iyi ol yeter, mutlu ol. Tamam mı evlat?
Ve diğerlerinin canını oku. Özellikle Sümsükusun. Aaaa merhaba Harry. Sanırım vaftiz baban olduğumu çoktan anlamışsındır. Malesef Remus fazla olgun da. Elinden zorla mektubu aldım ve kaçtım. Şu anda evde bağırarak beni arıyor. Hayır bu çocukça değil! Fazla komik tamam mı! Gülümse biraz. Şu anda surat astığını biliyorum. Asma ve binanı kafaya takma. Sen iyi bir çocuksun. Ve şimdi Harry gülümse, poponu kaldır ve hogwartsı gez. Sana verdiğimiz hediyeyle beraber. Umarım pelerini ve haritayı şimdiden kaybetmemissindir. Kaybedersen onlari bulur ve bir daha asla vermem ona göre. Ama üstünde baskı hissetme tabi sen...

Severus'a patronun kim olduğunu göster. Her sorusunu bil. Sonuçta iksirde harikasın değil mi? ÇATLAT ONUUUUU!!
Bir de Harmione haa...
Güzel kız mı bari!
Tamam kızma canım...

Seni çok seven ailen...

...........
Harry gülümsedi. Dert etmeyeceklerini biliyordu zaten. Az çok Gryffindor a secilmiyecegini anlatmışlardı. Orası için fazla sinsiydi. Saat erkendi. Büyük ihtimal 5 falan. Gelen baykuşla ayılmıştı. Oda arkadaşlarına baktı. Hepsi horul horul uyuyordu. 3 kişiydiler. Jack, Martin ve kendi. Jack ve Martin'in ailesi Voldemort 'un müridi değillerdi. Ölüm yiyen hiç değillerdi. Ama yinede konuştukları kadar Voldemort'a eğilimli olduklarını anlamıştı. Kana önem veriyorlardı ve malesef mugglelerden nefret ediyorlardı. Bunu Dumbledore ayarlamıştı anlaşılan. Fazla sorun çıkarmayacak oda arkadaşları... Harry'nin annesi muggle dogumluydu ve bu da Harry'i tam olarak saf kan yapmazdı. Burada bu yüzden de zorluk çekecekti.
Ders programına göz attı. İlk dersleri Griyffindor ile ortak iksir dersiydi. Gülümsedi. Bu arkadaşları ile olabileceği anlamına geliyordu. Tabiki bir de Snape ile uğraşabileceği. Harry'nin iksirdeki yeteneğinden haberdar değildi. Programa bir daha baktı;
- Bugün çok eğleneceğim!
....

........

İksir sınıfındaki yerlerini almışlardı. Harry'nin yanında Ron, hemen önünde de Harmione vardı. Daha Profesör gelmemişti.
- Harry Profesör nasıl biri? Ron tanıdığını söyledi.
Harmione bir yandan saçları ile oynarken sordu.
- Tanıyorum. Hem de küçüklüğümden veri. Çok iyi bir profesör ama pekiyi bir insan değil. Bizim ailemizi pek sevmez.
Harmione nedenini soracaktı ki kapıdan Snape girdi. Siyah saçları ve siyah cübbesi ile sert gözüküyordu. Hızlıca sınıfın ortasına geldi ve sınıfı süzdü.
- Ben Severus Snape. Sizin iksir Profesörünüzüm. Baştan söyleyeyim ukalalık, derse geç gelme gibi şeylerden nefret ederim.
Harry ile bir an göz göze geldiler.
- Biraz bilginizi ölçmek istiyorum. Potter kalk!

Harry alayla gülümsedi. Bunun olacağını elbette ki tahmin etmişti.

- Potter bana huzur sıvısını açıkla.
Bu basit dedi içinden zümrüt gözlü.

- Huzur sıvısı çöpleme şurubu adı verilen bir madeden yapılır ve insanlara huzur verir. Adı üstünde huzur sıvısı.

Snape mutsuzca kafa sallar.
- Otur. Doğru. Sen kalk bakalım.
Slytherinden bir çocuk seçmiştir. Kalkar ve cevaplar. 10 dakikaya yakın soru cevap şeklinde geçer. En son kaldırılan kişi fazla heyecanlanmıştır.

- En sonnnnn.... siz kalkın bayan...

- Granger efendim.
Harmione tereddütler kalkar. Neredeyse hiç bir şey bilmediğinden dolayı heyecanlıdır.

- Yaşam iksirini bana açıklayın bayan Granger.
Harmione yardım isteyerek Harry ve Ron'a bakar. En sonunda.

- Bilmiyorum efendim, der mahcup bir şekilde. Benim ailem büyücü değilde.

- Muggle doğumlusun yani.
Snape alayla baktı.
- Fazla calışmanız lazım bayan Granger.

Dersin davamında iksirin ana özellikleri işlendi ve 15 puanı Harry sayesinde olmak üzere Slytherin 30 puan kazandı. Gryffindor ise sadece 5.
Malesef...

- Hepinizden haftaya kadar 125cm uzunluğunda iksir hakkında bir makale istiyorum. Haftanin ilk günü masamda olacak. Geciken olursa binasından puan kırarım.
Ve sınıftan çıktı.
Ilk günden uzun bir ödev. Tam Snape 'lik.

Ron, Harry ve Harmione koridorda yürürken konuştular.
- Bu zordu abi. Senin dediğin kadar var.
- Ben dedim... Harry alayla ekledi.
Bu daha başlangıç.
- Çok çalışmam lazım. Bakın bir şey bilmiyorum.
Harmione kafasını eğdi.
- Abartma Hağmione. Ögrenirsin. Hem bu ders zordur. Ben de pek bir şey bilmiyorum.
Harry katıldı ona.
- Sen zeki bir kızsın. Eminim yakında hepimizi gecersin.
- Harry sen nasıl bu kadar basarilisin. İksirde, asasız büyüde, o süpürgede uçma şeyin de de basariliymissin. Ron dedi.
Harmione Ron sayesinde Harry nin geçmişini öğrenmişti. Voldemort ile olanları. Annesini ve babasını... ama kehanet değil. Ron kehaneti söylemek için ona fazla güvenmemisti. Ayrıca Harry'nin yetenekleri olduğunu ve fazlası ile çalıştığını söylemişti. Ama neden bu kadar sıkı çalıştığını bilmiyordu.
- İksiri severim. Annemden geçtiğini söylüyorlar. O cok yetenekliymiş bu konuda. Ben de cok severim. Asasız büyü de ise vaftiz babam bana yardım etti. Quidditch zaten harika bir şey. Bir ara dene.

Ve yolları ayrıldı. Harry bitki bilimine diger ikili biçim değiştirmeye gitti.

O gün iyisiyle kötüsüyle bitti. Ama kimse Harmione'nin gece geç saatlere dek yaşam iksirini araştırdığını bilmiyordu. Nicolas Flamel ile tanıştığını da. Ve felsefe taşı hakkında araştırma yaptığınıda.
Belki de bu araştırma hayatlarına yön verecekti. Harmione'nin bilgi aşkı onlari bitmek bilmez bir maceranın başlangıcına sürükleyecektı.

...............

Bu bölümde böyle oldu.
Nasıl buldunuz?
Aslında biraz kısa oldu farkındayım ama......
Diğer bölüm uzun olacak. Emin olun.
Bir de bu hikaye ile bağlantılı mini bölümler yayımladığım bir kitap daha var hesabımda. Ona da bakın bence. Harika bölümler yayınlayacağım.

Sizce Snape Harry' e baskı yapacak mı?